SEMİH ARDIÇ - TR724.COM
Zira kredilerin tahsilatının aksaması şirketler yahut şahısların mali vaziyeti hakkında hayli ipucu veriyor.
Takibe düşen, bir başka ifadeyle vadesinde tahsil edemediği için “batık kredi” klasörüne nakledilen kredi tutarı artıyorsa borçluların ödeme imkân ve kabiliyeti giderek zayıflıyor demektir.
BATIK KREDİ TUTARI 96 MİLYAR TL
2018 senesine girerken batık kredilerin toplamı 62 milyar TL idi. 21 Aralık itibarıyla 96 milyar TL’ye yükseldi. Batık kredi tutarı 14 Aralık’a kıyasla bir haftada 4 milyar TL arttı. Senelik artış yüzde 52.
Muhtemelen aralık ayının son haftasında rakam 100 milyar TL’yi bulacak.
Şirketler ticarî kredileri, şahıslar tüketici kredilerini ödeyemiyor. Bankalar 2001 krizinde otomobil bayii ile emlakçıya dönmüştü. 2018 krizinde benzer tablolar tekrarlanıyor.
Bu defa şirketler, alışveriş merkezleri ve fabrikalar da bankaların “icradan satılık” listesinde.
BANKACILAR KERHEN “TELEKOMCU” OLDU
Listenin ilk sırasında Türk Telekom var malum. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile Lübnanlı Hariri ailesinin (Oger Telekom) baş rolde olduğu bir soygundan geriye yüzde 55 hisse kaldı.
İktidarın himayesinde tarihin en büyük soygununa sahne olan Türk Telekom’da 4,75 milyar dolar kredi ödenmediği için başta Akbank, Garanti Bankası, İş Bankası, Yapı Kredi ve Halkbank olmak üzere 29 alacaklı banka Türk Telekom’un yüzde 55 payını devralmıştı.
Kerhen telekomünikasyon sektörüne yatırım yapan bankaların hali iç güveysinden hallice. Zira ekseriyet hissesi kendilerine geçse de bankaların eli kolu bağlı. Çemişgezek şube müdürünü bile değiştiremezler.
BATIK KREDİLERİ SAT-KURTUL
Bankalar mahallesine sıçrayan yangında bankalar haliyle batık kredileri feda ediyor. Takibe düşen kredileri varlık yönetimi şirketlerine satarak yükten kurtulmaya çalışıyor.
Elde tutsalar karşılık ayıracaklar ve batığın hesabını mahkemelerde vermek mecburiyetinde kacaklar. Fırsat bu fırsat alacağın yüzde 4-5’ine razı olup borçlar bankadan dışarı taşınıyor.
Hem de sektörün en büyükleri en önde… Garanti Bankası 28 Aralık’ta takipteki 337,2 milyon TL alacağını 17,5 milyon TL’ye Güven Varlık Yönetim’e sattı.
İki gün evvel de Akbank 446 milyon TL alacağını 19,4 milyon TL’ye üç ayrı şirkete satmıştı.
Takipteki alacaklar kalemi şişmesin diye mecburen haraç-mezat elden çıkarıyorlar…
BDDK O KAPIYI BİLEREK AÇTI
Bankaların bu sene sattıkları batık tutarı 4 milyar TL’yi geçti.
Hükûmetin işini kolaylaştırmak ve “kriz yokmuş” yalanına bahane uydurmak için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açtığı o kapıdan içeri kimler giriyor kimler?
Mafyanın, tefecinin girdiğini söylememe lüzum var mı? Bankanın tahsil edemediğini VYŞ’ler nasıl tahsil edecek? Bankaya verdikleri parayı çıkarmak için hangi bildik metotları kullandıklarını piyasayı takip edenler anlatıyor.
BATIĞIN FATURASI YİNE VATANDAŞA
Güya bankalar sattı, kurtuldu. Ekonomi süt liman. Bütün bu hokkabazlıklar kredinin battığı hakikatini değiştirmiyor. Sabancı’nın amiral gemisi Akbank şu ana kadar 3 milyar TL’den fazla batık krediyi birkaç 100 milyon TL’ye elden çıkardı.
Aradaki fark nereden mi çıkarılıyor? Bakınız sermayeyi “bedelli artırma” kararına… Banka sermaye lazım. 1,2 milyar TL küçük yatırımcının sırtına yıkıldı. Herkes hissesi kadar sermaye koyacak. Aksi takdirde payı küçülecek.
KAYIP DA KAZANÇ DA KARŞINIZA ÇIKAR
Bu tarafta böyle, diğer tarafta BDDK destekli sat-kurtul manevraları… Bileşik kaplar misali ekonomide kayıp da kazanç da günün sonunda ayan beyan ortaya çıkar.
Marifet krediyi batırmamaktır. Marifet finansman ihtiyacını dış kaynakla giderenlerin bir anda ödeme kabiliyetini kaybettirecek siyasî ve iktisadî krizlere sebep olmamaktır.
Şirketler kâğıttan kuleler gibi devrilirken, faiz ve enflasyon rekor kırarken, işsiz sayısı 7 milyona doğru tırmanırken “batık” kredilerinin yükü taşınamaz hale gelecek.
Bankalar için 2019 batık krizinin derinleştiği bir sene olacak.
Rakamlardan çıkarılacak netice: Türkiye’nin ahvalini en iyi hülâsa eden kelime “batık”.