Yeniçağ Ankara Temsilcisi Ahmet Takan ilginç bir iddiayı gündeme getirdi. Buna göre Başakşehir için 'şampiyonluk garantili' satış Katarlılarla anlaşıldı.
Yazıdan ilgili bölüm şöyle:
Mazbatayı aldıktan sonra yandaşların para musluklarını kapatan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Başakşehir'in duraklamasında etkisi var mı?.. Onu bilemem ama futbol kulislerinde bomba niteliğinde bir iddia konuşuluyor. Başakşehir'in, Katarlılara satılacağına ve buna ilişkin görüşmelerin son aşamaya geldiğine dair. Hem de "Başakşehir'e şampiyonluk garantisi" ile... Süper Lig'de şampiyon olacak takımın kasasına astronomik miktarda para girecek. Bunun sonrası var; Şampiyonlar Lig'i... Ayak bastı parası, puan başı para, galibiyet parası, reklam gelirleri parası, UEFA yayın havuzundan para... Yani, Avrupa Şampiyonlar Lig'ini kısaca özetlersek; Para.. Para.. Para... Hal böyle olunca da Başakşehir'in marka değerinin yükselmesi için mutlaka şampiyonluğa ihtiyacı var. Futbol kulislerinde konuşulanlara göre, kulübün Katar'lılara satılması için görüşmeler yapıldı. Katar'dan bir de niyet mektubu alındı. Bilgilerine güvendiğim kaynağım, satış ile ilgili olarak, "Katarlılar, niyet mektubuna, 'Eğer Başakşehir şampiyon olursa bu niyet mektubumuz kesin taahhüttür' ibaresini de koymuşlar" dedi. Kulislerde, Katarlılarla satış için -şampiyonluk garantili- 120 milyon avroya anlaşıldığı iddia ediliyor.
Millî başarılara, güzel kaliteli maçlara hasret kaldığımız futbol dünyamızda yıllardır pis kokuları, şaibeleri, şikeyi tartışıyoruz. İktidarın spor dünyasının her dalına çengel attığı herkesçe malum. İktidar-Başakşehir ilişkileri ve bağlantılarını da herhalde tekrarlamaya gerek yok!.. Futbol ve yeşil sahalar üzerinden oyunlar oynamak akıl kârı işler değildir. Bu popüler spor dalının toplumlarda meydana getirdiği birçok travmatik örnek vardır. Topraklarımız,ormanlarımız en sonda gözbebeğimiz tank palet fabrikamız Katarlılara satıldı. "Ee, geriye satacağınız ne kaldı?" derken şimdi de Başakşehir işi çıktı karşımıza. Futbol kulislerinde konuşulan iddiaların doğru çıkmaması en büyük dileğimdir. Şaibeli bir YSK kararı ile iptal edilen İstanbul seçimlerinin toplumda nasıl derin bir yara açtığı gün gibi ortada. İktidar cenahının pişkinlikten bunu pek umursadığı yok ama liglerin bitimine az bir süre kala konuşulanlar gerçekten can sıkıcı. Bırakın, futbol kulüplerimizi kendi haline!.. Sahada iyi oynayan, hak eden kazansın... Hak eden şampiyon olsun. Bu milletin vicdanını daha fazla kanatmaya kimsenin hakkı yok. Gerginleşmeden, kutuplaşmadan kurtulalım diye çabalarken bir de araya tribün fitnesi sokmayın..