Sözcü yazarı Emin Çölaşan bugünkü köşesinde TİME Dergisinde yer alan bir makaleden yola çıkarak Türkiye'nin durumunu anlatmış...
Sevgili okurlarım, elimde 7 Ağustos 2017 tarihli Time dergisi var. Avrupa'nın bazı ülkelerinde olanlara değiniyor ve sonra sıra Türkiye'ye geliyor. Bu haber analiz, ülkemizin dışarıdan nasıl görüldüğünün somut göstergelerinden biri. Mealen özetliyorum:
“Liberal demokrasi kurallarının nasıl çiğnendiğinin örnekleri Polonya,Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'da… (Yazıda bu ülkelerle ilgili örnekler veriliyor…)Ancak bu ülkelerin hiçbiri Türkiye tarafından ulaşılan derinliklere (Türkiye'nin yaptıklarına) henüz ulaşabilmiş değil!
2016 yılındaki başarısız darbe girişiminden sonra Türkiye'de 50 binden fazla insan tutuklandı. Çoğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren kimseler.
Savcılar Erdoğan'ı eleştiren 17 gazeteci ve laik gazetelerin yöneticileri hakkında 43 yıla kadar hapis cezası istiyor…”
* * *
Dünyanın hiçbir ülkesinde televizyonlarda, gazetelerde ve internet sitelerinde Türkiye ile ilgili olumlu bir haber-yorum görmek mümkün değil. Bütün dünya, özellikle Batı dünyası soruyor: “Türkiye bu otoriter sistem altında nereye sürükleniyor?” Başka bir örnek vermeye bile gerek yok, bir yılı aşkın bir süredir OHAL ile yönetiliyoruz ve bu baskı rejimi uzun süre daha kalkmayacak.
Yasaklar ülkesi olduk. Hak, hukuk, adalet, demokrasi, fikir ve ifade özgürlüğü gibi kavramlar rafa kaldırıldı. Basın özgürlüğünün üzerinden silindir geçirildi.
16 Nisan 2017 referandumunu büyük tantanalarla, arkalarına devlet gücünü alarak yaptıkları halde evet oyları sadece yüzde 51 çıktı. Üstelik Ankara, İstanbul, Balıkesir, Antalya gibi büyük merkezlerde hayır oyları çoğunlukta çıktı.
Time dergisinin de vurguladığı gibi, tutuklu sayısı 50 bini aştı.
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete!