Amasra’daki maden faciasına ilişkin 9 şüphelinin; yaşanan ihmallerin patlamada payının olabileceğini ortaya koyan şüpheli ifadelerine ulaşıldı. Emniyet mühendisi Şahan Kahraman, -320 kotuna hava basan 4 pervaneden bir tanesinin arızalı olduğunu açıklayarak, “Ancak yukarıdan gelmesi gereken kelepçe gelmediği için ve vardiyası da bittiği için müteakip vardiyaya tamir için hazırlanan parçayı teslim ettik. Bir sonraki vardiya bu parçayı takacaktı. Bu havalandırma arızası gaz seviyesinde bir sıkıntıya yol açmamıştı. Bu arıza kaza günü gündüz vardiyasında gerçekleşen arızadır. Öncesinde böyle bir arıza yoktu” ifadesini verdi. Amasra Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, 2020 Ağustos’tan kazanın olduğu ana kadar sadece maaş aldığını itiraf ederek, sorumluluğu olmadığını “Sadece oturdum, maaş aldım. Üretim iltisak müdürü olarak boş kadro üzerimde duruyordu ancak bana bir şey yaptırılmıyordu” diye konuştu. İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu, bilirkişi raporundaki havalandırma tespitini boşa çıkarmaya çalışarak, “Olaydan 1 hafta önce Çalışma Bakanlığı müfettişleri olayın olduğu düşünülen bölgeyi yani direk kaza olan yeri denetlemişlerdir” dedi.
Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) 41 madencinin ölümüyle sonuçlanan 14 Ekim faciasına ilişkin soruşturmada 25 kişi gözaltına alınmış, gözaltına alınanlardan 8’i tutuklanmıştı. Tutuklanan TTK Amasra Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu’nun da aralarında bulunduğu 9 şüphelinin ifadelerine ulaşıldı.
'Sadece oturdum, maaş aldım'
Tutuklu Salih Atmaca, Amasra Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde, 2020 yılından itibaren kendisinden görevlerinin alındığını ileri sürerek, “2020 Ağustos ayından sonra hiçbir iş yapmadım, talimat almadım, emir vermedim, hiçbir sorumluluk altında da değilim. Sadece oturdum, maaş aldım. Üretim iltisak müdürü olarak boş kadro üzerimde duruyordu ancak bana bir şey yaptırılmıyordu. Benim 2020 Ağustos ayından sonra iş icabı ocağa girmem, bana bağlı birimlere emir vermem, bilgi almam hem şifaen hem de yazılı olarak yasaklanmıştır” dedi.