Sakarya Baro Başkanı Avukat Safer Kazan, Afyonkarahisar Barosu'na kayıtlı Avukat Umut Kılıç'ın, dün Adalet Bakanlığı'nda girdiği hakim adaylığı mülakat sınavında çıkan tartışma sonrasında, Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmesine tepki gösterdi. Kazan, "Bu tutuklama; yasaları yok sayma, ülkede yapılan darbe sürecine hizmet etme anlayışının son halkalarından bir tanesidir. Tutuklamanın şartlarını bu ülkenin savcıları, hakimleri unuttular mı? Hangi şartlarda tutuklanacağı ceza kanununda da çok açık. Hukukun yüz karası bir uygulama. Hukukun yüz karası bir eylemle, rezalet ve kepazelikle karşı karşıyayız." dedi.
Sakarya Baro Başkanı Avukat Safer Kazan, açıklamada, bu ülkede herkesin 12 Eylül darbesi ve darbelere karşı olduğunu, darbe ile mücadele ettiğini söylediğini ifade ederek, "Bugün çok çarpıcı bir gerçeği söyleyeyim. Bu ülkede darbe oldu. İşin garip tarafı darbelerle mücadele ettiklerini söyleyen insanların eliyle bu oldu. Epey zamandır bu ülkede bir darbe süreci yaşıyoruz. Son olayda bir avukatın hakaret sebebiyle tutuklanması, işte bu darbe sürecinde yaşanan hukuksuzluklardan, katliamlardan bir tanesidir." diye ifade etti.
"ANAYASA RAFA KALDIRILDI"
Bir hakaretten dolayı bir avukatın tutuklanmasının, hukuk devletinde olacak bir şey olmadığını vurgulayan Kazan, ancak anayasası rafa kaldırılmış bir ülkede yaşanan vahim bir sürecin son halkası olabileceğini kaydetti. Kazan, "İnsanların düşmanlaştırıldığı, cepheleştirildiği, hele de avukatların böyle hedef haline getirilmeye, hukukçuların birbirine düşürülmeye çalışıldığı böyle bir dönemde, avukat meslektaşımızın tutuklanması, 17-25 Aralıktan sonra hukuku yok etme sürecinde yaşanan zincirin devam eden halkalarından bir tanesi." diye konuştu.
Darbe süreci devam ettiği sürece bu olayın son olmayacağının altını çizen Kazan, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kanunlara uymamanın hukuk sayıldığı, 'kanunlara uymayarak darbeyle mücadele ediyoruz' gibi bir söylemle milletin kandırılmaya çalışıldığı böyle bir dönemde avukatın tutuklanması hiç şaşırtıcı bir şey değil. Şaşırmadık ama şu an bütün hukukçular öfke halinde. Biz suçu, suçluyu övmüyoruz, hakaret eden, hukuk karşısında karşılığı neyse bu hakaret mi onu da tartışmamız lazım. Elbette hukuki süreç izlenebilir. Ancak tutuklama nedir yani. Bu tutuklama yasaları yok sayma, yapılan darbe sürecine hizmet etme anlayışının son halkalarından bir tanesidir. İnanılmaz kepazelik, başka diyecek bir şey yok yani. Meslektaşımızın sonuna kadar arkasındayız. Bu konuda ne gerekiyorsa yapacağız."
"BU ÜLKENİN SAVCILARI, HAKİMLERİ TUTUKLAMA ŞARTLARINI UNUTTULAR MI?"
"Tutuklama şartlarını bu ülkenin savcıları, hakimleri unuttular mı? diye soran Kazan, hangi şartlarda tutuklama yapılacağının ceza kanununda çok açık olduğunu vurguladı. Kazan, "Adına hukukçu denen savcılar, hakimler bunu nasıl yok sayabiliyorlar. Meslektaşımızın tutuklanması tamamiyle tetikçi bir hukuk anlayışının son halkasıdır. Kepazeliktir. Bunun hukukla açıklaması yoktur. Hukukun yüz karası bir uygulama. Hukukun yüz karası bir eylemle karşı karşıyayız. Meslektaşımızın sonuna kadar yanındayız. Bu karar, kanunları ihlal ederek birilerinin gözüne gireceğiz anlayışının son halkadır." şeklinde konuştu.
"TARİHTE UTANILACAK EYLEMLE ANILACAKLAR"
Kazan, tarihin herkesi yazacağını, tarihin 12 Eylül'den sonra tiyatro gibi yapılan yargılamaları yapan insanları da yazdığını hatırlatarak, "Tutuklama tedbirine giden hukukçular utanmalılar. Tarihe nasıl malolacaklarının farkında bile değiller. Tarihin tozlu raflarında utanılacak eylemlerle anılacaklar. Bu ülkede bir darbe olmuştur ve bu olay darbenin sonuçlarıdır. Ben bir hukukçu olarak bu karardan utanıyorum. Hukuk tepetaklak edildi." şeklinde konuştu.
CİHAN