NURULLAH KAYA-SAMANYOLUHABER.COM
Borussia Dortmund (BVD), çok güçlü bir ekip. En önemli artısı oyuncuların kondisyonu çok iyi. Ekip çok ama çok güçlü. Alman liginde Leverkusen gibi güçlü bir rakibe karşı oynadığı maçta 3 kez yenik duruma düşmesine rağmen deplasmanda olduğu bu maçta 4 gol atmayı başardı. Futbolu Amerikalı basketbolcular gibi oynayan bir ekibe sahip. Oyundan zevk alıyorlar. Hata yapmaktan korkmuyorlar. Hatalar sonrası moralleri bozulmuyor ve hızlı geliştirdikleri ataklarla sanki geride kalamamış gibi oyun kurgulayıp neticeye ulaşabiliyorlar. Rakipten bir gol daha atarsak, oyunu kazanırız yaklaşımı hakim. Bu da şuana kadar işe yaradı. Sürekli atak ve hücum yapma felsefesine sahip bir takım. Böyle bir strateji için futbolcuların bir uzun mesafe atleti kadar aerobik kapasiteye sahip olması gerekiyor. Bu da bu oyuncularda var.
Futbolcuların kondisyonu çok üst düzeyde olduğu için rakipleri onlara ayak uydurmakta zorlanıyor. Eğer Beşiktaşlı oyuncular oyunda yavaşlamak gibi bir gaflete düşerse, bu Türk oyuncuların genelde yaşadığı bir psikolojik sorun, çok farklı bir skor çıkabilir. En son Türkiye Hollanda maçında bunu gördük. Ancak 90 dakika boyunca tüm nefesiyle oyunun temposuna ortak olabilirse maçı başabaş götürebilir. Özellikle DVD’nin golcüsü Haaland’ın çok iyi takip edilmesi gerekiyor. Bu noktada Vida'nın eksikliği Beşiktaş için ciddi kayıp olacak gibi.
Ayrıca Sergen Yalçın, maça başladıktan sonra kadroda çok fazla değişiklik yapmaması gerekiyor. Böyle bir maçta çok fazla değişikliği disiplinden kopmayan bir Avrupa takımı yapabilir ama İstanbul takımları şuan yapamaz. Sergen’in bu kararı iyi vermesi gerekiyor.
Dortmund’un en büyük zayıflığı savunması. İlk dört Bundesliga maçında dokuz gol yedi. Defansif olarak istikrarlı değil. Mats Hummels sakatlandı, Dan-Axel Zagadou bir süre sahalardan uzak, yeni gelen Marin Pongracic'in daha tam takıma alışmadı. Hatta orta saha oyuncusu Axel Witsel bile zaman zaman savunmada oynadı. Her şeye rağmen çok zevkli bir maç olacağından eminim.