Geçtiğimiz Nisan ayında, “Mietenwahnsinn Stoppen” (kira deliliğini durdur) sloganıyla kiracı girişimcilerinin tekelleşen emlak şirketlerine, yerinden edilmeye, konut sorunlarına karşı 40.000 kişinin katılımıyla düzenledikleri eylem karşılığını bulmuş ve geçtiğimiz Haziran ayında Berlin senatosu önümüzdeki beş yıl boyunca kira artışını durdurma kararı almıştı. Ancak yasa yürürlüğe girmeden yapılan ani kira artışları, kiracıların evlerinden edilmesi gibi pek çok adaletsiz durum söz konusu olmuştu. Yapılacak tadilatlar, kira sözleşmelerindeki boşluklar bahane edilerek tahliye edilen yalnızca evler değil, bakkal, sinema, ana okulu ve köşe başı barı gibi sosyal ve günlük yaşamda önemli yeri olan alanlarda mağdur edilmiş ve edilmeye de devam edilmekte.

“Yaşam ve barınma koşullarımızın eşitsizliği bir doğa yasası değildir. Temel ihtiyaçlarımızın ticarileştirilmesinin sonucudur” diyen kiracı girişimcileri ittifakı, kira artırımının durdurulmasını kendi lehine çevirmeyi başaran bu ticari anlayışa karşı çözümü yeniden sokağa çıkmakta buldu. Eylem sırasında yapılan konuşmalarda, arazi ve konut özelleştirmesinin önüne geçilmedikçe, kasıtlı ve spekülasyonel yasa boşluklarının değerlendirilmeye devam edileceğini, mevcut haliyle kira sınırının bile yeterli olmayacağı ve senatonun kararının da bir faydası olmayacağını vurguladılar. Evin olağan değerinin üç hatta beş kat üstünde kira bedelinin olduğu durumlarda sabitlemenin bir değişiklik yaratmamasının yanı sıra, yasanın iptali durumunda ise ödenmeyen artış bedellerinin ise yine kiracı tarafından ödenmesi bekleniyor. Bu nedenle kira girişimcileri ittifakından Kim Meyer "Kira sınırındaki tüm yasal boşlukların kapatılması gerekiyor" diyor.

Bütün dünya ile beraber Almanya’nın da bugün içinde bulunduğu sosyal ve sağlık krizi sürecinin de kira sorununu şiddetlendirdiğini söyleyen kira girişimcileri, korona sürecinde kira borçlarını ödeyemeyen kişilerin sonbaharda tahliye ve yer değiştirme gibi risklerle karşı karşıya olduklarını hatırlattılar. Korona sürecinde çıkarılan düzenlemeye göre, salgının yarattığı krizden etkilenen ve iflas durumundaki kişilerin kira ödemelerinin ertelenmesi kararı, Haziran ayı sonunda sona erecek. Ancak kira girişimcileri, birçok insanın bu tarihten sonra bile kiralarını ödeyemeyeceklerini belirtiyor. Almanya`da kısa süreli çalışma ve artan işsizlik sayesinde, şimdiye kadar yaklaşık on iki milyondan daha fazla insan gelir kaybıyla karşı karşıya kaldı. İşten çıkarmanın ertelenmesi Eylül sonuna kadar uzatılmış olsa bile, birçok kişi sonbahardan itibaren işten çıkarılma veya zorla tahliye tehdidi ile karşı karşıya. "Covid 19 pandemisinin ekonomik ve sosyal sonuçları Almanya'daki kira ve konut krizini ağırlaştırıyor" diyen grubun talepleri ise kira borçlarının iptali, kiraların azaltılması ve evsizler ve mülteciler de dahil olmak üzere herkes için konut oluşturulması.