Televizyondaki moda yarışması programıyla ünlenen sosyal medya fenomenleri Gül Nihal Candan (Çiçek) ile (Alisya) Bahar Candan polis tarafından gözaltına alındı. Candan kardeşlerin, 100 milyon liralık vurgun yapan suç örgütüne üye oldukları iddia edildi.
Edinilen bilgilere göre, İstanbul Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, 3 yıl önce İstanbul’da “Gümrükten hacizli otomobil getirerek yarı fiyata satıyoruz” yalanıyla birçok kişiyi dolandıran Eren Koç’un liderliğini yaptığı çeteyi çökertti.
UCUZ ARAÇ SÖZÜ
Çetenin elde ettiği paralarla Tokat’ta hayvan yetiştiriciliği yaptığı ve 90 milyon lira vurgun yaptığı belirlendi. Çetede Onur Apaydın’ın liderliğindeki başka bir ekibin de “ucuz araç” sözüyle 13 kişiyi yaklaşık 10 milyon lira dolandırdığı tespit edildi. Bu çete de polis ekiplerince çökertildi.
KONU MANKENİ OLDULAR
Polis soruşturma kapsamında dün sosyal medya fenomenleri Gül Nihal Candan (Çiçek) ile (Alisya) Bahar Candan’ı gözaltına aldı. Çete liderlerinden Onur Apaydın’ın tuzağına düşürmek istediği müştekileri lüks restoranlara çağırarak yemek yedirdiği ve bu sırada sözde satışını yapacağı araçların tanıtımını yaptığı belirlendi. Apaydan’ın bu tanıtımlarda arkadaşları olan Bahar Candan ile Nihal Candan’ı reklam yüzü ve konu mankeni olarak kullandığı tespit edildi.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SUÇ KAYITLARI
Nihal Candan’ın poliste 3, Bahar Candan’ın ise 2 kaydının olduğu ortaya çıktı. Polis ekipleri Nihal Candan’ın ismini Gülnihal olarak değiştirdiğini belirledi.Onur Apaydın’ın dolandırıcılıktan elde ettiği paraları daha sonra Candan kardeşler üzerinden akladığı ileri sürülüyor. Soruşturma kapsamında Hacı İsrafil Sağlam da Kars’ta gözaltına alındı.
MÜTALAA AÇIKLANDI
Ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları 'sazan sarmalı' yöntemiyle dolandıran ve güven kazanmak için mağdurlarla yaptıkları görüşmelere Bahar ve Nihal Candan kardeşleri de çağırdığı iddia edilen örgüt yöneticisi ve üyelerinin yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında örgüt lideri Eren Koç'un 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Resmi kurum ve kuruluşların icradan satışa çıkardığı araçları ucuza satma vaadiyle 66 vatandaşı dolandıran suç örgütü davasının görülmesine devam edildi. Sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan’ın da mağdurlarla yapılan görüşmelere katıldığı iddiasıyla bugün gözaltına alındığı davaya ilişkin mütalaa açıklandı. Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15. celsesi görülen duruşmada bir kısım sanıklar ve müştekiler hazır bulundu.
“PARAVAN OLARAK OLUŞTURULAN ŞİRKETLER ÜZERİNDEN FAALİYET GÖSTERDİLER”
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, İstanbul genelinde dolandırıcılık yaparak menfaat temin etmek maksadıyla belirli bir organizasyon içerisinde hareket eden şahısların paravan olarak oluşturulan şirketler üzerinden faaliyet gösterdiklerini belirtti. Mütalaada, şahısların ilk aşamada müştekilere tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıklarını söyleyerek ikna ettikleri kaydedildi.
ALDIKLARI ARAÇ VE KOMİSYON BEDELLERİYLE KAYIPLARA KARIŞTILAR
Müştekilere Whatsapp üzerinden araç ve fiyat listesi gönderip teklifte bulunulduğu da açıklanan mütalaada, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen müştekilerle anlaşma sağlandığı, şahısların anlaşmaya göre araç bedelinin yüzde 10'u oranında bedeli peşin olarak aracı şirket olduğu belirtilen paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları kaydedildi. Şahısların araç ücretleri ve komisyon bedellerini peşin olarak aldıktan sonra çeşitli bahaneler öne sürerek vadettikleri araçları teslim etmedikleri ve aldıkları araç ve komisyon bedelleriyle kayıplara karıştıkları iddiaları üzerine örgütün şeması ve eylemlerinin açığa çıkarılması amacıyla soruşturmaya başlanıldığı kaydedildi.
“HAKKINI ARAMAYA ÇALIŞAN MAĞDURLAR TEHDİT EDİLEREK SİNDİRİLİR”
Mütalaada mağdur edilen tüm vatandaşların beyanlarına yer verilirken, örgüt lideri Eren Koç’un Vergi Dairesi, Gümrük İdaresi, Gelir İdaresi müdürü, şefi, yöneticisi Veysel ya da Aydın Bey olarak tanıtıldığı kaydedildi. Cumhuriyet savcısı örgütün dolandırıcılık yöntemini “Suç ve terör örgütlerine yönelik olarak yürütülen soruşturmalar kapsamında devlet tarafından el konulan araçların Veysel'in başında bulunduğu birim tarafından uygun fiyata elden çıkarıldığı anlatılır. Araç listesi Whatsapp uygulaması üzerinden mağdura gönderilir. Mağdura listede bulunan piyasa fiyatının ortalama yüzde 25 altında satış bedeli yazılan araçlar içerisinden seçeceği bir aracın Veysel/Aydın kod adlı şahısla kişisel ilişkiler kullanılarak temin edilebileceği, bunun için önce araç bedeli ve bu aracılık için hizmet bedelinin şirket hesabına yatırılması gerektiği, daha sonra aracını teslim alabileceği anlatılır” şeklinde açıkladı. Mağdurların daha sonra beklemeye başladığı da açıklanan mütalaada, “Belirlenen süre sonunda araç teslim edilmeyince ve suç örgütü üyelerinden haber alamayınca mağdur dolandırıldığını anlar. Projenin sonlandırılması sonrasında gerekirse şebeke elemanlarıyla irtibat kurarak hakkını aramaya çalışan mağdurlar Onur Apaydın ve ekibi tarafından tehdit edilerek sindirilir” ifadelerine yer verildi.
ÖRGÜT LİDERİNİN BİN 328 YILA KADAR HAPİSLE CEZALANDIRILMASI TALEP EDİLDİ
Mütalaada Eren Koç'un ‘suç örgütü kurmak ve yönetmek’ ve 66 kez ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanık Onur Apaydın’ın ise ‘suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenirken dolandırıcılık suçlarına iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından bu suçtan beraatına karar verilmesi istendi. Öte yandan mütalaada diğer sanıkların da değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.Söz verilen sanıklar ve avukatları mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talebinde bulundu. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Eren Koç’un tutukluluk halinin ve bir kısım sanıklar hakkında uygulanan adli tedbirin devamına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.Bir kısım mağdurların avukatı Burak Temizer konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Mağdurlara çeşitli kanallar aracılığı ile ulaşıldıktan sonra icra dairelerinden hacizli veya devletin el koyduğu arabalardan sözde ucuza araba vaat ediliyor ve sonrasında sürece ilişkin görüşmeler mağdurların güvenini kazanmak ve ‘fırsat’ algısını pekiştirmek ve de onların da sisteme yeni mağdurlar getirmesini sağlamak adına lüks restoranlarda birtakım ünlü yüzlerin de katılımıyla yapılıyor. Türkiye’nin hemen her şehrinde mağdurunun olduğu milyonlarca liralık bir vurgun bu. Bahsi geçen ve aynı zamanda ‘gizli kasa’ oldukları iddia edilen bu ünlü kişilerin de yine ne tesadüftür ki güzellik salonu sahibi olmaları da bence dikkat çekici” şeklinde konuştu.
İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, 54 kişi müşteki olarak yer alırken, 32 kişi ise tutuklu şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından yapılan çalışmalar sonucu bir rapor hazırlandığı belirtildi. Raporda, İstanbul genelinde dolandırıcılık yapan şahısların paravan şirketler üzerinden faaliyet gösterdikleri ve ilk aşamada dolandıracakları mağdurlara tanıdıkları vasıtası ile ulaşıp güven sağladıkları belirtildi. Güven sağladıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs aracılığı ile ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa değerinin altında bir bedelle sattıkları raporda anlatıldı. Araç almak isteyen müşterilerden öncelikle araç bedeli ve komisyon olarak araç bedelinin yüzde 10'u oranında parayı, paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları da belirtildi. Raporda, şahısların parayı aldıktan sonra araçları teslim etmedikleri ve kayıplara karıştıkları kaydedildi. Suç örgütü yöneticilerinin Eren Koç ve Onur Apaydın olduğu, bu şahısların örgüt içerisinde görev dağılımı ve iş bölümü yaptıkları, hedef olarak seçilecek mağdurları belirledikleri aktarıldı. 30 kişinin ise örgüte üye ya da yardım ettiği iddianamede kaydedildi. Hazırlanan iddianame kapsamında Eren Koç ve Onur Apaydın’ın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 58 mağdura karşı 58 kez ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 328 yıldan 1088 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Örgüt liderlerinin yardımcılarından Durcan Çoban’ın ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’ ve ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 170 yıldan 564 yıla kadar hapsi talep edildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Fatih Duman’ın ise 324 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.