Türenç, Türkiye'de 31 gazetecinin tutuklu olduğunu, 2015 yılında 15 televizyon kanalının kapatıldığını, 94 gazeteciye hak ettiği halde sarı basın kartı verilmediğini, sosyal medyanın engellendiğini anlattı.
Balıkesir'de 49'uncu kuruluş yıldönümünü kutlayan Yeni Haber Gazetesi'nin kurucusu Ekrem Balıbek adına düzenlenen panel Otel Basri'de yapıldı. Panele Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Satmış ve Fox Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk konuşmacı olarak katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Yeni Haber Gazetesi imtiyaz sahibi Esen Balıbek patronların köşeye sıkıştırıldığını ve giderek tek taraflı hale getirilmeye çalışılan medya olduğuna dikkat çekti. Hiçbir suçu olmadığı halde, doğruyu yazıp, düşündüklerini yazıya döktükleri için aylardır demir parmaklıklar arkasında özgürlüklerinden ve sevdiklerinden uzakta olan gazetecilerin olduğunu belirtti. Balıbek, "Özellikle son yıllarda gerek yerelde, gerekse ulusal basında çizgisini değiştiren maalesef son zamanlarda sayıları artan isimleri hayretle izliyoruz. Kim isterse üstüne alınabilir. Bugünkü gibi bir çıkar kavgası paydaşlığının geldiği düzeyi, bu meslek adına utanç verici buluyorum" dedi.
"SON 10 YILDA İKİ TUTUKLAMA DALGASI YAŞANDI"
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç de konuşmasında, medyanın bugün içinde bulunduğu durumu anlattı. Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderilmesini sert dille eleştirdi. Basının sorunları arasında sansür, otosansür, gözdağları, yıldırmalar, tutuklamalar, kalemini elinden almalar ve işsiz bırakılmalar olduğunu, ancak yılmayacaklarını kaydetti. Türenç, şöyle devam etti:
"Bugün için değil gelecek için çalışıyor ve çabalıyoruz. Basın konseyi cephesinden bakarsak. Kolay havlu atmayacağız. Biz Basın Konseyi öncülüğünde Silivri'de 'umut nöbetleri' düzenliyoruz. Neden orada bekliyoruz? Oradaki arkadaşlarımızın umutları tükenmesin ve hayalleri bitmesin istiyoruz. Kapıdaki umut nöbetlerinden arkadaşlarımız güç alıyorlar. O nedenle bu nöbetler bitmeyecek. Onları oradan söküp alıncaya kadar bu çalışmanın içinde olacağız. Türkiye'de son 10 yılda 2 tutuklama dalgası yaşandı. İlk dalgada 100 küsur gazeteci içeriye alındı. Sadece muhalif oldukları için içeri alındılar. Bu dalga içinde 5-6 yıl iddianameler hazırlanamadı. Büyük kısmına tecrit uygulandı. Onları söke söke aldık. İkinci dalgada Can Dündar ve bazı gazeteciler içeri alındılar ve hala iddianame hazırlanmadı. Başkanlık sistemi fırtınası içinde gazetecilik yapmak çok zor. İlk dalgada bakanlık izni ile içeriye girebiliyorduk. Bir gün içinde izin veriliyordu. Ancak 50 gündür Bakanlıktan Basın Konseyi'nin 8-9 başvurusuna izin alınamadı. Telefon ediyoruz bakanlığa. 'makamda bekliyor' diye cevap veriliyor. Biz arkadaşlarımızla görüşmek istiyoruz. Onlara umut vermek ve açık görüş yapmak sarılmak istiyoruz. Maalesef bu dönem daha zor bir dönem. Başkanlık sürecinde gazeteciler içeride. Ceza evinde 31 gazeteci var. Meclis insan Hakları Komisyonunda bilgi verildi. 4 sarı basın kartlı, 5 SGK'lı gazeteci içeride dendi. Oysa 31 gazeteci var içeride. Bizim tuttuğumuz liste 31, Bakanlık 9 gazetecide ısrar ediyor. 2015 yılında 15 kanal kapatıldı, 94 gazeteciye hak ettiği halde sarı basın kartı verilmedi. Sosyal medya engellendi. Dünya birincisiyiz medya engellenmesinde."
Türkiye'de 7 bine yakın gazetecinin işsiz olduğunu belirten Pınar Türenç, halkın haber alma hakkının giderek elden alındığını söyledi.
Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Satmış da 7 bin gazetecinin işsiz kaldığını ve 'Alo Fatih' dönemi yaşandığını söyledi. Bununla ilgili tapelerin ortaya çıktığını belirten Doğan Satmış, "Televizyonlara telefon ile müdahale, gazetelere kayyum atanması dönemi geçti. Gazetecilere yönelik sayısız dava var. İstanbul Adliyesi'nde savcı öldürülmesinin resimleri yayınladı diye, Basın İlan Kurumu gazetelere ilan kesme cezası uyguluyor. Basın İlan Kurumu'nun kararına itiraz mercii yok. Tekzip davalarında para cezaları çok fazla. Daha önceleri bazı gazetelerde kimlerin tutuklanacağının ismi yazılırdı. Şimdi işten atılacakları iktidara yakın köşe yazarları yazıyor ve bir bakmışınız bu olmuş. Yeni medya düzeni bu işte" dedi.
Doğan Satmış yazarları da, istenmeyen yazarlar, hem okunan hem de gazetelerinden atılan köşe yazarları, iktidar seven köşe yazarları, renk vermeyen yazarlar, pes eden yazarlar diye guruplara ayırdı.
Fox Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk de Türk medyasının geldiği durumu 'çok kötü' ifadesiyle değerlendirdi. 12 Eylül darbesi dahil hiçbir dönemin bu dönem gibi kötü olmadığını söyleyen Şentürk, muhalefetin ve solun siyasette lider yetiştirememesinin, hukuk, iş, demokrasi, konularında sıkıntı yarattığını belirtti.