Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu (BDDK) Türk bankacılık tarihinin en utanç verici kararlarından birisine imza attı. Üst Kurul, Ocak- Mart döneminde 13 milyon lira kar açıklayan Bank Asya’ya el konulmasına karar verdi. BDDK, buna gerekçe olarak “Faaliyetine devamının mevduat ve katılım fonu sahiplerinin hakları ve malî sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz ettiğinin ortaya çıkmasını” gösterdi.  

 

Ancak resmi belgeler el koyma kararına imza atan BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben ve yönetimini yalanlıyor. Bank Asya’ya geçici olarak atanan kamu görevlilerinin cuma gecesi borsaya gönderdiği belgelere göre, Bank Asya mali güç açısından Türkiye’nin en güçlü bankalarından birisi.

 

Bankaların sermaye gücünü gösteren ‘sermaye yeterlilik rasyosu’  bankalarda birçok bankada yüzde 14 seviyesinde iken Bank Asya’da 18.3 seviyesinde. Erdoğan ve Havuz medyasının yürüttüğü karalama kampanyası yüzünden geçen yıl zarar açıklayan banka, bu yılın ilk 3 ayında birçok bankadan daha fazla kar elde etti. 

 

Bank Asya avukatlarından Süleyman Taşbaş, “Eğer bankanın mali yapısı iddia edildiği kadar bozuk olsaydı, Şubat 2015’te bu gerekçeyle el konulurdu. Ancak BDDK o dönemde ‘banka ortaklarının mali durumlarını gösteren belgeleri zamanında teslim etmemesi’ gibi oldukça zoralama bir gerekçe gösterdi. Yani bankanın mali durumunun iyi olduğunu teyid etti” dedi ve ekledi: “Bank Asya Ocak- Mart döneminde 13 milyon TL kar açıkladı. Yani banka yeniden güçlenmeye başlamıştı. Banka ortaklarının bankanın iadesi yönünde kara karar bekledikleri bir dönemde alınan bu karar hukuki değil, siyasi bir karardır.”

Bankanın yönetimini üstlenen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bankada hesabı olan müşteriler açısından herhangi bir riskin söz konusu olmadığını açıkladı. TMSF açıklamasında, “Asya Katılım Bankası’nın bankacılık faaliyet izni kaldırılmamış olup, Türk bankacılık sistemiyle ilişkide bulunan yerli ve yabancı tasarruf sahipleri ve diğer ilgililerin endişe etmelerini gerektirecek bir durum söz konusu olmamaktadır” denildi. Banka pazartesiden itibaren normal faaliyetlerine devam edecek.

Bank Asya’nın hisselerinin yüzde 54’ü halka açık. Yani bankanın en büyük ortağı borsa yatırımcıları. Dolayısıyla bankanın geleceği borsa yatırımcıları açısından büyük önem arz ediyor. Yerli ve yabancı yatırımcıların TMSF hakkında çok iyi anıları yok. 

 

Bugüne kadar TMSF’nin el koyduğu bankalarda yatırımcıların elinde bulunan hisse senetleri pula döndü. Binlerce yatırımcı mağdur edildi. İmar Bankası’ndan ‘hayali bono’ alanların hatta ‘off-shore’ hesabı açtıranların parasını kuruşu kuruşuna ödeyen devlet, borsa yatırımcılarını ise her seferinde ortada bıraktı. Hukukçular borsa yatırımcılarının mağdur edilmesi halinde binlerce yatırımcının BDDK ve TMSF yönetimine dava açma hakkı olduğunun altını çiziyor.

Bank Asya ortaklarının avukatı Süleyman Taşbaş, “BDDK’nın yaptığı hukuksuz el koyma işleminin iptali için idari yargıda ‘yürütmeyi durdurma’ davası açıyoruz” dedi.

 

Taşbaş, el koyma kararına imza atan tüm BDDK yöneticileri hakkında ceza ve tazminat davası açmaya hazırlandıklarını bildirdi.   

 

 

Anayasa ve Bankacılık Kanunu’na göre BDDK Başkan ve üyeleri ile kurum personeli karar, eylem ve işlemleri sebebiyle açılacak tazminat ve alacak davalarından sorumlu. Bu nedenle tazminata mahkûm olmaları halinde bu meblağı kendi ceplerinden ödemek zorunda. Yasalara göre, Bank Asya’da hukuku çiğneyerek el koyma kararı veren BDDK üyeleri ile kurum yöneticilerini zor günler bekliyor.

 

Bank Asya’nın 99 ortağı, BDDK’nın 3 Şubat 2015 tarihli yönetimi TMSF’ye devreden kararı nedeniyle zarara uğradıklarını belirtmiş, BDDK üyeleri aleyhine 1’er milyon liralık tazminat talepli dava açmıştı. Davalar halen devam ediyor. Banka ortak ve hissedarları iç hukukta sonuç alamazsa hukuksuz el koyma işlemini uluslararası mahkemelere taşıyacak.  

TMSF, Süzer Ailesi’nin sahibi olduğu Kentbank’a 2001 yılında el koydu. Süzer Ailesi el koyma işleminin ‘hukuksuz’ olduğunu ileri sürerek konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. 

 

Mahkeme, incelemelerinin ardından Türkiye’yi haksız buldu ve 4.1 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum etti. Kentbank avukatlarından Mehmet Tural, “Bank Asya’nın ortakları el koyma kararını AİHM’e taşırsa Türkiye tarihi bir tazminata ödemek zorunda kalacak. Zira BDDK’nın aldığı bu karar hukuki değil, siyasi bir karardır” diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kanal 7’ye yaptığı açıklamada Bank Asya’ya el koyma işlemini savundu. İşleminin siyasi olmadığını iddia etti. Babacan, "Siyasi bir şey olsa 1.5 sene niye beklensin de bugün yapılsın?" dedi. Babacan, 'kararın kendisine sorulup sorulmadığına' yönelik soruya, "BDDK, TMSF benimle ilgili kuruluşlar. Bir ülkenin hükümet başkanına, devlet başkanına da kritik şeylerde kamuoyundan bir süre önce haber verilir" dedi.

MİLLET GAZETESİ