Alman Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel geçen yıl 14 Şubat'ta İstanbul'da kendi isteğiyle ifade vermek üzere gittiği emniyette gözaltına alınmış, 27 Şubat'ta da "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör propagandası yapmak" suçlamasıyla, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın e-mail hesabına yönelik hacker saldırısı hakkındaki soruşturma çerçevesinde tutuklanmıştı.
Yücel’in tutukluluğu Berlin-Ankara hattındaki en büyük gerilim nedenlerinden biri. Tam bir yıl önce gözaltına alınan 44 yaşındaki gazetecinin serbest bırakılması için ışık belirmiş olabilir.
Başbakan Binali Yıldırım, Alman ARD televizyonunda katıldığı Tagesthemen programında Yücel hakkında açıklamalar yaptı. Yıldırım "Kısa sürede bir gelişme olacağı kanaatindeyim" ifadesini kullandı.
Berlin'de üst düzey temaslarda bulunmak ve Münih Güvenlik Konferansı'na katılmak üzere Almanya'ya giden Yıldırım, Alman televizyonu ARD'nin akşam haber kuşağı Tagesthemen'in sorularını yanıtladı.
Yıldırım, Deniz Yücel'in serbest kalıp kalamayacağına ilişkin soruya "Onun kararını ben vermiyorum, mahkemeler o kararı veriyor. Ümit ederim kısa sürede serbest kalmış olur. Kısa sürede bir gelişme olacağı kanaatindeyim" yanıtını verdi.
Silivri Cezaevi'nde tutulan Yücel hakkında henüz iddianame hazırlanmadı. Almanya, Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi için Yücel'de dahil olmak üzere Türkiye'de siyasi gerekçelerle tutuklu bulunan toplam altı Alman vatandaşının serbest bırakılmasını talep ediyor.
Yücel'in ve tutuklu Alman vatandaşlarının durumunun yarın yapılacak Merkel-Yıldırım görüşmesinde masaya yatırılması bekleniyor.
Yeşiller Milletvekili Claudia Roth, Frankfurter Rundschau gazetesine yaptığı açıklamada görüşmede Başbakan Merkel'in Yücel'in hakkında bir iddianame olmaksızın tutuklu bulunuyor olmasının "kabul edilebilir olmadığını" açıkça ifade etmesi gerektiğini savundu.
Öte yandan Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de Yücel'in hızlı bir şekilde hukuk devleti ilkelerine uygun şekilde yargılanmasını talep ederek, tahliye dışında bir seçenek bulunmadığını ifade etti.
