Türkiye, ‘hukuk güvenliği olan, istikrarlı ve gelecek vaat eden ekonomi’ notunu 18 senelik sancılı, zor ve uzun bir dönemin akabinde 2012’de hak edebilmişti. 2012’de peşi sıra ‘yatırım yapılabilir’ notu veren Standard&Poor’s (S&P), Moody’s aradan dört sene geçtiğinde verdiğini geri aldı. 27 Ocak 2017’de ise Fitch, Türkiye’nin kredi notunu ‘çöp’ seviyesine indirdiğini ilan etti.
Büyük fonlar hisse senedi almadan, tahvil ya da bono piyasasına girmeden veya şirket satın alma kararı vermeden evvel bahsi geçen üç kuruluşun verdiği karneye bakar. Kredi karnemizde notun kırık olması iş âlemini daha az yabancı sermaye, daha maliyetli dış borçlanma, yüksek faiz ve artan döviz fiyatlarına alışmak mecburiyetinde bırakacak.
İktisadî krizler, askerî muhtıralarla kaybedilen senelerin geride kaldığını ümit ettiğimiz bir dönemde gelen ‘aferin böyle devam et’ iltifatını heba ettik. Sermaye açığını gidermemiz için altın tepside takdim edilen teminat bu kadar kolay harcanmamalıydı. Üst katlara; Almanya, ABD ve İngiltere gibi büyük ekonomilerle aynı lige çıkmak yerine 1990’lı senelerin berbat imajına rücû ettik.
Türkiye gibi bir ekonomiyi beş senede Bahreyn ve Azerbaycan’ın ligine düşürmek için özel bir gayret göstermek lazımdı. Şımarıklıktan, iktidar körlüğü ya da kuvvet zehirlenmesinden kalan eksi bakiye ile mevcut krizin üstesinden gelmek kolay olmayacak.
BAŞBAKAN YARDIMCISI PETROL BULDU!
Ne kadar hayıflansak ve tez vakitte toparlansak yeridir. Gelin görün ki AKP hükümeti meselenin ciddiyetini idrak etmemekte kararlı. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın, Fitch’in Türkiye’nin büyüklüğünü anlamaktan aciz olduğunu belirtmesi memleketi ‘tam bir şecaat arzeden kıpti’ vaziyetine düşürüyor.
Kaynak iddialı cümleler kurmuş: “Türkiye’nin döviz sıkıntısı yok. Türkiye’nin ödemeler dengesinde bir sıkıntısı yok. Türkiye’nin ithalatta, ihracatta bir sıkıntısı yok. Türkiye’nin borçlarını çevirmekte bir sıkıntısı yok. Türkiye’de döviz bol, petrol bol.” Hakikatle hiçbir illiyeti yok bu sözlerin. Baştan sona düzmece hepsi. Başbakan yardımcısı bol petrolün yerini de söyleseydi keşke. ‘Bundan iyisi Şam’da kayısı’ diyelim bütün dertlerden azade sayılalım, öyle mi?
40 MİLYAR DOLAR CARİ AÇIK NE O HALDE?
Latife bir tarafa tek sesli medya marifetiyle vatandaşı bunlara inandırabilirsiniz. Hatta ‘Almanya bizi kıskanıyor’ yalanını dağa taşa yazdırabilirsiniz. Amma velakin elin oğlu bunları yutmuyor. Senede 40 milyar dolar cari açık veren, petrol ve doğalgazda yüzde 99 dışa bağımlı, ihracatının ithalatı karşılama oranı yüzde 60 olan ve 417 milyar dolar dış borcu nasıl ödeyeceğini kara kara düşünen bir ekonomi için bu cümleleri sarf ettiğinizde Fitch, S&P ve Moody’s geri adım mı atacak?
O halde niye oralı değilmiş gibi hareket ediliyor? 2012’de notumuzu artırdıklarında, bunu hükûmetin mühim bir icraatı olarak seçim meydanlarında ballandıra ballandıra anlatmak iyi hoştu. Şimdi notu indiren aynı kuruluşlar, diline acı biber sürülecek kadar yaramaz çocuklar mı oldu?
Fitch’in notumuzu indirdiğini cuma akşamı açıklaması ilk şoku atlatmak açısından teselli ikramiyesi sayılır. Kaybettiklerimizin ne olduğunu acı acı müşahede ediyoruz. Muz kabuğunu gördüğünde yine düşeceğine yanan Temel’den halliceyiz!
Hafta başında, ilk işlem gününde döviz ve faiz cephesinde ‘yükseliş’in sürmesi not indiriminin piyasaya ilk etkisi olarak görülecek. Dolar muhtemelen 3,90 TL üzerini zorlayacak. Merkez Bankası seyrettikçe 4 TL yeni destek noktası olacak. Dikkat ederseniz Borsa İstanbul için fazla mütalaada bulunmuyorum. Artık kanaatim o ki Borsa’yı tam bir kumarhaneye dönüştürdüler. Birkaç hisse üzerinde hacim oluşturarak ‘ekonomi iyi gidiyor’ intibaı bırakıyorlar. Bugünlerde rasyonalite İstanbul İstinye taraflarına hiç uğramıyor.
İşler yolunda imiş gibi yaparak teknik tabiri ile ‘keriz silkeliyorlar’. O rakamlara güvenip Borsa’dan hisse alanlar temettüü de hatta anaparayı da unutsun. Şirketlerin 2016 son çeyrek ve senelik bilançolar geldikçe görülecek ki dolar sildi süpürdü kasaları. Borsa’nın dolar üzerinden nerelerde olduğuna tekrar tekrar bakmaları menfaatleri icabıdır.
Başbakan Yardımcısı Kaynak ‘bol’ dediği döviz ve petrolün birazını bizimle de paylaşır mı, bilmiyorum. Fitch’in ‘siyasî riskleri artıracak, denetimsiz ve frensiz sistem’ diye nitelediği ‘partili cumhurbaşkanlığı’nın referandumda geçmesi uğruna bakalım daha neler işiteceğiz?
Düne kadar destanını yazdığımız memleketin muhteris ellerde çöküşünü bîçare seyrediyoruz.
Bu tükenişin ıstırabını ağıt yakmak da dindirmiyor ki!