Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, Zaman Gazetesi'ne el konulması halinde her kesimin buna duyarlılık gösterip tepkisini ortaya koyması gerektiğini söyledi. Şarklı, bu tür konuların gelecekte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) döneceğine olan inancını dile getirdi.
Türkiye'nin, basın özgürlüğü konusunda son dönemde çok ciddi sıkıntılar yaşadığını kaydeden Şarklı, "El koyma, kayyım atama gibi tedbirler asıl maksadından maalesef uzaklaştırılarak çok rahat kullanılmakta. Hem Bank Asya olayında, hem Bugün gazetesine el koyma kararlarında bu yaşandı. Bu firmalar işler veya ekonomik anlamda rahat, tiraj anlamında yüksek iken kayyım atamalarıyla ciddi anlamda zarara uğratılmışlardır. Bu bankaya el koyma kararlarında da basına el koyma kararlarında da zararı Türk milleti olarak hepimiz ödeyeceğiz." dedi.
Konunun AİHM'den döneceğini düşündüğünü kaydeden Şarklı, "Bunların ciddi anlamda Türkiye'nin önüne maliyet olarak geleceğine, tüm insanların maddi anlamda bundan zarar göreceğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE FARKLI KESİMLERİ SUSTURMAYA YÖNELİK ÇABALAR SÖZ KONUSU"
Bunun, işin sadece ekonomik boyutu olduğunu vurgulayan Şarklı, şöyle devam etti: "Türkiye, artık 2016 yılında farklı düşünce ve siyaset anlamında önünü açması gerekirken, maalesef Ortadoğu ülkesi gibi bir durumda. Esed, Kaddafi, Saddam dönemi nasıl tek elden, tek sesten, herkesin aynı şekilde düşünmesine yönelikse, Türkiye'de de farklı kesimleri susturmaya yönelik çabalar söz konusu. Bu yakışmıyor. Türkiye, bir an önce bu tür tartışmaları, kayyım atama, sulh ceza hakimlikleri gibi uygulamaları aşmalı. Uzlaşıyla bir yerlere varmamız lazım. 76 milyon aynı şeyi düşünmek zorunda değil. Bu, insanın da doğanın da mekanın da siyasetin de ekonominin de temeline aykırı şeyler. Zaman gazetesine de el konulması halinde her kesim buna duyarlılık gösterip tepkilerini ortaya koyması gerekir." CİHAN