HaberTürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya'ya konuşan Okyay, “Peki hangi derecede semptom gösteren kayda giriyor. Onun da demek ki bir ölçütü var. Her semptomu olan, yani sadece ateşi veya vücut kırgınlığı bulunan demek ki kayda girmiyor. Bakan’ın size açıklamasını okudum, dünkü sözlerini dinledim; anladığım bu yönde.” dedi.
Okyay, "Şunu kabul edelim ki birçok ülkede benzer sorun yaşanıyor. Ekonomik kaygılarla yapıldığı açık. Ancak epidemiyolojik olarak yani, salgını durdurmak, hastalığı azaltmak için sağlık bilgilerinin de sağlıklı olması gerekir. Bunun salgınla savaşta bir mantığı var. Bakan, Ankara’da ellerindeki rakamlara bakıp, tarama ekiplerinin sayısını azaltarak hastalığı baskıladıklarını söylüyor. Ama o salgınla uğraşan halk sağlığı uzmanları, enfeksiyon ve mikrobiyologlar bilmeli ki vaka sayısını salgına karşı savaşında ne yapması gerektiğini görsün. Örneğin hidroksiklorokin verilen hastalardaki etkisi takip edildi, yarattığı yan etkilere bakıldı ve verilmesinden vazgeçildi. Kaç kişiyi etkilediğine ilişkin gerçek rakamı bilmese kime ne etki yaptığına ilişkin verisi olmasa nasıl savaşacak?” sorusunu yöneltti.
15 DAKİKA İÇİNDE SONUÇ VEREN TEST KİTİ
Prof. Dr. Okyay, Dünya Sağlık Örgütü’nün onay verdiği, 15 dakika içinde sonucu çıkaran yeni testin üretimine başlanacağını da belirtip, “Üstelik böyle bir gelişme de var; anında bilgi sahibi olunabilecek. Çok geniş kesime test hemen yapılabilecek ve vakalar daha çabuk yakalanacak. Böyle bir gelişme varken, vakayı, hasta sayısı ile gizlenmesi doğru olmaz. Ayrıca vaka sayısını tek başına bilmek de önemli değil. Kişi nerede ve hangi zamanda virüsü almış Türkiye’deki vakalar belli bir kümede mi, temasları yüksek mi, bir bütün olarak ele almalı. Ona doğru bakarsanız diğerlerini de doğru yaparsınız. Eğer eksik verirseniz mücadeleyi de eksik yaparsınız.” ifadesini kullandı.