BBP, İzmir'de yapacağı milletvekili aday tanıtım törenini, Ankara'daki bombalı terör saldırısı sebebiyle iptal etti. Onun yerine milletvekili adayları ve İl Başkanı Erdem Öksüz'ün katılımıyla bir basın toplantısı düzenleyen BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Başkentin göbeğinde meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybedenlere BBP camiası olarak bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk halkına başsağlığı dileyen Gürhan, "Terör eylemlerini yapanları bir kez daha lanetliyor, Allah'ın adaletin kaçamayacaklarını hatırlatmak istiyorum. Terör kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın tüm toplum tarafından kınanmalı ve lanetlenmelidir." dedi. Terör saldırısıyla ilgili kimsenin sorumluluk üstlenmediğini söyleyen Gürhan, "Gar müdürü mü sorumlu?" diye sordu.
'SORUMSUZ BAKANLARI İSTİFAYA DAVET EDİYORUM'
Terör saldırısının ardından üç bakan tarafından yapılan basın toplantısına değinen Genel Başkan Yardımcısı Gürhan, "Sorumlu fakat sorumsuz bakanların yaptıkları, konuyla ilgili basın toplantısında dillendirilen güvenlik açığı olmadığı açıklaması ve bir basın mensubunun sorusu karşısında sırıtma terbiyesizliği gösteren sorumsuz bakanları da esefle kınayıp istifaya davet ediyorum." diye konuştu.
'BOMBACILARI YAKALAYAN POLİSLERİ NASIL İÇERİYE ATTIĞINIZI HEPİMİZ GÖRDÜK'
Aynı zamanda BBP İzmir milletvekili adayı olan Gürhan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, "Elimizde canlı bombacıların listesi var ama eylem yapmadan yakalayamayız." şeklinde açıklama yaptığını, bunun gerçek olup olmadığını anlamak için defalarca seyrettiğini belirtti. Gürhan, "Bu montaj da değil. Madem biliyorsunuz, neden yakalamıyorsunuz? Bu kişiler gerçekten canlı bombaysa örgüt üyesidirler, alırsınız, tutuklanırlar. Savcılar elinizde, sulh ceza mahkemeleri elinizde. Neymiş, demokrasi varmış, delile ihtiyaç varmış. Siz kimi kandırıyorsunuz? O teröristleri, o bombacıları canlı yakalayan emniyet mensuplarının nasıl içeriye atıldığını hepimiz gördük. Haklarında yazılan sözde iddianameleri de hepimiz okuduk." şeklinde konuştu. Dünyanın neresinde olursa olsun, 100'e yakın kişinin can kaybına ve 500'e yakın kişinin yaralanmasına sebep olan bir eylem yapılırsa orada mutlaka bir güvenlik açığı olduğuna dikkat çeken Gürhan, şöyle konuştu: "Yetkililer bunu kabul etmeliler ki bir daha benzer eylemler olmasın ve önlenebilsin. Eğer hiçbir güvenlik yetklisi sorumlu değilse gar müdürü mü sorumlu? İhmal yoksa bu kadar insan trafik kazasında mı öldü?"
Türkiye'nin 90'lı yıllara döndüğü tartışılırken birden 1970'li yıllarda meydana gelen kanlı olaylardan daha beter olaylar yaşanmaya başlandığını söyleyen dikkat çeken Ahmet Gürhan, her gün bir ocağa şehit acısı düşerken, insanların hangi örgütün patlatacağı bombaya hedef olacağı belli değilken ülkenin istihbarat kurumlarının Twitter ve Facebook'ta hakaret suçları üzerinde uzmanlaşmasının takdire şâyan bir konu olduğunu belirtti. Devletin istihbarat kurumlarını bir an önce asli görevlerine dönmeye, ülkeyi tehdit eden bu eylemleri yapan ya da planlayanları deşifre etmeye davet etti.
'MAFYA LİDERİ İÇİN ADALETİN NASIL İŞLEYECEĞİNİ GÖRECEĞİZ'
Kendisini ülkücü olarak gösteren ve daha önce mafya lideri olarak ceza almış bir kişinin miting düzenlemesine izin verildiğini de ifade eden BBP Genel Başkan Yardımcısı Gürhan, "Bu mitingde bu kişinin, kendisini cezaevinden çıkaran iktidar partisine destek istemesi ve konuşması sırasında, 'Ülkede oluk oluk kan akıtacağız.' sözleri için adalet mekanizmasının nasıl işleyeceğini hep birlikte göreceğiz." dedi.
'GAZETECİLER ATTIĞI TWEETLER NEDENİYLE TUTUKLANIYOR'
Demokrasinin önemli sacayaklarından birisinin bağımsız medya olduğunun unutulduğunu söyleyen Gürhan, medyanın kesinlikle siyasi güç odaklarının eline geçmemesi gerektiğine dikkat çekti. Halkın ancak bağımsız bir medya ağıyla gerçekleri öğrenebileceğini dile getirerek, "Ama ülkemizde gazeteciler, attıkları tweetler ve yazdıkları köşe yazılarından dolayı işlerinden atılmakta, soruşturmalar geçirmekte, gözaltına alınmakta, hattâ tutuklanmaktadırlar." dedi. Bir savcının yazısıyla çizgi film kanallarının bile dijital yayın platformlarından çıkarılmasının, gelinen noktanın ne kadar acı olduğunun göstergesi olduğunu belirten Gürhan, özgür medya olmadan özgür toplum olmayacağını söyledi. CİHAN