Biden’ın Dışişleri Bakanlığı'nda yapacağı konuşmada Amerika'nın Çin, Kuzey Kore, Rusya ve İran gibi hasımlarına yönelik yeni yaklaşımlarının tüm ayrıntılarına girmesi beklenmiyor. Ancak Başkan’ın konuşmasında ortak küresel zorluklara karşı mücadele için müttefiklere işbirliği vizyonunu dile getirmesi bekleniyor.
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki, Çarşamba günkü basın brifinginde, Başkan Biden'ın geniş kapsamlı bir konuşma yapacağını ancak dış politika konusunda ayrıntılara girmeyeceğini söyledi. Psaki, Biden'ın Amerika'nın Çin'le ilgili olarak müttefikleriyle yakın işbirliği içinde olması gerektiğine inandığını dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da dünkü basın brifinginde Psaki'nin sözlerini destekledi.
"Politikamız değişmedi" diyen Ned Price, bu politikanın Amerika'nın "Tek Çin Politikası"nın güdümünde olduğunu vurguladı.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçtiğimiz hafta Amerika'nın Sesi'nin bir sorusu üzerine, Amerika ve Çin arasındaki ilişkiyi "İleriye yönelik olarak dünyadaki en önemli ilişkimiz" şeklinde tanımlamıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü Psaki, 25 Ocak'taki basın brifinginde, Biden'ın Dışişleri Bakanlığı'nda yapacağı konuşmanın, Amerika'nın Çin'e yönelik yeni bir yaklaşım belirlemeye çalıştığı döneme denk geldiğini, Çin politikasının "stratejik sabır" ile tanımlanabileceğini söylemişti.
Çin ve tedarik zinciri yakın izlemeye alınıyor
Tedarik zincirinin ve Çin kaynaklı istihbarat tehditlerinin nasıl idare edileceği, Biden yönetiminin öncelik verdiği meseleler arasında. Biden'ın kısa süre içinde Amerikan tedarik zincirlerinin değerlendirme altına alınması için bir başkanlık kararnamesi imzalaması, değerlendirmenin Corona virüsüyle mücadelede malzeme sağlayan yabancı tedarikçiler üzerinde odaklanacağı şeklinde yorumlandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, "Çin'in Amerikalı çalışanlara zarar veren bir takım adımlar attığının farkındayız. Bu adımlar teknolojideki üstünlüğümüzü köreltiyor, ortaklıklarımızı ve uluslararası kuruluşlardaki etki alanımızı tehdit ediyor. Çin vicdanımızı sarsan korkunç insan hakları ihlallerinde bulunuyor" dedi.
Price, "Çin'in saldırgan ve baskıcı eylemlerine karşı koyacağız, kilit askeri avantajlarımızı devam ettireceğiz, demokratik değerleri savunacağız, ileri teknolojilere yatırım yapacağız, güvenlik konusunda hayati önem taşıyan ortaklıklarımızı yeniden inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.
Biden, Rusya konusunda nasıl bir yaklaşım sergileyecek?
Başkan Biden'ın göreve geldiğinden bu yana telefon görüşmesi yaptığı yabancı liderler arasında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin de vardı. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada Biden'ın Putin'le yaptığı konuşma sırasında Rus muhalif siyasetçi Alexei Navalny'nin tutuklanması ve Moskova'nın siber casusluk kampanyası gibi iki ülke arasında gerginlik yaratan meselelerin olduğu bildirildi. Nükleer silahların kontrol altına alınmasına yönelik Yeni START anlaşmasının süresinin uzatılması ise Amerika'nın Rusya'yla ortak payda arayışının bir parçası olduğu kaydedildi.
Dünyanın en büyük stratejik nükleer silah sahibi iki ülkesi olan ABD ve Rusya, Çarşamba günü, Yeni START anlaşmasının süresini beş yıllığına uzattıklarını açıkladı.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, yaptığı açıklamada, "Rusya'nın Amerika ve dünyanın geri kalanına yönelik tehditlerinin farkındayız" dedi.
Blinken, Amerika'nın "Müttefikleri ve ortaklarıyla koordineli olarak Rusya'yı düşmanca eylemleri ve insan hakları ihlalleri konusunda sorumlu tutmaya devam edeceğini" belirtti.
Myanmar’la ilgili kaygılar
Amerika, Myanmar'ın devrik lideri Aung San Suu Kyi aleyhinde Pazartesi günkü askeri darbe sonrasında suçlamalarda bulunulmasından "kaygı duyduğunu" açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Price, Çarşamba günkü basın brifinginde, "Devlet Danışmanı Aung San Suu Kyi ve Myanmar Devlet Başkanı Win Myint'in suçlamalarla karşı karşıya olduklarına, Ulusal Demokrasi Birliği Partisi'ne ve parlamento üyelerine başkent Naypyidaw'dan uzaklaşmaları emri verildiğine ilişkin haberleri takip ediyoruz" dedi.
Price, sözlerine, "Myanmar ordusuna tüm sivil ve siyasi tutukluları, gazetecileri, insan hakları savunucularını derhal serbest bırakması ve demokratik yollarla seçilen hükümetin iktidarını yeniden tesis etmesi çağrısı yapıyoruz. Başkan Biden'ın dediği gibi ordunun iktidarı ele geçirmesi, ülkenin demokrasiye geçişine ve hukukun üstünlüğüne yönelik doğrudan yapılmış bir saldırıdır" şeklinde devam etti.
