İSTANBUL (CİHAN)- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince sabah saatlerinde Gazeteci Mehmet Baransu'nun evinde başlayan arama 21.00 itibari ile sona erdi. Arama işlemlerinin sona ermesinin ardından Mehmet Baransu, polisler ve avukatı eşliğinde sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü.
Mehmet Baransu'nun Eyüp Emniyettepe'deki evinde sabah saatlerinde başlayan arama işlemi 21.00 sıralarında sona erdi. 09.00 sıralarında Baransu'nun Eyüp Emniyettepe'deki evine gelen polisler, yaklaşık 12 saatin ardında arama işlemini sona erdirdi. Polisler, Baransu ile birlikte 21.00 sıralarında siteden ayrıldı.
'BALYOZ BELGELERİNİN İMHA EDİLDİĞİ ALGISI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILMAKTA'
Aramaya eşlik eden Baransu'nun avukatlarından Ahmet Emre Bayrak, "Burada yapılan savcılık kararı, Balyoz belgelerinin müvekkilim tarafından niye savcılığa teslim edildiği yönündedir. Özellikle arama kararında dikkatimizi çeken şu husustur, burada savcılığa teslim edilen Balyoz belgelerinin orijinalleri Mehmet Baransu müvekkilimiz tarafından imha edildiği yönünde bir algı oluşturulmaya çalışılmakta, arama kararında da bu yazmaktadır. Ancak müvekkilimiz savcılığa zaten orijinal belgeleri teslim etmiştir. Herhangi bir orijinal belge de imha etmemiştir. Bir algı operasyonudur. Devam eden bir dava sürecinde müvekkilimizin bu belgeleri niye savcılığa verdiğinin sorulması zaten hukuki bir ayıptır. Devam edecek, ifadeleri vereceğiz gerekli işlemler devam edecek." açıklamasını yaptı.
'EREKLİ GEREKSİZ TÜM EVRAKLARA EL KONULMUŞTUR'
Bayrak, arama işleminin uzun sürmesi hakkında da şunları söyledi: "Uzun sürmesinin sebebi, her ne kadar Sulh Ceza Hakiminin verdiği kararda Balyoz ve ona ilişkin belgeler veya devlet güvenliğine ilişkin belgelerin örneklerinin veya ona ilişkin belgelerin el konulması işlemi olmasına rağmen müvekkilimizin evinde ne yazık ki gerekli gereksiz tüm evraklara el konulmuştur. Bununla ilgili de olay tutanağına gerekli şerhler avukat arkadaşlarla birlikte düşülmüştür. Burada elde edilen delillerin çok bir hukuki niteliği de ne yazık ki bulunmamaktadır." CİHAN