Belçika Adalet Bakanlığı, Türk makamlarından açıklama talep etti. Kurban yakınları ve mağdurlar da karara tepki gösteriyor.
Gent şehrinde yaşayan Osman Çallı, 11 Kasım 2004 gecesi, 25 yaşındaki eşi Teslime ile hamile olan 19 yaşındaki kız kardeşi Hacer Çallı'yı sandalyeye bağlayıp kurşunladıktan sonra, üzerlerine yorgan yığıp ateşe verdi.
Daha sonra Aalst kentine giden Çallı, burada eski eşi ve kayınvalidesi ile evdeki bir erkeği kurşun yağmuruna tuttu. Eski eşi ve kayınvalidesi ölürken, Belçikalı erkek ağır yaralandı.
Tekrar Gent'e dönmek üzere yıla çıkan Çallı, otomobilinin arıza yapması üzerine bir kadın sürücüyü silah zoruyla rehin aldı.
Gent'te eşiyle ilişki yaşadığını öne sürdüğü Biçer Erbil adlı kişinin evine giden Osman Çallı, onu da ağır yaraladı.
Daha sonra polise teslim olan ve "Ailemin namusunu temizledim" diyen Çallı'nın, Belçikalı eşinden olan oğlunu kaçırmak suçundan 18 ay hapis cezasına çarptırıldığı da ortaya çıktı.
Gent'te dört yıl süren yargılama sonunda Osman Çallı, ömür boyu hapse mahkûm edildi.
Çallı, mahkûmiyetten beş yıl sonra, cezasının geri kalanını Türkiye'de çekmek için başvuru yaptı. 28 Haziran 2013'te Türkiye'ye iade edilen Çallı, 2014 yılından itibaren Belçika ulusal adli sicilinden silindi.
'CEZANIZIN BEŞTE İKİSİNİ ÇEKTİKTEN SONRA SERBEST KALABİLİRSİNİZ'
Belçika medyasına konuşan avukatı Ergun Top'a göre, 2016 Eylül ayından itibaren Osman Çallı yarı özgürlüğe sahip oldu, 10 Kasım 2019'da da şartlı tahliye ile salıverildi. Çallı, 2020'de de tamamen özgürlüğüne kavuştu.
Belçika medyasında, Çallı'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın affıyla salıverildiği öne sürüldü. Ancak Avukat Top bunun doğru olmadığını açıkladı.
Top, "Türkiye'de cezanızın beşte ikisini çektikten sonra serbest kalabilirsiniz. Tahliyenin Cumhurbaşkanı affıyla değil, Türk hukuk sistemi ile ilgisi var" diye konuştu.
'GÜNEŞİN VE DENİZİN TADINI ÇIKARIYORUM'
Çallı'nın vurduğu ve hayatta kalan iki kurbandan biri olan Henri De Cooman'ın avukatı, Yeni Flaman İttifakı Partisi (N-VA) Milletvekili Christoph D'Haese, dört kadının katili Çallı'nın, Belçika'da cezasını çekmek yerine özgürce dolaşmasını, "utanç verici ve anlaşılmaz" diye değerlendirdi.
Belçikalı milletvekili, "O kişi, dört kadına sözde namus duygusuyla saldırdı ve katletti. Çallı, yakınlarına da tarifsiz acılar yaşattı. Böyle biri ömür cezayı hak ediyor, bir gün bile eksik değil" diye konuştu.
'TÜRK MAKAMLARINDAN AÇIKLAMA İSTEDİK'
Osman Çallı'nın, Türkiye'nin 1983'te imzaladığı ve Belçika'nın da taraf olduğu "Hükümlülerin Nakline İlişkin Avrupa Sözleşmesi" uyarınca iade edildiği belirtildi.
Anlaşma kapsamında her iki ülkenin de iadeye onay vermesi durumunda, hükümlünün cezası, gönderildiği ülkenin yasalarına dönüştürülüyor.
Anlaşmaya göre, infazın devam edeceği ülkenin, cezanın uygulanma biçimi ve olası tahliye konusunda diğer ülkeyi bilgilendirmesi gerekiyor.
Ancak Belçika makamlarına göre, Türkiye bunu yapmadı. Adalet Bakanlığı yetkilisi Sharon Beavis, Nieuwsblad gazetesine yaptığı açıklamada, iade sonrası Belçika'nın Türkiye'deki ceza prosedürü üzerinde hiçbir etkisi kalmadığını vurguladı.
Belçika makamlarının açıklama talebi, Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği aracılığıyla Ankara'ya iletildi.
Geçen yıl Belçika'dan 91 hükümlü, cezalarının geri kalanını tamamlamak üzere Hollanda, Fransa, Romanya, Polonya, Bulgaristan ve İtalya'nda aralarında olduğu ülkelere iade edildi.