Jandarma imha tutanağında, "Refahiye Cumhuriyet Başsavcısı’nın talimatıyla komutanlığımız kazan dairesinde video çekimi yapılarak imha edildiği..." bilgisi yer aldı.
Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre Erzincan’in Refahiye ilçesinde geçen sene jandarmalar tarafından bir eve baskın yapıldı.
Ev baskını sırasında evdekilerin telefonlarına ve evde bulunan kitaplara el konuldu. Bu eserlerden biri belgeselci yazar Kazım Gündoğan ve Nezahat Gündoğan’ın İletişim Yayınları tarafından yayımlanan Dersim’in Kayıp Kızları adlı kitabı, diğeri ise Kalipso Yayınları’ndan çıkan İbrahim Kaypakkaya’nın hayatının anlatıldığı kitap.
Kitaplar ‘muhafaza’ altına alındıktan sonra geri isteyen kişiler bir daha kitaplarını alamadı. Kitapların akıbetiyle ilgili aylar sonra yeni bir gelişme ortaya çıktı. Refahiye Cumhuriyet Başsavcılığı kitapların ‘imha’ edilmesi için talimat verdi. Ancak mahkemeden kitaplarla ilgili bu yönde herhangi bir karar verilmedi.
Olayla ilgili ev baskınına gerekçe olarak ‘örgüte yardım etmek’ iddiası gösterildi. Söz konusu soruşturmayla kitapların herhangi bir ilgisi bulunmamasına rağmen Refahiye Cumhuriyet Başsavcılığı kitapların ‘imha’ edilmesi talimatını verdi. ‘İmha tutanağında’ 3 jandarmanın imzası yer alırken, kitapların nasıl imha edildiğiyle ilgili, “Refahiye Cumhuriyet Başsavcısı’nın talimatıyla komutanlığımız kazan dairesinde video çekimi yapılarak imha edildiği…” bilgileri yer aldı.
Berlin 10 Mayıs 1933. Almanya´nın başkentinde olduğu gibi, Almanya´nın birçok şehrinde açık meydanlarda odun yığınları ateşe veriliyor. Fakat bu olay sadece Berlin´de değil, özellikle üniversite şehirlerinde de gercekleşiyor. Hitler´e uymayan Alman edebiyatının önde gelen eserleri, o dönemlerde denildiği gibi her şeyden "temizleniyordu". Böylece yüzbinlerce kitap haftalarca meydanlardaki ateşlerde yakılıyordu.