Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son günlerde gündemi en fazla patatesin meşgul ettiğini söyledi. Üreticide patatesin 1 liraya kadar inerken, markette Ankara'da 2, İstanbul'da 3 lira 50 kuruştan satışa sunulduğunu kaydeden Bayraktar, "Üretici değil, aracılar kazanıyor. Bizim buna odaklanmamız lazım, ithalata değil. İthalat, üreticiye zarar verir. Önümüzdeki yılın üretimini de olumsuz etkiler. Zaten Adana Yumurtalık, Hatay Reyhanlı, İzmir Ödemiş'te yeni ürün patates hasadı başladı. Fiyatlar düşmeye başladı." diye konuştu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği 26'ncı Olağan Genel Kurulu Büyük Anadolu Oteli'nde gerçekleştiriliyor. Genel Kurul'a Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve birçok davetli katıldı.
Türkiye'deki ekonomik örgütlenmenin yetersiz olduğunu belirten Bayraktar, "Kooperatifler ve üretici birlikleri güçlü olmalı. Bunlar idari ve mali yönden güçlü olursa, fonksiyonel hale gelirse, profesyonelce yönetilirse, çiftçimiz de güçlü olur. Üretim maliyetleri azalır, pazarlama imkanları artar. Birlikten kuvvet doğar. Üretici birlikleri güçlü olursa, aracılar ortadan kalkar, tarladan markete giden zincirde üreticimizin 1 liraya yetiştirdiği meyve sebzeyi tüketicimiz 4-5 kat fazlaya satın almak zorunda kalmaz." şeklinde konuştu.
Çiftçinin 2013-2014 sezonunda kuraklık ve don başta olmak üzere, sel, aşırı yağış, dolu, fırtına, hortum gibi, hemen tüm doğal afetlerle mücadele ettiğini belirten Bayraktar, şunları dile getirdi:
"Geçtiğimiz yıl çiftçimizin bağına, bahçesine, tarlasına adeta ateş düştü. Çiftçilerimiz, 2014 yılında sadece doğal afetlerde ürünlerini kaybetmedi, Soma, Ermenek gibi maden facialarında canlarını da kaybetti. Taziyelere gittiğimizde, hayatını kaybedenlerin aynı zamanda çiftçilerimizin olduğunu gördük. Doğal afetlerin ardından, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri'ne olan düşük faizli kredi borçları, bir yıl süreyle yüzde 3 faiz uygulanmak koşuluyla ertelendi. 2014 Ekim ayında başlayan bu üretim sezonunda da doğal afetler çiftçimizin yakasını bırakmadı. Tabii afetler, halen sürüyor. En son Nisan ayında, Malatya'da kayısı, Isparta'da kiraz, kayısı, elma, ceviz ve erik, Manisa'da üzüm bağları, erik ve kiraz, Kayseri'de elma ve kayısı, Karaman'da elma, kayısı, kiraz, Niğde'de elma, kayısı ve kiraz, Bursa'da kiraz, armut, şeftali, elma ve erik, Kahramanmaraş'ta kayısı, Antalya Korkuteli'nde meyve ağaçları dondan zarar gördü. Daha dün Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, İstanbul ve Yalova'da şiddetli fırtına, aşırı yağış ve dolu afeti oldu. Seralar zarar gördü. Meyve ağaçlarında çiçek dökülmeleri, dallarda kırılmalar meydana geldi."
Geçen yıl bitkisel üretimi sıkıntıya sokan doğal afetlerden hayvancılığın çok fazla etkilenmediğini ifade eden Bayraktar, "Hayvancılık sektörümüzün gelişiminde şüphesiz son yıllarda önemli bir düzeye ulaşan hayvancılık destekleri çok etkili oldu. Toplam tarım destekleri içinde hayvancılığa verilen desteklerin oranı yüzde 4,5'den yüzde 30'a çıktı. Toplam büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı, son 4 yılda yüzde 36 artışla 56,1 milyon başa yükseldi. Kırmızı et üretimimiz de artmaya devam ediyor. 2010'da 781 bin ton olan toplam kırmızı et üretimi, 2014 yılında 1 milyon ton sınırını aştı. Tüketicinin makul fiyatlarla et yemesinin tek yolu, bazı lobilerin öne sürdüğü gibi ithalat değil, üreticimizin maliyetlerinin düşürülmesidir. Maliyet aşağı çekildiğinde et fiyatları gerileyecektir." ifadelerini kullandı.
Son günlerde gündemi en fazla patatesin meşgul eder olduğunu belirten Bayraktar, "Üreticide patates 1 liraya kadar inerken, markette Ankara'da 2, İstanbul'da 3 lira 50 kuruştan satışa sunulmaktadır. Üretici değil, aracılar kazanıyor. Bizim buna odaklanmamız lazım, ithalata değil. İthalat, üreticiye zarar verir. Önümüzdeki yılın üretimini de olumsuz etkiler. Zaten Adana Yumurtalık, Hatay Reyhanlı, İzmir Ödemiş'te yeni ürün patates hasadı başladı. Fiyatlar düşmeye başladı." dedi.
"GÜBRE VE MAZOTTAKİ FİYAT YÜKSELİŞLERİ DE DİKKATE ALINARAK MALİYETLER DÜŞÜRÜLMELİ"
Çiftçinin diğer önemli masraf kapısının da motorin olduğunu kaydeden Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Petrolde dışa bağımlı olan ülkemizde, motorin fiyatlarını, ham petrol fiyatları ve dolar kuru belirlemektedir. Motorin fiyatı son 4 yılda yüzde 49 artış gösterdi. Aynı dönemde başta ayçiçeği, mısır, pamuk, buğday fiyatları olmak üzere ürün fiyatlarındaki artış, gübre ve motorin gibi girdilerdeki fiyat artışının altında kaldı. Gübre ve mazotta 2003 yılında başlayan desteği olumlu buluyoruz. Ancak, gübre ve mazottaki fiyat yükselişleri de dikkate alınarak maliyetler düşürülmeli, destek artırılmalıdır. Çiftçimiz açısından bir diğer girdi elektrik de sulamanın artması, seracılığın gelişmesiyle birlikte önemli bir masraf alanı olmaya başladı. Son 4 yılda elektrik fiyatları yüzde 47,1 arttı. Elektrik birim fiyatının ucuzlaması için uygulanmakta olan yüzde 18 KDV'nin tarımda kullanılan elektrikte yüzde 1'e indirilmesini istiyoruz. Çiftçimiz, önemli bir girdi kalemi olan elektrikte TRT'ye de yüzde 2 pay ödüyor. Sektörümüz, çok önemli sayılacak bu kadar bir kaynakla da desteklenen TRT'nin, yayınlarında tarıma daha fazla yer ayırması, tarıma ve tarımsal eğitime destek vermesi, hatta sadece tarım programları sunan tematik bir TV ve radyo kanalı kurmasını en tabii hakkımız olarak görüyor ve talep ediyoruz."
Cumhuriyetin 100'üncü yılında 150 milyar dolarlık hasıla, 40 milyar dolarlık ihracat gelirine ulaşmayı, 85 milyon olacak ülke nüfusunu, 50 milyon turisti beslemeyi, başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere çevre ülkelerin gıda açığını kapatan bir tarım sektörü kurmayı hedeflediklerini ifade eden Bayraktar şunları söyledi:
"Tabii, bütün bunları yapabilmemiz için desteğe ihtiyacımız var. Bu desteğin kanunun öngördüğü şekilde yüzde 1'e çıkarılması birçok sorunumuzun çözümünü kolaylaştıracaktır. Çiftçimiz kazanırsa ülke kazanır. Desteklerden yüzde 4 stopaj kesilmesi ayrı bir sorunumuz. Çiftçimiz bundan şikayetçi. Çünkü, çiftçimiz zirai kazanç elde etmiyor ki yüzde 4 kesinti yapılsın. Destek alıyor. Nitekim, geçmişte doğrudan gelir desteğinde gelir vergisi yüzde 0 (sıfır) uygulanıyor ve stopaj kesilmiyordu. Bu konuda da desteğinizi bekliyoruz. Dün, Genel Kurulumuzun ilk gününde Sayın Cumhurbaşkanımıza da ifade ettim. Bundan vergi almak, bir babanın, kırtasiye, okul masrafları için çocuğuna verdiği paradan kesinti yapmasına benziyor."
CİHAN