BBC'den San Francisco'dan James Clayton ve Ben Derico, ile Türkiye'den Anna Foster'ın haberine göre Google, uyarı sistemiyle depremlerden bir dakika öncesine kadar Android tabanlı telefonlar üzerinden kullanıcılara bildirim gönderebilecek teknolojiye sahip olduğunu söylüyor.
Şirket, uyarının 6 Şubat gece 04.17’de meydana gelen deprem felaketinden önce milyonlarca kişiye gönderildiğini öne sürüyor.
Ancak BBC, depremden etkilenen üç bölgede yaptığı araştırmaları sırasında bu uyarıyı almış herhangi bir kişiye ulaşamadı.
Sistem, Android telefonlarda çalışıyor. Yani iPhone olmayan hemen hemen her telefonda kullanılabiliyor. Android telefonlar iPhone’a kıyasla genellikle daha ucuz. Teknoloji piyasası uzmanları bu nedenle Türkiye'deki telefonların yaklaşık yüzde 80’i de Android tabanlı telefonlardan oluştuğunu söylüyor.
Pasifik Kuzeybatı Sismik Ağı'nın direktörü Prof. Harold Tobin, “Eğer bu Google’ın bir vaadiyse, bu vaat örtülü bile olsa depremler öncesinde erken uyarı sistemi hizmeti sunmayı vadediyorsa, o zaman beklentiler yükselir” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Böylesi hayat memat meselesinde vaatlerinin arkasında durmak gibi sorumlulukları var.”
BBC'nin sorularını yanıtlayan Google'ın bu sistemden sorumlu yöneticilerinden Micah Berman sistemin çalıştığı konusunda ısrar ederken, “Bu sistemin devreye girdiğine ve uyarılar gönderdiğine eminiz," dedi.
Ama şirket, bu uyarıların yaygın bir şekilde insanlara ulaştığına ilişkin herhangi bir kanıt sunmadı.
10 milyondan fazla insanı etkileyen depremlerde resmi verilere göre 50 binden fazla insan hayatını kaybetti.
7.8 büyüklüğündeki ilk depremin ardından 13.14'te merkez üssü Elbistan olan yeni bir deprem meydana geldi. BBC, bu ikinci deprem için uyarı aldıklarını söyleyen az sayıda da olsa bazı kişilere ulaştı.
Sistem nasıl işliyor?
Google'ın Android Deprem Uyarı Sistemi, Türkiye'de Haziran 2021'de faaliyete geçti.
Sistem, dünyada çok sayıda ülkede çalışıyor. Şirket, deprem uyarılarını gönderebilme kapasitesini Android hizmetinin "temel" unsurlarından biri olarak tanımlıyor.
Uyarı sistemi, Android'in yaygın telefon ağından yararlanıyor. Akıllı telefonlar, sarsılmayı tespit edebilen küçük ivmeölçerlere sahip.
Birçok telefon aynı anda sarsılırsa Google, depremin merkezini belirleyip ve sarsıntının şiddetini de tahmin edebiliyor.
Bir depremin büyüklüğü Richter ölçeğine göre 4.5 veya üzerindeyse, Android sistemi uyarı gönderebiliyor.
Berman deprem uyarısını, “Bu, muhtemelen telefonunuzda daha önce hiç görmediğiniz bir uyarıdır. Uyarı, telefon ekranınızı ele geçirir," diyerek anlatıyor.
Uyarı esnasında ekranda, "çök, korun ve tutun" şeklinde ifadeler beliriyor ve beraberinde de yüksek bir alarm sesi duyuluyor.
Ayrıca telefonunuz “rahatsız etme” modunda ise bile sistem otomatik olarak komutları geçersiz kılıyor.
Berman da buna atıfta bulunarak, “Telefonunuz ne durumda olursa olsun, bu uyarıyı alabilmeniz gerekiyor," diyor.
Google, sisteminin 6 Şubat'ta milyonlarca insana başarıyla uyarı gönderdiğini iddia ediyor.
Berman, insanların Google'dan alacakları uyarının deprem merkezüssünden ne kadar uzakta olduklarına bağlı olduğunu söylüyor. İnternet üzerinden iletilen bir mesaj, deprem dalgalarından çok daha hızlı dolaşabiliyor.
Bazı durumlarda bu sürenin bir saniye ya da daha kısa, bazen 20-30, bazen de 50-60 saniyede olabileceğini aktarıyor.
BBC’nin konuştuğu insanlar, depremden saatler, günler ve haftalar sonra dahi sistemden kendilerine gelen herhangi bir uyarı olmadığını söyledi.
Bu nedenle BBC ekibi uyarının ulaştığı insanları bulmaya çalıştı.
Ekiplerimiz depremden etkilenen bölgelerden Adana, İskenderun ve Osmaniye’ye gitti ve Android telefonları olan yüzlerce insanla konuştu.
BBC ekibi, İkinci depremden önce uyarı alan birkaç kişiye ulaşsa da gece meydana gelen ve en yıkıcı olan deprem öncesinde uyarı aldığını söyleyen hiç kimseye ulaşamadı.
İskenderun'da, yıkılan hastanede babaannesini kaybeden Alican, geçmişte bir uyarı aldığını ancak bu depremde herhangi bir uyarı almadığını söylüyor.
Deprem bölgesinde tespit ettkilerimizi Google yöneticilerinden Berman'a sorduk.
Google yöneticisi, “Çok şiddetli ve yıkıcı ilk deprem sırasında uyarı sistemi kullanıcılar dikkatlerini bambaşka şeylere yönelttikleri için arka planda kalmış olabilir. Bence bu en muhtemel açıklama gibi görünüyor” diyor.
Ama BBC’nin konuştuğu insanlar, kendilerine herhangi bir uyarı almadıklarında ısrar ediyorlar.
Çadırda yaşayan 25 yaşındaki Funda, aile fertlerini kaybettiğini anlatırken, “Yakınlarımızı toprağa verdik. Eniştem ve yeğenim birbirlerine sarılı halde gömüldüler," diyor.
Android tabanlı bir telefonu olan Funda, katiyen bir uyarı almadığını dile getiriyor.
Google’ın sisteminin aktif olduğu diğer ülkelerde, insanların deprem sonrasında uyarı aldıklarını sosyal medyada paylaşmları oldukça yaygın bir durum.
Berman, bu konuda az sayıda geri bildirim kaynaklarından birisinin de sosyal medyadaki gözlemleri olduğunu ifade ediyor.
Ancak Türkiye'deki ilk depremden sonra sosyal medya alışkın olunmadık bir şekilde sessizdi. Bunu Berman da kabul ediyor.
Google yetkilisi, “Bu olayın sosyal medyada yeterince yankılanmamasının nedenlerine dair güçlü bir açıklamam yok” diyor.
BBC, şirketten insanların bildirim aldıklarını gösteren bir veri olup olmadığını sordu.
Google'ın bize sunduğu tek kanıt belgesi, şirketin o gün uyarı hakkında konuşan 13 sosyal medya gönderisinin yer aldığı bir PDF belgesi oldu.
Bu gönderilerin sahipleriyle iletişime geçtik.
Bu kişilerden biri, Adana’da uyarı aldığını belirten Rıdvan Güntürk’tü. Ancak BBC’ye konuşan Güntürk bunun ikinci deprem için olduğunu, ilk deprem için bir uyarı almadığını söyledi.
Sosyal medya gönderilerinin yalnızca bir tanesi ilk depremle ilgili bir uyarıyı detaylı bir şekilde açıkladı. BBC, bu gönderiyi yapan kişiyle konuştu.
İsmini paylaşmayan sosyal medya kullanıcısı, bir uyarı aldığını düşündüğünü ancak olayın vahameti nedeniyle bundan emin olamadığını söyledi.
Google, ayrıca kullanıcı anketlerinden sistemin işe yaradığını gösteren geri bildirimler aldığını söyledi. Ancak bu bilgileri paylaşmayı reddetti.
BBC'ye konuşan Prof. Tobin, Google'ın sisteminin nispeten yeni olduğunu ve kullanışlı olabileceğini, ancak şirketin şeffaf olmasının da önemli olduğunu söyledi.
Prof. Tobin, "Eğer temel insan yaşamı veya kamu güvenliği ile ilgili bir bilgiyi paylaşıyorsanız, bu sistemin nasıl çalıştığı ve ne kadar iyi çalıştığı konusunda şeffaf olma sorumluluğunuz vardır," diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
"‘Şurada burada bildirimler göründü' şeklindeki bir anekdottan bahsetmiyoruz. Bunlar yaygın uyarı sistemleri olarak tasarlandı. Bütün mesele de bu."
Deprem uzmanı Prof. Şükrü Ersoy da BBC'ye verdiği mülakatta eşinin deprem bölgesinde olduğunu ve Android telefonu kullandığını ancak buna rağmen herhangi bir uyarı almadığını belirtti.
Uyarı alan birine de rastlamadığını belirten Ersoy şöyle devam ediyor:
"Google'ın sistemi eğer ki çalışmış olsaydı, belki de çok faydalı olabilirdi.
"Ancak bu sistem, böylesi önemli bir depremde işe yaramadı. Bu da şu soruyu akla getiriyor: Eğer bu faydalı bir sistemse, neden bu kadar büyük bir depremde, son 100 yılın en büyük depremlerinden birinde, faydalanamadık?"
Google, röportajdan sonra BBC'ye yaptığı açıklamada, "Yıkıcı bir deprem sırasında, kullanıcıların bir uyarıyı alıp almayacağını, fark edip etmeyeceğini veya uyarıya tepki verip vermeyeceğini etkileyebilecek bir sürü faktör var. Bunlar arasında depremin özellikleri ve internet bağlantısının olup olmadığı da yer alır" dedi.