Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, artan terör olaylarını gerekçe göstererek 5 Ağustos tarihinde tüm yurt genelinde olağanüstü hal anlamına gelecek kararlar alıp, uygulamaya soktuğu ortaya çıktı. 81 il valiliğine genelge gönderen Davutoğlu, terör örgütleriyle mücadele kapsamında “devlet otoritesini pekiştirmek için” Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyulan her yerde görevlendirileceğini kaydetti.
Genelgeye göre, “terör olaylarına yapılacak müdahalelerin etkinliğini arttırmak, kurumların arası işbirliğini arttırmak” amacıyla Başbakanlık’ta Başbakanlık Koordinasyon Merkezi kuruldu. Bu merkez, il ve ilçelerde de örgütlenmeye gitti. Merkezin il ve ilçelerdeki üyeleri olan emniyet, jandarma, başsavcılık ve MİT’e, “terör örgütlerinin illegal yapıları ile teröre müzahir legal görünümlü yapılara ilişkin bilgileri” toplama adı altında tüm yurtta “fişleme” yapma talimatı verildi.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Alican Uludağ'ın haberine göre Resmi Gazete’de yayımlanmayan, gizli olarak 81 il valiliğine gönderilen, terör olaylarında son zamanlarda bir artış yaşandığı dikkat çekilen genelgede askerin gerekirse sokağa indirileceğini belirten Davutoğlu, şu kararları açıkladı:
‘Otorite pekişsin’
‘Otorite pekişsin’ “Bu çerçevede; ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon ve işbirliği süratli ve kesintisiz bir şekilde sağlanacak, her vesile ile devletin otoritesi pekiştirilecek, bütün kolluk kuvvetleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri ihtiyaç duyulan her yerde görevlendirilecek, ülke sınırlarımızın güvenliği sağlanacak, hiçbir terör örgütünün vatandaşlarımız üzerinde tehdit ve baskı kurmasına asla izin verilmeyecek, terör örgütlerinin finansmanının önlenmesi için gerekli tüm tedbirler alınacak yollar güvenli bir şekilde ulaşıma açık tutulacak, herkesin kurallara uyulması sağlanacak ve önceden belirlenmiş yerler ve güzergâhlar dışında toplantı ve gösterilere kesinlikle izin verilmeyecektir. Terörle mücadele, halkın desteği ile kamu düzeninden taviz verilmeksizin terör örgütlerinin silah bırakmasına kadar kararlı bir şekilde sürdürülecektir. Terör olaylarına müdahale sırasında, istihbarata dayalı olarak durum ve ihtimaller önceden değerlendirilerek planlı ve proaktif davranılacak, can ve mal kaybı yaşanmaması için gerekli tüm tedbirler alınacaktır. Şehirler, tüm yerleşim yerleri, mücavir ve kırsal alanlar terör unsurlarından arındırılacaktır.”
28 Şubatvari önlem
Genelgede, bütün bu hedeflere ulaşılabilmesinin ancak bütün kurum ve kuruluşların her aşamada etkili bir işbirliği ve eşgüdümü ile gerçekleşebileceği savunulurken, bu kapsamda Başbakanlık’ta kurulan yeni bir yapılanma şöyle anlatıldı:
“Başbakanlık Müsteşarı’nın Başkanlığında ilgili kurumların temsilcilerinin katılımı ile Başbakanlık Koordinasyon Merkezi kurulmuştur. Bu çerçevede il ve ilçe uygulamalarınını izlemek ve değerlendirmek üzere başkan ve üyeleri Başbakanlık Müsteşarınca belirlenecek Başbakanlık Takip Merkezi oluşturulmuştur. Başbakanlık Koordinasyon Merkezi ile Başbakanlık Takip Merkezi’nin sekretarya hizmetleri Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğünce yürütülecektir.”
Başbakanlık’taki oluşumun yapılanmasının il ve ilçelerde kurulacağı anlatılan genelgede, şu talimat verildi:
“Aynı kapsamda illerde valilerin başkanlığında garnizon komutanı, cumhuriyet başsavcısı, il jandarma komutanı, il emniyet müdürü, MİT temsilcisi ve valinin gerek göreceği diğer ilgililerden oluşan İl Güvenlik ve Asayiş Koordinasyon Merkezi, ilçelerde ise kaymakam başkanlığında ilçe jandarma komutanı, ilçe emniyet müdürü ve kaymakamın gerek göreceği diğer ilgililerden oluşan İlçe Güvenlik ve Asayiş Koordinasyon Merkezi kurulacaktır. İl ve İlçe GÜvenlik ve Asayiş Koordinasyon Merkezleri, her hafta düzenli bir biçimde toplanacak, il bazında yapılan değerlendirme, planlama ve uygulamalar valilikler tarafından haftalık olarak Başbakanlık Takip Merkezi’ne ulaştırılacaktır.”
Başbakanlık Müsteşarı Kemal Madenoğlu, genelgeyi 12 Ağustos tarihinde 81 il valiliğine gönderirken, ilgili yazısında “Bilgilerin yer aldığı raporun her hafta pazartesi günü düzenli olarak il bazında Başbakanlık Takip Merkezi’ne gönderilmek gerekmektedir” dedi.
Genelge kapsamında Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, il ve ilçelerde benzer örgütlenmeyi kurdu. İl Güvenlik ve Asayiş Koordinasyon Merkezi her hafta salı günü saat 11:00’de, ilçelerdeki merkezler ise pazartesi günleri saat 11:00’de toplanacak ve raporlar sekretarya görevi verilen il emniyet müdürlüğüne gönderilecek.
Çankaya’da 30 gün arama yetkisi
Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği, başkentin en kalabalık ve işlek ilçesi Çankaya’da polise 30 günlük genel arama yetkisi verdi. 25 Ağustos tarihinde başlayan genel arama kararının süresi, 25 Eylül’de sona erecek. Polis, yaklaşık 1.5 milyon kişinin yaşadığı ilçede aralıksız üst, araç, umuma açık işyerleri ve özel evrak araması yapabilecek, makul şüphe üzerine kimlik kontrolü yapıp, gözaltı işlemi uygulayabilecek.
Herkes takip edilip fişlenecek
Başbakanlık Müsteşarı, valiliklere “hizmete özel” notu düşülen ve ilde yaşanan olayları raporlaştırmak için üç adet boş form gönderdi. Raporlar, yurttaşların fişlenmesinin önünü açıyor. “Terörle mücadele amacıyla bakanlıklar ve ilgili kurumca öngörülen eylem, tedbir ve uygulamalara ilişkin bilgiler” başlıklı formun “beklenen olaylar” ara başlığının altında, “terör olayları, yürüyüş, gösteri, basın açıklaması” yazıldı. Yani, il ve ilçeler meydana gelen bu tür olayları tek tek bu formlara yazacak. Bir başka form, “Terör örgütlerinin kırsal ve şehir yapılanmalarındaki aktif önemli üyeleri” başlığını taşıdı. En dikkat çeken 3. form ise herkesin takip edilip fişlenmesine neden olacak yapıda. Formun “Terör örgütlerinin illegal yapıları ve teröre müzahir legal görünümlü yapılara ilişkin bilgiler” başlığının altında, bu konu parentez içinde açılarak “Dernekler, STK’ler, platformlar, sözde mahkemeler ve halk meclisleri, yerel basın, internet/haber siteleri, sosyal medya hesapları vb” deniliyor. Formun devamında bunlara ilişkin yapılan işlemler ile tedbirlerin anlatılması isteniyor.