Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suruç'taki saldırının IŞİD bağlantılı canlı bombadan kaynaklandığının ihtimalinin ağırlıkta olduğunu ve şüphelinin kimliğinin büyük ölçüde belirlendiğini açıkladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki saldırıya ilişkin, "Şahsın tespiti konusunda bir mesafe alındı. Emniyet birimlerimiz bütün irtibatları teşhis edebilmek ve bu şahsın sadece Türkiye içinde ve dışında ne kadar bağlantısı varsa ortaya çıkarabilmek için de yoğun bir çaba içinde. Yani şüpheli konusunda önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Ancak soruşturmanın selameti açısından şu aşamada bu muhtemel şüpheli isim hususunda güvenlik birimlerimizin açıklamasına kadar bir açıklama söz konusu olmayacaktır." dedi.
Davutoğlu, Suruç'taki saldırı üzerine yaralananları hastanede ziyaret ettikten sonra Şanlıurfa Valiliği'ne geldi. Validen ve yetkililerden bilgi alan Davutoğlu, daha sonra çıkışta açıklama yaptı.
"Dün ülke, millet olarak büyük bir acı yaşadık. Suruç'taki saldırıda şu ana kadar 32 vatandaşımızı kaybettik. 29 vatandaşımız hastanelerde... Bugün hastanedeki hastaların bir kısmını ziyaret ettik. Ayrıca valilikte biraz önce ilgili arkadaşlardan çok detaylı brifing aldım." diyerek sözlerine başlayan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Her şeyden önce şunu bir defa aha ifade etmek isterim: Bu büyük bir acıdır ve bütün Türkiye'yi kenetlemesi gereken, ortak duygu ve hissiyatla birlikte davranmamız gereken çok acı bir olayla karşı karşıyayız. Ve ilk defa karşı karşıya değiliz. 2003'te İstanbul'da El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide bağlantılı terör olaylarının sivil alanda yapılan saldırıları hatırlıyoruz. 2007de Ulus Anafartalar'da bu sefer PKK bağlantılı saldırıyı; 2008 Ocak'ında Diyarbakır'da çok sayıda vatandaşımızın vefatı ile neticelenen canlı bomba saldırılarını hep zihnimizde büyük bir acı ve hüzünle tutuyoruz. Yine Reyhanlı saldırısı 2013'te ve geçtiğimiz seçim kampanyası döneminde gerçekleşen Diyarbakır saldırısı farklı örgütler tarafından yapılmış olsa da milletimizin bütününe yönelik saldırılardır."
Davutoğlu, "Bir kez daha ifade ediyorum: Dün gerçekleşen saldırı daha önce El Kaide'nin, PKK'nın ya da yine DEAŞ'ın veya Suriye rejimi bağlantılı grupların Reyhanlı'da yaptığı saldırılar hepsi aynı insanlık dışı zihniyetin gerçekleştirdiği saldırılardır. Bütün bu saldırılarda vefat eden vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. Dünkü saldırıda vefat eden vatandaşlarımızın tümünü hem rahmetle anıyorum, hem ailelerine bir kez daha taziyelerimi sunuyorum." dedi.
"KORUNAKLI BİR YER"
"Bugün hastanede ziyaret ettiğim vatandaşlarımızla ilgili olarak bütün hastane ve bakanlık yetkililerine gerekli talimatlar verilmiştir. Bir hastamız yoğun bakımda, daha acil bir durumda olduğu için onu süratle ambulans uçakla veya helikopterle daha müşekkel bir hastaneye nakli için de gerekli talimatları verdik." diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böyle bir olayla karşı karşıya kaldığımızda ilk öncelikli düşüncemiz insani boyutudur. Orada kaybettiğimiz vatandaşlarımızın hepsi yüreğimizden kopan birer parçadır. Siyasi düşünceleri, geçmişleri, ideolojileri ne olursa olsun hepsi bizim vatandaşımızdır, hepsi bizim canımızdır. Bu anlamda bu insani boyut, vatandaşlık bağlamındaki ortak kader boyutu söz konusu olduğunda bütün diğer konular ikinci noktaya gelir. İkinci boyutu ise tabi ki bunun idari, hukuki soruşturmasıdır. Biraz önce çok detaylı bir brifing aldım. Derinlemesine bu soruşturma sürdürülüyor. Bu grup Suruç'a yaklaşırken güvenlik birimlerimiz tarafından gerekli aramalar yapılıyor. Bunları, bütün detaylı bilgileri aldık. İki kişi de bu arama esnasında gözaltına alınıyor, daha önce arananlar listesinde olmaları hasebiyle... Daha sonra belediyenin kültür merkezine -ki kültür merkezinin etrafı 1 metre 20 santimlik duvar, üzerinde de demir engellerle korunaklı bir yer. Oraya intikal edildiğinde de gelen talep üzerine belediye alanı olduğu için ikinci bir arama yapılmıyor. Anlaşılan o ki, bütün bu süreç içinde ya bir sızma ya da grup içinde söz konusu olan kimliği teşhis edilemeyen bir şahıs tarafından bir canlı bomba olmak suretiyle bu katliam gerçekleştiriliyor."
"ÖNEMLİ BİR AŞAMAYA GELDİK"
Davutoğlu, şunları kaydetti: "Şahsın tespiti konusunda bir mesafe alındı. Emniyet birimlerimiz bütün irtibatları teşhis edebilmek ve bu şahsın sadece Türkiye içinde ve dışında ne kadar bağlantısı varsa ortaya çıkarabilmek için de yoğun bir çaba içinde. Yani şüpheli konusunda önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Ancak soruşturmanın selameti açısından şu aşamada bu muhtemel şüpheli isim hususunda güvenlik birimlerimizin açıklamasına kadar bir açıklama söz konusu olmayacaktır."
Davutoğlu, "Bir kez daha bütün olay esnasında kimler bundan sorumlu ise gereken her şey yapılacaktır. İdari, hukuki soruşturma irtibatlarla çıkartılacak ve gereken çalışmalar yürütülecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. En ufak bir eksikliğe, ihmale kesinlikle taviz göstermeyeceğiz. Savcımız da bu konularda gerekli çalışmaları, idari soruşturmaları, ön inceleme ekibi, bomba uzmanları 2 saat içinde oraya intikal ettiler. Ankara'dan da son derece müşekkel, kapsamlı bir araştırma yürütülüyor." ifadelerini kullandı.
"ORTAK BİR ANLAYIŞTA BULUŞMALIYIZ"
Davutoğlu, şöyle devam etti: "Üçüncü boyut ise, yani insani boyut ve olayın oluş seyri ve hukuki çerçevesi adına atılan adımlardan sonra üçüncü boyut ise ülkemizin kaderini, huzurunu ilgilendiren siyasi boyuttur. Dün vurguladım; bu saldırı Türkiye'ye yapılan bir saldırıdır. Kimse Türkiye içinde bir grubun diğer gruba saldırısı gibi değerlendirmemeli, aksine bütün Türkiye'ye yönelik bir saldırı olarak hepimiz ortak bir tavır sergilemeliyiz. Yurtdışında ülkemizin sınırları ötesindeki çatışmaların Türkiye'ye sirayet ettirilmesine izin vermememiz gerekir. Bu bağlamda dün yaptığım çağrıyı bir kez daha tekrarlıyorum; dört parti genel başkanları olarak terörün, şiddetin her türüne karşı ortak kadar bilinci ve ortak vatandaşlık aidiyet bilinci ile tavır almamız gereken günlerdeyiz. Kimse bu olayların siyasi istismarına yönelmemelidir. Şu veya bu yönde yapılacak siyasi istismar sadece halkımızı rencide etmekle kalmaz ülkemizin geleceğini de ciddi şekilde tehdit altına alır. Terör, şiddet söz konusu olduğunda hepimiz ortak bir perspektifte ortak bir anlayışta buluşmalıyız. Geçmişte yaşadığımız acı olayları zikrettim. Bu olaylarla bugünkü olayın failleri farklı olabilir. Ama zihniyetleri ve hedefleri aynıdır, zihniyetleri terör üzerinden bir siyasi rant sağlamadır. Hedefleri ise Türkiye'dir. Biz her ne suretle olursa olsun Türkiye'ye zarar gelebilecek herhangi bir gelişmeye karşı da alınacak tedbiri almaya kararlıyız."
"HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNE MÜSAMAHA GÖSTERİLMEDİ"
Davutoğlu, "Türkiye'yi ve partimizi itham edecek şekilde tavır takınanlara da bir kez daha sesleniyorum: Türkiye ve AK Parti iktidarları hiçbir zaman hiçbir terör örgütü ile doğrudan ya da dolaylı bir ilişki söz konusu olmadığı gibi hiçbir terör örgütüne de müsamaha gösterilmemiştir. Bugün aldığım brifing çerçevesinde yarın Bakanlar Kurulu'nda da alacağımız ek emniyet tedbirlerini gözden geçireceğiz. İçişleri Bakanlığımıza gerekli çalışmaları yapmaları için talimatları verdik. Yarın Bakanlar Kurulu'nda sınırımızda alınacak ek güvenlik tedbirleri ile ilgili de ayrıca bir eylem planı hazırlığını değerlendireceğiz ve gerekli tedbirleri alacağız." diye konuştu.
Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Kimse bu olaylar üzerinden Türkiye'yi töhmet altında bırakıcı ve halkımızı tahrik edici bir tutum içine girmesin. Özellikle HDP'li yöneticilerin bu anlamda yaptıkları açıklamalara dikkat etmeleri büyük önem taşır. Geçmişte yaşadığımız terör olayları konusunda herhalde hepimizi aldığı dersler vardır. Yurtdışında yaşanan terör olaylarına gösterilen dayanışmadan daha güçlü bir dayanışmayı bugün gösterme zaruretimiz var. Biz bütün tedbirleri almak yanında bütün vatandaşlarımızı da teröre karşı nereden ve hangi kesimden gelirse gelsin şiddet ve teröre karşı ortak bir tavır almaya da bir kez daha çağırıyorum. Ama herkes müsterih olmalıdır. Bu olayın bağlantıları ile birlikte açıklığa kavuşturulması konusunda hiçbir çaba eksik bırakılmayacaktır. Bu olay sonrası ortaya çıkabilecek güvenlik sorunları konusunda da gereken her türlü tedbirler alınacak. Türkiye'nin istikbali ve demokrasimizin geleceği kesinlikle tehdit edilmesine izin vermeyeceğiz. Bir kez daha hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum, ailelerine taziyelerimi sunuyorum."
Davutoğlu, "Buradan Adıyaman'a geçeceğiz ve orada da dün şehit edilen askerimizin cenaze merasimine katılacağız. Askerimize de bir kez daha rahmet diliyorum. Bu terör eylemleri karşısında da hiçbir zaman taviz vermeyeceğimizi buradan bütün halkımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum." dedi.