Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay 9. Ceza Dairesince Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Birol Erdem’e Hizmet Hareketi yöneticiliği suçundan verilen beraat kararını onadı.

Benzer soruşturmalara emsal olacak karar Saray’a yakın birçok ismin paniklemesine yol açtı. Hukukçu Gökhan Güneş, bu isimlerin yaptıkları paylaşım ve yazılarından hareketle kararın gerekçesinin değiştirilebileceğini öne sürdü.

Konuyla ilgili sosyal medya hesabından “Birol Erdem kararını değiştirecekler” başlığı ile paylaşımlarda bulunan Güneş, şu ifadelere yer verdi:

Adalet Bakanlığı eski Personel Genel Müdürü, Müsteşarı ve HSYK üyesi Birol Erdem hakkında “yöneticilik” suçlamasıyla açılan dava da 9. Ceza Dairesi görseldeki gerekçeyle beraat kararı vermiş ve bu karar çok tartışılmıştı.

Ancak asıl tartışma, “sır gibi” saklanan bu kararın onandığı bilgisinin 5 Aralık’ta http://sabah.com.tr’de paylaşılmasıyla koptu. Haber içeriğinde, 9. CD kararına Yargıtay Başsavcılığı tarafından; “Erdem’in terör örgütü yöneticiliğinden yargılanması ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanması gerektiği” belirtilerek itiraz edildiği gibi dosyanın tarafları dışında kimsenin bilemeyeceği ayrıntılara yer verildikten sonra, 9. CD tarafından Erdem hakkında verilen beraat kararının onandığı bilgisine yer verilmiştir.

Haberin duyulmasında sonra, hukuk geri gelecek diye ödleri kopanlar bu karar üzerinden manipülasyon yarışına girmiş ve ilk olarak her dönemin “meşhur ve maruf” tanığı @avazturktv, 6 Aralık’ta henüz kimsenin göremediği karardan pasajlar da paylaşarak, Ceza Genel Kurulunun 19’a karşı 2 üyenin muhalefetiyle kararı onadığını paylaşmış ve aslında hep yaptığı gibi Birol Erdem kararını değiştirmek isteyenlerin hevesini kursaklarında bırakmıştır. Silmek zorunda kalacağı bu twit serisinin görselleri aşağıda mevcuttur.

Böyle bir kararın çıkmasından rahatsız olanların başında gelen

@nedimsener2010, nedense bu konuyu 4 gün sonra yani 9 Aralık’ta köşesine taşımış ve TCK’nın 30/1.maddesi gereğince verilen beraat kararını CGK’nın onandığını belirtmiştir. Ancak, bu işin sonunun nereye varacağını görmek için gerekçeli kararın beklenmesi gerektiğini söylemiştir. Yani, Zihni Çakır’ın paylaştığı gerekçeli karar, Nedim Şener’e göre henüz yazılmamıştır ve onandığı bilgisini verdiği kararla ilgili gerekçeli kararı beklemektedir!

Nedim Şener’in konuyla ilgili geç yazı yazmasından ve yazının sonunu “gerekçeli kararın çıkmasına” bağlamasından, işin içinde bir“(M)bit yeniği”olduğu anlaşılsa da, bu düşüncenin doğruluğu @yaseminguneri’nin dünkü “Birol Erdem neden “Beraat” etti?”adlı yazısıyla ortaya çıkmıştır. Zira Güneri, Sabah’ın haberinden 8 gün sonra yazdığı/yazdırılan yazısında; Erdem’in “delil yetersizliğinden” beraat ettiğini ve gerekçeli kararın yeni yılda yazılacağını öğrendiği söylemiştir.

Bu bilgiyi paylaşırken de, çelişki olmaması adına Sabah’ın haberinin işine gelen kısımlarını aynen almış, ancak bu kez de araya “delil yetersizliği” ayrıntısını sıkıştırmıştır. Bu kurnazlığın sebebi de, Sabah’ın haberini silmesi ya da yanlış duymuşuz demesinden sonra Güneri’nin haberinin doğruluğuna atıf yapılacak olmasıdır.

Acaba, CGK kararı içeriğini öğrenebilecek güvenilir kaynaklara sahip Güneri bu önemli haberi verebilmek için neden 8 gün beklemiştir? Kararı öğrenmesi mi gecikmiş yoksa uygun zamanı beklemesi mi söylenmiştir?

Zira kendisi @TCYargitay 3. CD (eski 16) üyeleriyle bizzat görüşüp bu kişilere AİHM kararlarını bile yorumlatacak imkan ve kabiliyete! sahiptir. AİHM’in Akgün kararından sonra yazdığı aşağıdaki yazı da bunun en önemli delildir.

Bugün de @izzetoezgenc yaptığı manüplatif açıklamasıyla kararı değiştirme çabasına son noktayı koymuştur.

O zaman biz de soralım;

Eğer bu karar henüz yazılmadıysa içeriğini gazeteciler ve akademisyenler nereden bilmektedir?

Zihni Çakır hangi üyenin ne yönde oy kullandığını ve bu “üyelerin siyasi eğilimlerinin sosyal demokrattan milliyetçiye ve muhafazakara her alana dağıldığını” nereden bilmektedir? Şimdilik sustuğu üyeler kimdir? Yoksa Zihni Çakır da mı Ceza Genel Kurul toplantısına katılmıştır?

Z.Çakır’ın 17 sayfa olduğu anlaşılan karardan paylaştığını söylediği pasajların izahı nedir?

Böylesi önemli bir konuda nasıl olmuşta N. Şener 4 gün yazı yazmadan durabilmiştir?

Neden, 8 gün sonra Y. Güneri yeni yılda yazılacak dediği kararın içeriğini paylaşmıştır?

İzzet Özgenç bu haberi nereden öğrenmiş ve böyle bir paylaşım yapma gereği duymuştur?

Aslında soruların cevabı basittir; Birol Erdem’in TCK’nın 30/1.maddesi gereğince beraat ettirilmesi, hukuksuz tüm yargılamaların bizzat kendi ellerince çöpe atılması anlamına gelmektedir.

Bu durumu kendilerine bile izah edemeyecekleri ve bu hususun aralarında ciddi sıkıntı doğuracağını bildiklerinden, şimdi böyle bir U dönüşüne hazırlanmaktadırlar. Sanki, Erdem hakkında 9. CD’nin kararı yayınlanmış gibi hepsi CGK kararının açıklanacağı zamanı beklemektedirler!

Bu kararı kamuoyu geçen yıl paylaştığımız aşağıdaki twit serisiyle öğrenmişti. Paylaşmasaydık, “sır gibi” sakladıkları ve suçüstü yakalandıkları bu karardan kimsenin haberi olmayacak ve sessiz sedasız Birol Erdem’i aklayacaklardı.

Gelinen noktada, 8 gündür devam eden müzakerelerde “delil yetersizliği” formülü üzerinde anlaşılmış olacak ki, bu kullanışlı aparatlar üzerinden kamuoyunu hazırlanmaktadırlar.

Yukarıda söylediğimiz gibi Zihni Çakır yine “bir çuval inciri berbat etmiş” ve aslında kararın yazıldığını hem de görselleriyle paylaşmıştır. Zira Z. Çakır’ın aşağıdaki görselde paylaştığı kısım, aynı şekilde Birol Erdem hakkında verilen 9. Ceza Dairesi kararının 264. sayfasında da yer almaktadır. Yani CGK kararıyla ilgili paylaştıkları doğrudur.

Hangi dolapları çevirirlerse çevirsinler, bu hukuksuz kararların hepsi bozulacak ve haksız yere ceza alanların hepsi beraat edecektir.

Çok sorulan ve yeni ulaştığım 9. CD’nin B.Erdem hakkında verdiği beraat kararına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. https://justicesquare.com/turkish-writings/yargitayin-birol-erdem-karari-uzerine/

İster sivil ister asker olsun, darbe teşebbüsünden haberi olmayanlar BERAAT EDECEK, bu kişiler TÜM HAKLARINI VE İTİBARLARINI GERİ ALACAK ve verdikleri kararlarla insanların hayatını karartanlar da hukuk önünde HESAP VERECEKLERDİR.

Ümitsizlik yok, hukuki mücadeleye devam