Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, 12 Eylül 1980 darbesinin, üzerinden 35 yıl geçmesine rağmen, zihniyeti, uygulamaları, anayasası, yasaları ile varlığını hissettirmeye devam eden bir süreç olduğunu söyledi.
12 Eylül'ün demokrasinin askıya alındığı, TBMM'nin, siyasi partilerin, sendikaların, derneklerin kapatıldığı, örgütlü topluma vurulan büyük bir darbe olduğunu vurgulayan Çıtırık, "Binlerce insanın gözaltı, tutuklanma, işkence tezgahlarından geçirilmesi. İşkence ve insanlık dışı her türlü muamelenin örneklerinin verildiği bir süreç. Fişlenen yüz binlerce insan, sürgünler, yurt dışına kaçışlar. Yıllar süren sorgusuz, sualsiz adil yargılanma ilkesine aykırı yargılama süreçleri, idamlar. 'Asmayalım da besleyelim mi?' zihniyetinin yaşama geçirilmesi. 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarının uygulanması. Her yönüyle ülkemize onarılmaz yaralar açan bir darbe." dedi.
1983'de yapılan genel seçimlerden sonra yönetime gelen iktidarların, 12 Eylül'den hesap sorma iddialarını yaşama geçiremediğini vurgulayan Baro Başkanı Çıtırık, "Faşist cuntanın yaşayan yöneticileri hakkında başlayan yargılama (!) sürecinin kadük kalması. Darbenin mimarı olan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) üyelerinin hesap vererek değil, doğal süreçle yaşamdan ayrılmaları. Adana Barosu olarak demokrasinin, hukukun üstünlüğünün , temel hak ve özgürlüklerin yanındayız. Darbelerin her türlüsüne karşıyız. Üzerinden 35 yıl geçmiş olmasına karşın her alanda kendisini hissettirmeye devam eden 12 Eylül'ü ve bu zihniyeti kınıyor, protesto ediyoruz. 'Sözde değil, özde hesap verilme' süreci için gereken mücadele verilmelidir." ifadelerini kullandı.
CİHAN