Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, İpek Medya Grubu'na yönelik gerçekleştirilen operasyonlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bugün yine birçok medya kuruluşuna karşı bir operasyonun düğmesine basıldığı izlenimi edindiklerini belirten Baluken, "Belli ki bu operasyonel dalga genişleyerek sürdürülmek istenecektir. Basın özgürlüğü açısında utanç verici bir durumdur. Basın özgürlüğünün Saray eliyle AKP hükümeti eliyle yerle bir edilmesidir." diye konuştu. Baluken, AKP- IŞİD ilişkisinin gündeme geldiği bir günde o basın yayın organlarına yönelik operasyonel bir sürecin düğmesine basılmasını da son derece manidar bulduğunu kaydetti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin, "Bugün bazı medya organlarına operasyon düzenlendi. Seçim öncesinde İpek Medya Grubu'na yönelik operasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Baluken, "AKP'nin baskıcı operasyonel süreçleri maalesef toplumsal alanın bütün damarlarına nüfuz etmeye başladı. Bir taraftan siyasi alana yönelik her gün gözaltı ve tutuklama operasyonları yapılırken bir taraftan kent merkezlerinde 7 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki anaya kadar keskin nişancılar tarafından hedef gözetilerek katledilirken diğer taraftan da bütün bu gerçekleri halka yansıtma gayreti içerisinde olan basına yönelik bir operasyonel süreçte uzun süredir devrede olan bir konsept olarak AKP tarafından gündemleştirildi. Bugün de yine birçok medya kuruluşuna karşı bir operasyonun düğmesine basıldığı izlenimi ediniyoruz. Belli ki bu operasyonel dalga genişleyerek sürdürülmek istenecektir. Basın özgürlüğü açısında utanç verici bir durumdur. Basın özgürlüğünün Saray eliyle AKP hükümeti eliyle yerle bir edilmesidir. Türkiye'nin ihtiyacı olan şey bu tarz baskıcı, siyasi ve askeri operasyon süreçleri değil demokratikleşme ile ilgili basın özgürlüğü düşünce ifade özgürlüğü ile ilgili temel bir takım düzenlemelerin yapılmasıdır. Bu hem Türkiye'nin demokratik geleceği açısından hem de Türkiye'nin Avrupa Birliği başta olmaz üzere çağdaş hukuk devleti normlarına kavuşması açısından son derece önemli bir husustur. Bugün ortaya koydukları operasyonel süreçlerle AKP hükümeti medyayı tamamen tahakküm altına almak istediğini ortaya koymuştur. Türkiye'de uzun süredir kuvvetler ayrılığı ilkesini tamamen rafa kaldırmışlardı. Yasamayı, yürütmeyi, yargıyı siyasi vesayet altına almışlardı. Bu operasyonel süreçlerde toplum adına denetim görevi gören dördüncü kuvvet olarak medyanın da vesayet altına alınması ile ilgili bir planlamanın olduğunu ortaya koyuyor. Buna duyarsız kalmak mümkün değil. Bu ülkenin demokrasisinden yana olan toplumsal barışından yana olan özgür geleceğinden yana olan bütün kesimlerin basına yönelik bu operasyonel süreçleri kınaması gerektiği kanaatindeyiz." diye cevap verdi.
AKP-IŞİD İLİŞKİSİNİN GÜNDEME GELDİĞİ BİR GÜNDE DÜĞMEYE BASILMASI SON DERECE MANİDARDIR
"Özellikle şöyle de bir tespiti yapmak istiyorum. AKP IŞİD ilişkisinin gündeme geldiği bir günde o basın yayın organlarına yönelik operasyonel bir sürecin düğmesine basılması da son derece manidardır." diyen Baluken, "AKP uzun süredir hem iç kamuoyunda hem dış kamuoyunda IŞİD'e verdiği destek ve IŞİD'le olan ilişkileri üzerinden yoğun bir şekilde tartışılıyor. Kamuoyu vicdanında mahkum ediliyor. Bugün bu yayın organlarında bu ilişkiyi belgeleyen haberlerden sonra bu operasyonel süreçlerin düğmesine basılmış olması bu konuda AKP'nin yaşamış olduğu korkuyu ve paniği de ele veriyor. Belli ki bugünkü haberlerden duyulan rahatsızlık hem de yarın ortaya çıkacak yeni belgeler ilgili bir ön alma operasyonu ile karşı karşıyayız. Ama gerçeklerden kaçmak mümkün değildir. Basının bu konuda daha cesur olması basın ilkeleri etrafında bir dayanışma göstererek AKP hükümetinin bütün bu insanlık dışı suçlarını teşhir etmesi bizim açımızdan son derece önemlidir." şeklinde konuştu.
CİHAN