Çok heyecanlanmadık. Beklentimin altında kaldı derbi. İki takım bu maça gelirken çok şey vaad etti. Bu maça 0-0 desen hayır derdim. Şok oldum. 6 haftada 20 gol atmış Fenerbahçe; 16 gol atmış Beşiktaş. Gol de yemişler. Maç 0-0 bitti.

İlk yarı Fenerbahçe çok iyi oynadı. İkinci yarı Ghezzal'dan sonra Beşiktaş'ın havası değişti. İkinci yarı Beşiktaş daha iyi olmalıydı. Normali daha ters olmalıydı. Jesus faktörüyle Fenerbahçe ikinci yarı daha iyi olmalıydı.

İlk 11'lere bir şey diyemem. Değişiklikler konusunda iki hoca da geç kaldı. Dele Alli'ye nasıl 70 dakika sabrettin derim. İrfan Can ve Pedro'yu nasıl tuttun. Crespo sahanın en iyilerden biriydi. Sarı kartı var diye aldı. Hoca tutmak için baya sabretti, sabretti, son noktada aldı.

Fenerbahçe defansı ilk yarıda çok iyi oynadı. Serdar Aziz de çok iyiydi. 3'lü oynamasının sebeplerinden biri, Beşiktaş'ın ön alan baskısıydı. Beşiktaş yapamasın diye 3'lü oynattı.

Fenerbahçe'de Valencia çok iyiydi. 2 tane net fırsat yakaladı. Ersin iyi çıkardı. Valencia çok çabaladı. Pedro bir hayal kırıklığıydı. Batshuayi bekliyorduk. Bu stadı, atmosferi biliyor. Çok formdaydı. O istek, arzuyla belki daha iyi olabilirdi. Pedro'yu gördükten sonra Batshuayi denir.

Beşiktaş'ın ilk yarıdaki oyunu hayal kırıklığı. Sadece savunma arkası topla pozisyon bulmaya çalışmaz bir takım. Ne Salih, ne Josef orta sahada top istebiliyor. Büyük takımsınız. Tek formülle rakip kaleye gidemezsin. Başka formüllerin de olmalı. Rosier, Masuaku da öne çıkmalı.

Valerien Ismael hocam, eğer bundan sonraki maçlarda dokunuşları olmazsa Beşiktaş'taki geleceğini iyi görmüyorum. 1-0 da bitebilirdi, Beşiktaş kazanabilirdi. Kazansa da söylerdim. Hocadaki hırs muhteşem, sinerjisi muhteşem, saha içi dokunuşları sınıfta kalıyor.

Jesus, konuştuğumuz saha içi dokunuşlarını yapamadı. Önceki maçlarda 10 üzerinde 9'luk işler yapıyordu. Bugün 10 üzerinde 6.