İptal edilen 2010 KPSS ile ilgili hakkında gözaltı kararı çıkartılan 82 kişiyle ilgili yaşananlar Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak’ı yalanladı.
Kodalak, gözaltı kararının üzerinden 3 saat bile geçmeden, “10 kişinin yurtdışına kaçtığını tespit ettik.” demişti. Ancak, henüz gözaltına alınmayan 4 kişi kaldı. Bunların da yurtdışına kaçtığına dair herhangi bir soruşturma olmadığı öğrenildi. Yaşananlar, algıyı yönlendirecek şekilde açıklama yapan Kodalak’ın tarafsızlığı ile ilgili şüphelere yol açtı. Savcı Kodalak’ın soruşturmayla ilgili yaptığı diğer açıklamalar da ihsas-ı reyde bulunduğu, hukuksuzluklarla dolu olduğu gerekçesiyle eleştirilmişti.
Öte yandan gözaltı işlemlerinin ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize ve Mali Şube ekiplerine Emniyet Genel Müdürlüğü üst yönetiminden baskılar gelmeye başladı. Özellikle Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nda görevli üst düzey müdürler, HTS kayıtlarının dikkate alınarak bir suç bağlantısı oluşturulmasını istedi. Ancak Ankara’da görevli yetkililer, dosya ve deliller kapsamında bunun mümkün olmadığını, sadece HTS kayıtları baz alınarak şahısların suçlu gibi gösterilemeyeceğine dikkat çekti. Ancak üst düzey yöneticiler, talimatların kayıtsız yerine getirilmesi yönünde sert mesajlar verdi.
Hatta bir yönetici, KPSS soruşturmasının Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun tarafından yürütülen ‘Cemaat ana davasına’ bağlanması için gerekli tüm şartların oluşturulmasını istedi. Bunun için de banka hesap hareketlerinden HTS kayıtlarına kadar bütün bilgilerin değerlendirilmesi gerektiği yönünde talimatlar verdi. Ancak ekipler, KPSS soruşturmasının ana davayla birleşmesinin mümkün olmadığı yönünde değerlendirmede bulundu. Bunun üzerine üst düzey yetkili, “O zaman şüphelilere yöneltilen sorular arasına Fethullah Gülen ismini de ekleyin.” talimatı verdi. Bunun üzerine ekipler gözaltına alınan eğitimcilere Hocaefendi ile ilgili 4 farklı soru yöneltti. ZAMAN