CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, bir grubun Bakanlar Kurulu kararıyla terör örgütü ilan edilmesinin hukuken mümkün olmadığını söyledi. Bugüne kadar bunun bir örneğinin de bulunmadığını vurgulan hukukçu Tanal, böyle bir yolun açılması halinde yarın başka bir hükümetin de AKP’yi terör örgütü ilan edebileceği uyarısında bulundu. CHP’nin hukukçu vekillerinden Mahmut Tanal, terör örgütü kurmak veya buna üye olmanın Anayasa ve kanunlara göre suç olduğunu hatırlattı. ‘Bir eylemin suç olup olmadığı konusunda karar verme yetkisinin ise bütün demokratik ülkelerde yargının tekelinde’ olduğunu belirtti. Tanal, “Bir sivil toplum kuruluşunun yaptığı eylemin suç olup olmadığı konusunda kararı yargı verir, bakanlar kurulu, yani yürütme organı değil. Bizim hukukumuzda da bu şekilde bir yapılanmanın terör örgütü olup olmadığı kararı, yargılama sonucuna göre mahkemeye aittir. Yargının karar vermesi gerektiği konularda bakanlar kurulu kararı verirse, o zaman iktidar kendisine muhalif olan herkesi terör örgütü ilan eder. Bu yol açılırsa yarın da başka bir hükümet AKP’yi terör örgütü ilan edebilir.” dedi.
PYD’yi neden ‘terör örgütü’ ilan etmiyorsunuz?
Bugüne kadar siyasi iktidarın ağzından ‘PYD terör örgütür’ lafının hiç düşmediğini anlatan Tanal, şöyle devem etti: “Madem PYD terör örgütüdür diyorsun, o zaman neden bakanlar kararı ile terör örgütü olarak ilan etmiyorsun? Halkı kandırıyorlar. Yasal anlamda Bakanlar Kurulu’nun böyle bir karar alma yetkisi yok.”
Silahsız terör örgütü!
Mahmut Tanal, halen yargılaması devam eden davalarda ‘terör örgütü’ bulamadıkları ve terör örgütünden ceza veremedikleri için iktidarın böyle bir yola gittiğini belirtti. Mahkemelerin terör örgütünden ceza verebilmesine yönelik iktidarın bir girişimi olarak niteledi. Yargıtay kararına göre de bir grubun terörist olabilmesi için terör eylemlerinin olması gerektiğini hatırlatan Tanal, şöyle konuştu: “Yargıtay da, ‘silahsız terör örgütü olmaz’ diyor. Paralel yapı operasyonlarında yakaladıkları kimde silah var, göstersinler. Hangi ülkede hangi örgüt silahsız olarak bir rejimi değiştirmiş? Ceza kanununda da hep cebir ve şiddet var. Sen kaç tane silah yakaladın, göster! Vatandaşı inandırmak için bunu yapmak istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
28 Şubat’ta da aynısı yapılıyordu
Eski İstanbul Baro başkanlarından Yücel Sayman, 28 Şubat sürecine geri dönüldüğünü anlattı. Sayman, “Bizim sistemimiz açısından yargının karar alması lazım. Bakanlar Kurulu böyle bir karar alamaz. Eskiden olan da buydu. MGK bir karar alır, bunu hükümete bildirirdi. Hükümetin işi de onu, devletin diğer kurumları tarafından uygulanmasını sağlamaktı. Genelkurmay da bu kararlar doğrultusunda brifing verirdi. 28 Şubat’ta gördük. Bunlar yargı mensuplarına anlatılırdı. Yargı da karar alırdı. Bugünkü de aynı şey. Askerin yapacağı işi seçilmişler yapıyor. Despotik bir devlet biçimi kurulmuş. Bu değiştirilebilirdi. Ama atılan adımların hepsi geri alındı, daha koyu bir şeye doğru gidiliyor. Fiilen Anayasayı kaldırdılar. Bize hukuki olarak tartışacak bir şey kalmıyor.”