Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Kars Milletvekili adayı Ayhan Bilgen, Bank Asya'nın TMSF'ye devriyle birilerinin duygularını tatmin etmiş olacağını, bu durumun 28 Şubat'tan farkının ise karşıt görüşteki insanların Hasankale'ye taş kırmaya gönderilmemesi olduğunu söyledi.
'DOĞRUDAN DOĞRUYA İNTİKAM VE LİNÇ PLANININ PARÇASI'
Bir dönem MAZLUM-DER Başkanlığı yapan ve gazeteci kimliğiyle tanınan HDP Kars Milletvekili adayı Ayhan Bilgen, Bank Asya'ya yapılanları değerlendirdi. Bu el koyma hareketinin inandırıcı bir tarafının olmadığını, doğrudan doğruya intikam ve linç planının parçası olduğunu herkesin malumu olduğunu belirten Bilgen, "Yani bir karşılaştırma yaptığımızda bardağın dolu tarafını da görelim. Bir hak teslimi yapalım ve 28 Şubat'ta finans kurumları, kebapçılar, gazeteler, dergiler, televizyonlar askerler tarafından afişe ve teşhir ediliyordu. Buradan alış veriş yapmayın, burayla ticari ilişkinizi kesin diyorlardı ve bu kadardı daha ileri gitmiyorlardı. Şimdi doğrudan doğruya bir kuruma el koyma gibi asla kabul edilemeyecek, telafisi son derece büyük riskler içeren durumla karşı karşıyayız." dedi.
MALİYET DÖNÜP DOLAŞIP HALKIN CEBİNDEN ÇIKACAK
Geçmişte el konulmuş bankalardan tazminat davaları kazananların olduğunu hatırlatan Bilgen, şöyle konuştu: "Şimdi bu bankanın bütçesi sermayesi Kent Bank'ın herhalde 10 katı var. Dolayısıyla bunun zararını kim ödeyecek? Bu kararla birisi duygularını tatmin etmiş olacak. Ama bunun maliyeti sonunda dönüp dolaşıp halkın cebinden çıkacak. Ne AKP'nin kendisi bu zararı karşılayacak, ne de Erdoğan ailesi karşılayacak."
Bir karşılaştırma yaptıklarında 28 Şubatçılardan daha ilerde bir otoriter uygulama olduğuna değinen Bilgen, "Fiili bir müdahale var. Sadece bir tehdit değil ve ayrımcılık değil doğrudan müdahale var. Bardağın dolu tarafında, 1930'larda AKP'nin çok diline doladığı farklı inanç gruplarına yönelik varlık vergisi uygulaması vardı. Yahudilerin, Ermenilerin farklı inanç gruplarının sermayelerine el konuluyordu. O zaman bir de Hasankale'ye taş kırmaya gönderiliyordu. Şimdi galiba o yok, haklarını biraz da teslim edelim 1930'lara nazaran yumuşak davranıyorlar." dedi.
TÜYLER ÜRPERTİCİ BİR DURUM
Bilgen konuşmasında 1930'lara atıfta bulunarak, "Bu dönem açıklamalar daha kibar gözüküyor. Buda gerçekten tüyler ürpertici bir durum. Siz birisiyle ihtilafa düşebilirsiniz. Onlara karşı bir rahatsızlığınız olabilir ama o bankanın mudilerinin cezalandırılması, hatta ve hatta bir adım sonrası bir tazminata dönüştüğünde bütün ülkenin vergi veren bütün vatandaşların cezalandırılması gibi bir şey, olacak bir şeye değil bu linç kampanyasıdır." şeklinde konuştu. CİHAN