Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, bütün bankalar Levent'te iken ve birincil seçenek olarak Maslak güzergâhı heyet tarafından belirlenmiş iken birileri rant elde etsin diye kamu bankalarının ve BDDK'nın Ataşehir'e taşınacağını söyledi.
Komisyondaki bütçe görüşmelerine ilişkin yazılı açıklamada bulunan Günal, yabancının gelip yatırım yapması, fabrika kurması için hukuki güvence gerektiğini vurguladı. AK Parti'nin, filanca 'terör örgütü' diye uydurduğu şeyle kavga etmesinin ya da 'filanca bankasıyla şu sorunumuz var, bundan dolayı biz konuşuyoruz' demesinin doğru bir şey olmadığına dikkat çeken Günal, şöyle devam etti: "Yabancı yatırımcı ülkede hukuk uygulanıyor mu, uygulanmıyor mu diye bakar. Yarın gelir benimle de kavga eder mi diye bakar. Sıra ona geldiği zaman ne yapacak? Örnek, Rus bankası geldi, yatırım yaptı, şimdi kriz çıktı, onlar yaptırım uyguluyor. Biz de yine siyasi bir şekilde oraya gidersek, kanuna uygun bir şekilde yapamazsak bunları, düzenleme yapmadan yaparsak o da kaçar gider."
BDDK'nın kendi gelirleri olduğunu ama 138 milyon sermaye gideri olan Uluslararası Finans Merkezi Projesi kapsamında hizmet binası alımına gittiğini hatırlatan Günal, bunun gereksiz harcama, israf olduğunun altını çizdi. Ataşehir'e o merkezi taşımanın gafletin ötesinde bir şey olduğuna dikkat çeken Günal, merkeze bina yapmakla finans merkezi olunamayacağını belirterek, "Bütün bankalar Levent'teyken ve birincil seçenek olarak Maslak güzergâhı heyet tarafından belirlenmişken, birileri rant elde etsin diye bu kamu bankalarının ve BDDK'nın binasını Ataşehir'e taşıyorsunuz. Levent-Maslak-İstinye bölgesi fiilen finans merkezi durumunda. Niye İstinye'deki Hazine arazilerinin yerine finans merkezi yaptırmadın da SPK'nın yerine yaptırdın? Şimdi, İstinye'de bizim arazimiz var: Bankalar, SPK, merkezî kayıt kuruluşu, herkes İstinye'de, Levent'te… Özel banka olarak gider miyim Ataşehir'e? 'Bana ne senin finans merkezinden?' derim. Ben milyarlarca yatırım yapmışım oraya, altyapı kurmuşum, 2 tane, 3 tane genel müdürlük binam var. Niye gideyim? Hazine'yi niye taşımıyorsun? Ziraat Bankası'nı niye oraya götürüyorsunuz, yani faaliyet yeri orası mı? Ziraat Konya'ya gitsin, Halkbank'ı Kayseri'ye götürün dedim, niye götürmedin? Madem öyle Başbakanlığı da taşı, Hazineyi de götür, Ekonomi Bakanlığını da götür, Ankara'da ne ihracatı yapıyorsun? Müsteşarlık ne işe yarayacak? Antalya'ya da Turizm Bakanlığını götür, yani bu kafayla giderseniz iş oraya doğru gidiyor." ifadelerini kullandı.
Yoksulluğun sadece sosyal yardımlarla çözülemeyeceğini, olaylara eğitimcilerle, sosyal destek uzmanlarıyla, psikologlarla çözüm bulunması gerektiğini anlatan Günal, eğitiminin anaokulundan itibaren verilmesi gerektiğini vurguladı.
Anlayış değişikliğine ihtiyaç olduğunu dile getiren Günal, "Bugün yoksul var, yardım edelim, olayı çözelim. Şiddet var, bunları sığınmaevine alalım. Taciz var, tecavüzcüleri cezalandıralım. Peki, bu sosyal doku nasıl düzelecek?" diye sordu.
"Balık vermek güzel, ama bir günlük balık verip ertesi gün balık tutmayı öğretmek lazım." diyen Günal, açıklamasına şöyle devam etti: "Yani balık vermemek de iyi değil, aç çünkü. Ama ertesi gün eğer ona balık tutmayı öğretmiyorsak artık bir daha hayatında balık tutmayla uğraşmaz, önce balıktan vazgeçer, sonra ekmeği de bulamayabilir. Yardım edelim ama bir taraftan istihdamı teşvik edelim, kadın istihdamını, genç istihdamını teşvik edelim ki yozlaşmalar olmasın."
Çalışmanın, iş yapmanın teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Günal, yoksullara yardım edilmesi gerektiğini ancak onların da bu yardımlara bağımlı hâle getirilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. CİHAN