Binali Yıldırım şunları söyledi:
*''31 Mart gecesi bize gelen bilgilere istinaden kazandığımızı açıkladık, ancak CHP bizden önce rakam vererek kazandığını açıkladı. CHP 29 bin 500 fark ile kazandığını ilan etti, ancak sayımların tekrarlanması ile fark 12 bine inmiştir. Bu oylar sandıkta iç edildi, bu kadar açık. Bizim oylarımız karşı adaya yazılmıştır. Bugüne kadar oyların yüzde 10'u sayılabilmiştir. Oyların tamamı sayılsaydı, CHP rıza gösterseydi seçimin sonucu böyle olmayacaktı. Seçimin bu şekle dönüşmüş olması tatsız bir şey. İstanbul gibi memleket büyüklüğünde şehri yönetecek başkanın şaibeler ve sakatlanmış bir seçim sonucuyla başkan olması hoş değil. Başkanın güçlü şekilde göre yapması ve hizmetleri yerine getirmesi bütün İstanbulluların arzusudur.
*Seçimleri ikiye ayırmak gerekir. Bir tanesi seçim günü yapılan işlemler, idari işlemler. 2.si de seçim sonrası itirazların değerlendirildiği yargısal süreç. Yargısal süreç bildiğiniz gibi şu an itibariyle devam ediyor. Burada gerek AK Parti, gerek diğer partiler olan CHP ve MHP çeşitli yerlerde itirazlarda bulundu.
*31 Mart yerel seçimlerde toplam 522 itiraz var, bunun 485'i itiraz görmüş ve 13'ü kabul edilmiş. 24'ü de kısmen kabul edilmiş. Herkes itiraz hakkını kullanmış.
*Biz başından beri hukuk vurgusu yapıyoruz. İşleyen süreç bundan ibarettir. YSK işin sahibi ve patronudur. Seçimle ilgili itirazları YSK yönetmektedir. Neticede bir sona yaklaşmış bulunuyoruz. Maltepe'deki sayım da tamamlandığında bu süreç bitmiş olacak. YSK bir karara varmış olacaktır.
*Seçimde yapılan usulsüzlükler, yanlışlıklar, şaibeler, oy hırsızlıklarıyla sınırlı değil. Daha birçok yanlışlar var. Büyükçekmece'deki olay çok konuşuldu.Hepimize düşen, sonucu sükunetle beklemektir. Dış ülkelere mesajlar göndermek, dış ülkelerin Türkiye'ye baskı yapmasını sağlamak, bunlar bizim milletimizin canını sıkmaktadır.
*Sahtekarlığın son kullanım tarihi olmaz. Sahtekarlık başta yapılmışsa sonuna kadar devam eder. Bu tıbbi ilaç değil. Seçmenin iradesini ve oyunu çalmak bir miada bağlı değildir. Son kullanım tarihi de olmaz. Bunu İstanbulluların takdirine sunuyorum.
*Bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir. Murdar etin de kavurması olmaz.
*Ben bu noktada şunu anlayabilmiş değilim. Tahammülsüzlük var ortada. Seçimi kazandık, mazbatayı verin!.. Bunun kararını sen mi vereceksin? Seçimin kazanıldığının kararını veren YSK'dır. Bugün böyle verilmiş bir karar var mıdır? Belediye başkanıyım diye kart bastırıp Anıtkabir'e bu ünvanla imza atarsan, miting yaparsan YSK'nın vereceği kararı etkilemekten başka ne yaparsın? Hukuk devletinde baskılarla hakimleri karar vericileri etkilemek mümkün değildir. Hakimler hukuka göre karar verir.''