İnsan hakları savunucularına yönelik yapılan operasyon sonrası açılan Büyükada davasında karar çıktı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 11 hak savuncusunun yargılandığı davada Taner Kılıç'a 'örgüt üyeliği' iddiasıyla altı yıl üç ay, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran'a 'örgüte yardım' iddiasıyla bir yıl 13 ay hapis cezası verildi.
Diğer altı insan hakları savunucusu beraat etti.
Kararlarla ilgili tepkiler uluslararası boyuta taşındı. Almanya'dan çok sert bir açıklama geldi.
Başbakan Angela Merkel'in İnsan Hakları Sözcü Vekili Michael Brand, kararı utanç olarak değerlendirdi. Türkiye'de bağımsız yargının olmadığını, Erdoğan'ın müdahalesi olduğunu vurgulayan Brand, Türkiye'ye seyahat etmemelerini istedi ve "Hapse atılabilirsiniz" uyarısında bulundu.
Partisi CDU/CSU'nun internet sitesinde yer alan yazılı açıklamada Merkel'in İnsan Hakları Sözcü Vekili Michael Brand özetle, şu ifadeler yer aldı:
"Uluslararası alanda tanınan dört insan hakları savunucusuna yönelik utanç, Türk liderliğinin insan hakları ve temel özgürlükler için kampanya yürüten cesur eylemcilere yapılan zulme bir son vermek istemediğini şaşırtıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Yargılamaların keyfi olduğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yönetiminde Türk hükümetinin müdahalesi olmadan bağımsız bir yargı yok.
Türkiye'de bugün hapse mahkum edilen insan hakları savunucuları, tüm siyasi tutukluların derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Ayrıca federal hükümeti önümüzdeki yaz sezonundan önce Türkiye için bir seyahat uyarısı almaya davet ediyoruz. Bu keyfi adaletle, hiç kimse Türkiye'de tatildeyken dayanaksız zeminde tutuklanmayacağından, hatta masum bir şekilde suçlanmayacağından ve alıkonulmayacağından emin olamaz."
