Türkiye’nin saygın hocalarından Prof. Dr. Baskın Oran, ‘Mülakat Odası’ başlığıyla kaleme aldığı yazısında, “Biraz daha ciddi bişey bu. Şu sıralar çok artan işkence haberleriyle ilgili. Bir yandan cezaevlerinde gardiyanların, diğer yandan Terörle Mücadele polislerinin gözaltında yaptıklarıyla.” ifadeleri kullandı.

İşkence şikayetlerinin ayyuka çıkması üzerine Ankara Barosu’nun İnsan Hakları Merkezi’nin işkence raporu hazırladığını aktaran Oran, “Raporda Ankara Emniyetinde işkence yapıldığı iddiaları ön planda. Emniyette sorgulandıktan sonra hapishaneye nakledilen kişiler avukatlarına günlerce gördükleri işkenceyi ayrıntılarıyla anlatıyorlar. İ. H. Merkezi yetkilileri bu anlatımları yansıttıkları Rapor’un bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurulmasını istiyorlar fakat Baro yöneticileri bunu yanaşmıyor. Gerekçe olarak iki şey söylüyorlar: 1) Biz Savcılığa gerekli suç duyurusunda bulunduk ve Rapor’u da ekledik; 2) Rapor’daki vahim işkence suçlamaları şahıs beyanıdır, doktor raporuyla belgelenmiş değildir.”  bilgisi verdi.

Baro’nun bu davranışının İnsan Hakları Merkezi üyelerini öfkelendirdiğine vurgu yapan Oran, ” İçlerinden çoğu Merkez üyeliğinden hemen istifa ediyor. Çünkü 1) Polis hakkındaki suç duyurularının hep takipsizlikle sonuçlandığı herkesin malumu; 2) Tecavüz iddialarında olduğu gibi işkence iddialarında da doktor raporuyla ispat kolay iş değil; olayın bağımsız/devlet dışı kuruluşlara incelettirilmesi gerekir ki rapor talep edilebilsin ve gündeme getirilebilsin. Şu anda bildiğim kadarıyla başkan dahil, istifa etmeyen İ. H. Merkezi üyesi kalmadı. Etmemekte bugüne kadar direnenlerin gösterdiği gerekçe, Baro’yu bu dönemde zayıf duruma düşürüp bu iktidarın ekmeğine yağ sürmemek idi.” bilgisi verdi.