Gazeteci Osman Erol’un sorularını cevaplayan Mehmet Ali Şengül, Hizmet’in tanımı, Hizmet fertlerinin maruz kaldığı zulümler, Hizmet’in Türkiye’de neden düşman ilan edildiği ve Hizmet’in hıyanet içinde olup olmadığı sorularına cevap verdi. 

Şengül, zulümden kaçarak yurtdışına hicret etmek zoruda kalanlara da bazı tavsiyelerde bulundu. 

Hizmet erlerinin hak bildikleri vazifeyi ülkelerinde yapabiliyorsa yapacaklarını, ancak yapamıyorlar ise başka ülkelere hicret edeceklerini söyleyen Şengül, ‘‘Kuranda birçok ayette hicret teşvik edilmektedir. İnancınızı bir ülkede yaşayamıyorsanız Allah’ın arzı geniştir.  Gidin inancınızı yaşayabileceğiniz güzel yerlere Hicret edin. Allah orada inancınızı yaşama imkanını size verir.’’ diye konuştu. 

Karıncaya bile basmayan insanların terörist ilan edildiğini söyleyen Şengül şöyle devam etti: ‘‘İmanımızdan dolayı kendi ülkemizden çıkarıldık. Bugün bize zulmeden insanlar da biliyor ki bizim ülkemize bir zararımız yoktu. Kimsenin malında, canında, namusunda gözümüz olmadı. Yeminle teminat verebilirim 75 yaşıma girdim bilerek ağustos ayında bile karıncaya basmadım. İnsanların kalbini kırmadım bilerek. Buna rağmen terörist ilan edildim. Kırmızı Bülten ile aranıyorum. Haber verene milyonlarca mükafat vaat ediyorlar. Öldürme pahasına kapıları açık tutuyorlar. Allah’ın verdiği canı Allah alır.’’

‘‘Kimseye düşmanlığımız yok. Allah böyle bir imtihana tabi tuttu sabredeceğiz. Bize zulmedenlere bile kinimiz, düşmanlığımız yok. İmanımız gereği onlara da acıyoruz. Kendi elleri ile ahiretlerini dinamitliyorlar. Onlara bile dua ediyoruz keşke bu günahlara girmeselerdi. Gelecek yavrularını, çocuklarını, torunlarını toplu bir biçimde mahcup duruma düşürecek böyle bir zulme tenezzül etmeselerdi.’’

‘‘Allaha karşı kusurlarımız olabilir. İnsanlara karşı da bilmeyerek bir yangın var, o yangını söndürmeye giderken belki bir ayağımız dokunmuş olabilir. Bir tarafı acımış olabilir. Bilerek, iradi olarak kimseye kötülük yapmadık masumuz. Hizmet asla hıyanet içinde değil. Alnımız açık. Huzur ve emniyet içinde hizmetimize devam ediyoruz.’’

Hicret Ettiğimiz Ülke Vatanımızdır

‘‘Kardeşlerimize, rengi, dini, dili ne olursa olsun Allah’ın insan olarak yarattığı herkese insan olarak kardeş muamelesi yapmalarını tavsiye ederiz. İnsan olarak tanışalım, kaynaşalım. Biz kimsenin kalbine iman koyamayız. Bu vazifemiz de değil. İnandığımızı yaşayarak örnek olmak vazifemiz. Bulunduğumuz ülkelerde, o ülkenin bir vatandaşı olarak artık kendimizi kabul edip, o ülkeye yararlı bir insan olarak onlara güven telkin etmeliyiz. Doğduğumuz ülkemizi unutamayız o ayrı bir mesele ancak kader böyle takdir etmiş şu anda bulunduğumuz ülke artık bizim ülkemizdir ve orası bizim vatanımız olmuştur.’’