Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan Türkiye Suriye'de Rusya ve ABD'nin çok gerisinde kaldı. Türkiye'nin bölgedeki itibarının sıfırlandığını iddia eden Takan'a göre TSK 16 Nisan'dan sonra Suriye'den çekilecek..
Mehmetçiğin El Bab ta zor durumda olduğunu iddia eden Takan önemli analizler yapıyor
"Rakka'ya ineriz", "Münbiç'i vururuz", "sabrımızı taşırmasınlar"..Ne oldu?.."
Dur şimdi bir dakika, azıcık sabırlı ol. Almanya ve Hollanda ile kavga ediyoruz" mu denecek?..
Hele o ABD'ye "tercihini yap, ya biz ya YPG" restleri!.
Hangi devlet kafası hangi yönetim anlayışı ülkesini bir terör örgütü ile aynı kefeye koyar ve "müttefik"ini dünyanın gözü önünde açıktan sözde kabadayılıklarla tercihe zorlar!..
Özür diledikten sonra, güya ballım güllüm olduğumuz Rusya!..
Suriye'de birliğimizi uçakları ile bombalayıp askerlerimizi şehit ettikten sonra ne yaptı?.. En son gelişme, sınırımızın dibinde PKK/YPG kontrolündeki Afrin'e yerleşti. Hem de PKK/YPG paçavraları ile yapılan gösterilerin eşliğinde.
"Haçlı zihniyetini" bahane ederek tüm dünyaya efeleniyoruz, öyle mi?..
Hem de "kapımızı açtık, canlarını ırzlarını koruduk. Bunları yaparken şu kadar milyar dolar harcadık ama karşılık beklemedik" diye hava attığımız Suriyeli mültecileri "salıveririz üstünüze" diye şantaj unsuru olarak kullanarak!..
Bu insanlığın hangi kitabında yazıyor?..
"Bu nasıl devlet ve diplomasi aklı tartışmalarına" hiç girmeyeceğim. Bırakın, Orta Doğu ve yakın tüm coğrafyamızı, dünyanın gözünde nasıl sözüne güvenilmez bir ülke durumuna düşürüldüğümüzü tartışmayacağım.
Pespaye bir devlet yönetimi anlayışı ile çapulcu başı Barzani'nin bir küme altına düşürüldük. Bölge dansözü olarak bilinen Barzani bile şu anda itibar sıralamasında üstümüzde yer alır ve daha çok kabul görür hale geldi.
Suriye bataklığında kiminle beraber ne için neye göre hareket ediyoruz, neyin tarafındayız bileniniz veya anlayabileniniz var mı?..Lafı şuraya getireceğim, esas derdim de o:
Bol gürültülü, sıfır icraatlı AB kavgasında Suriye bataklığı içinde kalan Mehmetçiğimize ne olduğundan kimin haberi var?..
Sözde Merkel kavgasından başınızı kaldırıp merak etmenize, sorgulamanıza, en azından "ya bizim Suriye'deki askerlerimiz acaba ne yiyor ne içiyor" demenize müsaade ediyorlar mı?.. Lafın en sonunda söyleyeceğimizi en başta ifade edeyim:
Mehmetçik El Bab'da sıkıştı. Kımıldayamıyor. Ne ileri ne de geri. İleri gidemiyor.
Çünkü; etrafı ABD, Rusya, PKK/YPG, rejim güçleri tarafından kuşatıldı. Geri dönemiyor. Çünkü; 16 Nisan'da referandum var!..
"Münbiç'i vururuz" restine hemen karşılık olarak verilen, El Bab'ın güneyinde kurulan Kürt koridoru ile görmek isteyenlere gerçekler çok açık. Söylemesi çok acıdır ve maalesef Suriye'nin Kuzeyinde anlaşarak ve paylaşarak Kuzey Irak'ta olanların aynısı oldu.'Ee!..
Biz Fırat Kalkanı ile Azez-Cerablus hattında güvenli bölgemizi oluşturduk. Sınırlarımızı güvenlik altına almadık mı' diyeceksiniz. Müsaadeniz olursa ve de çok affınıza sığınarak, işler de böyle giderse oralardan da nasıl dehleneceğimizi yazının son kısmına bırakacağım.
Rusların Afrin'e yerleşmesiyle sözde Rojava bölgesinde anlaşım ve paylaşım tablosunu biraz daha anlaşılır hale getirelim.
9 ABD üssü
Bölgedeki güvenlik kaynaklarımızdan aldığım bilgiye göre; Suriye kuzeyindeki sözde Rojava denen bölgede (Fırat doğusu) ABD, 9 hava üssü oluşturmuş durumda.
Bunlardan bir kısmına nakliye uçakları inebiliyor. Batı bölgesinde; (Fırat'a yakın olan bölge)
1- Ayn-el Arab'ta,
2- Harapşık bölgesinde (Ayn el Arab'ın güney batısındaki İlaç Fabrikasının olduğu bölge),
3- Telabyad'da,
4- Ayn- el İsa'da.
Doğu tarafında ise (Irak kuzeyine yakın bölge)
1-Mebruka bölgesi,
2- Kamışlı (yapım halinde),
3-Tel Baydar bölgesi,
4- Rumeylan bölgesi,
5- Hekli Ciblis bölgesi.ABD'nin bu hava üslerinin hepsinin kapasitesi farklı. Sıklıkla helikopterler kullanılıyor. Ama Ayn-el Arab bölgesindekine nakliye uçağı bile iner duruma getirildi. ABD tarafından, geliştirildi.
Diğerleri ile ilgili de bölgede yoğun çalışmalar olduğu güvenlik kaynaklarından alınan bilgi kapsamında.
İşin özü şu; adam bu kadar yatırımı boşa yapmaz, boşuna bir tek dolar harcamaz. Bu kadar yatırım yaptığı yerdeki teröristleri de bizim sözümüzle silip atmaz. Münbiç olayı bence çoktan bitmiştir Türkiye için soru şu: TSK unsurları daha ne kadar El Bab ve diğer yerleşim yerlerinde bulunmaya devam edecektir. Rusya'nın Afrin bölgesindeki son girişimi manidardır ve ileride Türkiye'yi çok sıkıntılı günlerin bekleyeceği aşikardır.
Bu iki kare Suriye'nin Azez kasabasından. ÖSO polisleri (!) göreve başladı.
Keplerinden, botuna, iç çamaşırlarına kadar, tüm araç ve gereçleriyle masrafları Türkiye'nin kasasından karşılanıyor. Buna da, "Ee! Ne var? Türkiye'nin güvenliği" demeyin!..
Sizlere, bu sütunda kaç defa yazdım sayısını unuttum; Fırat Kalkanı operasyonu sırasında, ÖSO unsurlarının Mehmetçiğe ihanetlerini ve ABD ile açık ilişkilerini... Yeni ihanetlerin olmayacağının garantisini kim verebilir?..
ABD, Rusya üslerine bir daha bakın!.. Kuzey Irak'a, Kuzey Suriye'ye bir daha, bir daha bakın... Milyar dolarlar harcanarak bu hazırlıklar niye yapılıyor?.. Sıra nereden toprak parçası koparmaya geldi?.. 16 Nisan'dan sonra neyi oturup konuşacağımız çok belli değil mi?.. Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun bir gece ansızın kaçırılması gibi "şanlı bir geri çekiliş" operasyonunu da yeriz mi diyorsunuz?.. Daha fazlasını yazmaya kalemim izin vermiyor!..