HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, HDP olarak Ankara patlamasını kınamak konusunda bir tereddütlerinin olmadığını söyledi. Bugüne kadar Reyhanlı'dan başlayarak Diyarbakır, Suruç, Ankara ve Sultanahmet'te patlayan bombaları önlemeyen ya da önleyemeyen hükümetin, Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanı'nın bilinçli bir linç operasyonu üzerinden HDP'yi hedef gösterdiğini kaydeden Baluken, "Bu işin sorumluluğundan sıyrılmaya çalışıyorlar. HDP'nin bu olayı kınamadığını söylemek 78 milyonun gözünün içine bakarak açık bir şekilde yalan söylemektir. Hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan hem de hükümet bu konuda açık bir şekilde Türkiye halklarına ve Türkiye kamuoyuna yalan söylüyorlar. Yanlış bilgilerle bu işin içerisinden sıyrılıp kendileri üzerinde oluşacak toplumsal baskıyı başka bir yere kanalize etmeye çalışıyorlar. Bir toplumsal linç zeminini HDP'ye yönelik geçmişte yaptıkları gibi yeni bir linç dalgasının meşruiyetini yaratmaya çalışıyorlar." diye konuştu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi.
İki gündür partileri üzerinde bilinçli bir şekilde hükümet ve Cumhurbaşkanı tarafından yürütülen bir linç kampanyası olduğunu vurgulayan Baluken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında yeniden böyle bir açıklamaya ihtiyaç duyulmamasını temenni ederdik. Ama belli ki bu ülkede yaşanan bütün can kayıplarından sorumlu olan Cumhurbaşkanı ve hükümet bir siyasi parti üzerinde linç kampanyası yürüterek bir algı operasyonu yürüterek bu katliamların sorumluluğundan kaçmak istiyor."
Bu konuda kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla basın toplantısı yaptıklarını ifade eden HDP Grup Başkanvekili, "Ankara'da meydana gelen acımasız saldırısı öğrendiğimiz ilk andan itibaren en üst düzeyde hem Eş Genel Başkanımız hem de parlamento grubu boyutu ile tereddütlere yer bırakmayacak şekilde kınadık. Bu konu ile ilgili üzüntümüzü bütün topluma, bütün halkımıza başsağlığı dileklerimizi çok açık ve net bir şekilde ifade ettik." dedi.
Bütün gerçeklik ve realitenin ortada olduğunu kaydeden İdris Baluken, açıklamalarına şöyle devam etti "Bu işin sorumluluğunu taşıyan bugüne kadar Reyhanlı'dan başlayarak Diyarbakır'da Suruç'ta, Ankara'da, Sultanahmet'te patlayan bombaları önlemeyen ya da önleyemeyen hükümet, Başbakan ve Cumhurbaşkanı bilinçli bir algı operasyonu üzerinden bilinçli bir linç operasyonu üzerinden HDP'yi hedef göstererek bu işin sorumluluğundan sıyrılmaya çalışıyorlar. HDP'nin bu olayı kınamadığını söylemek 78 milyonun gözünün içine bakarak açık bir şekilde yalan söylemektir. Hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan hem de hükümet bu konuda açık bir şekilde Türkiye halklarına ve Türkiye kamuoyuna yalan söylüyorlar. Yanlış bilgilerle bu işin içerisinden sıyrılıp kendileri üzerinde oluşacak toplumsal baskıyı başka bir yere kanalize etmeye çalışıyorlar. Bir toplumsal linç zeminini HDP'ye yönelik geçmişte yaptıkları gibi yeni bir linç dalgasının meşruiyetini yaratmaya çalışıyorlar. söylediğimiz cümleler son derece nettir. Saldırıyı kınama ile ilgili bir tereddütümüz yok. Ama biz MHP ve AKP'nin hazırladığı CHP'nin de onay verdiği bir metne imza atmak zorunda değiliz. Böyle bir zorunluluk yok. O metne imza atmamız için öneriler sunduk. Her üç siyasi parti şunun cevabını versin. Diyarbakır katliamını, Suruç katliamını, Ankara katliamanı, Sultanahmet katliamını niye metin içinde görmek istemiyorlar."
Yaşanan olaylardan sonra bugün konuşması gerekenlerin tamamının istifa etmesi gerektiğini ifade eden HDP Grup Başkanvekili, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu çıkıp bu tarz açıklamalar yapmak yerine kendi partilerinden çıkmış olan kurucularında belirttiği gibi bir istifa mekanizmasını düşünürlerse iyi ederler. Suriye gibi Irak gibi ülkelerde bile son 6-7 ay içinde bu kadar fazla insanın yaşamını yitirdiği canlı bomba saldırıları olmadı. Açık bir zafiyet açık bir sorumluluk ortada. Ama istifa etmesi gerekenler bugün çıkıp çökmüş politikalarına toplumu ortak edecek dizayn süreçlerini yürütmek istiyorlar. Bunların hiçbir inandırıcılığı yok. Kendi dar çevreleri dışında hiç kimse inanmıyor. Uluslararası kamuoyuna bakın ülkelerden gelen açıklamalara bakın hiç kimse bunların yaptığı açıklamalara itibar etmiyor." ifadelerini kullandı.
"NE HİKMETSE TEK DOĞRULARI YAPAN AKP AMA TEK DOĞRULARI YAPANA KARŞI DA BİR ULUSAL VE ULUSLARARASI İTTİFAK VAR"
Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı danışmanlarından Şeref Malkoç'un 'İncirlik üssünü ABD'ye kapatılabileceği' ile ilgili açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Baluken, "Açıklamayı okumadım ama şu tablo nettir. AKP'nin hem iş politikası hem de dışarıda yürüttüğü dış politikası çökmüştür. Buna karşı uyarı yapan öneri sunan bütün güçlere karşı AKP hem içeride hem de dışarıda kör bir savaş başlatmış durumda. Giderek bu başlatmış olduğu savaş dili diplomaside bile artık savaş dili ve savaş pozisyonu üzerinden konuşlanmış Türkiye'yi ve halklarımızı hem diplomatik alanda derin bir yalnızlığa hem de mevcut politik konjonktürde bir savaş sürecine doğru götürüyor. Herkes yanlış bir tek AKP doğru. onların bakış açısına göre şuanda mevcut tez mevcut teori bu. Herkes yanlış yapıyor. İçeride muhalefet partileri dışarıda ülkeler, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler herkes bir yanlış içinde ne hikmetse tek doğruları yapan AKP ama tek doğruları yapana karşı da bir ulusal ve uluslararası ittifak var. buna hiç kimse inanmaz. böyle bir yaklaşım doğru bir yaklaşım değil. AKP bütün dünyaya bu şekilde bir diplomatik savaş, sahada bir savaş dayatan bir anlayış yerine biraz kendi yanlışlarını masaya yatırıp o konuda bir özeleştiri geliştirirse hepimiz açısından daha hayırlı olur diye düşünüyorum." cevabını verdi. CİHAN