Türkiye İstanbul seçimlerine kilitlenirken, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tartışmaların odağında bulunuyor. YSK’nın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenileme kararının alınmasının ardından aldığı kararlar ve açıkladığı gerekçeler kamuoyunda büyük tepki topladı. “Sandık kurulu başkanlarının usule uygun belirlenmediği” gerekçesiyle seçim iptal edilmişti. YSK, aldığı son kararda, 31 Mart yerel seçimlerinde görev alan sandık başkanlarında herhangi bir değişimin yapılmayacağını ve aynı görevlilerle sandığa gidileceğini açıklaması bardağı taşıran son nokta olmuştu. Millî Gazete, kararların ardından YSK’da yaşanan gelişmelerin perde arkasını öğrendi.
31 Mart yerel seçimlerinde ‘terörle’ dahi suçlanan kamu görevlilerinin, 23 Haziran’da yenilenecek seçimde tekrar görevlendirilmemek amacıyla sağlık ve aile sorunlarını gerekçe göstererek rapor aldıkları öğrenildi. Kamu görevlilerinin söz konusu raporu alma gerekçelerinin ise “hatalı bir işlem yüzünden ağır suçlamalar ile tekrar karşı karşıya gelmemek” olduğu belirtiliyor.
KAMU GÖREVLİLERİ SEÇİMDE GÖREV ALMAK İSTEMİYOR
YSK, 31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul’da ilçe seçim kurulu başkanı, seçim müdürü ve seçim personellerinin yenilenecek seçimde görev almasına yönelik karar aldı. Bu kararın ardından ‘seçim neden iptal edildi’ tartışması başlarken, YSK içinde de kriz üst seviyeye çıktı. Seçim sisteminin kontrol altından çıktığına yönelik eleştiriler YSK’da başlarken, bazı görevliler seçimde görev almak istemediklerini başkanlığa bildiriyor. Kamu görevlileri ise olası bir durum ya da hata nedeniyle terör suçlamasıyla karşı karşıya kalmaktan çekindiklerini dile getiriyor.
YSK İLÇE MÜDÜRLERİNİ KORUMA ALTINA ALDI
Daha önce seçimde görev alan kamu memurlarının 23 Haziran’da yapılacak seçimde görev almamak için mazeretlerini YSK’ya bildirmeye başladığı öğrenildi. Kamu görevlileri, 23 Haziran günü yapılacak seçimler öncesi sağlık veya aile gerekçelerini öne sürerek, seçimde görev almak istemediğine ilişkin raporlarını YSK’ya sunmaya başladı. Bunların başında ise hâkimler ve müdürlerin geldiği belirtiliyor. Özellikle YSK’nın 13 ilçe seçim kurulu müdürlerini görevden alması ise ‘koruma’ olarak değerlendirildi. YSK’nın bu yöntemle ‘şüpheli’ diye itibarsızlaştırılmak istenilen müdürlerini koruma altına aldığı belirtiliyor.