Ege'de Sonsöz gazetesinden Ender Aldanmaz'a konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, kentte artan koronavirüs vakalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
İkinci dalganın gelmediğini ancak İzmir'de birinci dalganın ikinci pikinin yaşanmaya başlandığını belirten Çamlı, "İkinci dalganın başlaması için birinci dalganın vaka sayılarında ciddi bir düşüş olması gerekir. Ancak bu yaşanmadı. Şu an İzmir’de ikinci piki yaşamaya başladık. Biz nisan ayında birinci dalganın pikini gördük. Birtakım kontrollerle vaka sayıları düşmüştü. 1 Haziran'da başlayan normalleşme süreci ile vaka sayılarının düşmediği görüldü" dedi.
'İzmir'de bilardo salonları, halı sahalar açıldı, yorumlamakta zorluk çekiyoruz'
Bilim insanlarının tedbirlere dikkat edildiği durumda yaz aylarında salgının sönümlenebileceğini ancak mevsimsel enfeksiyon sebebiyle sonbaharda yeniden ikinci dalganın gelebileceğini açıkladıklarını belirten Çamlı, şöyle devam etti:
"1 Haziran sonrası tedbirler gevşeyince pandeminin kontrolü vatandaşın maske, mesafe, hijyen kurallarına indirgendi. Bu da vakaları arttırdı. Normalleşme ile pandemide azalma olmadığından ağustos itibariyle artış söz konusu. İkinci pike doğru gidiyoruz. Ayasofya törenleri, bayramda şehirlerarası seyahatlerde pandemi kurallarına uyulmaması, plajlar, eğlence merkezleri, düğünler, taziyeler devam ediyor. Üstüne üstlük kaygı verici artışa rağmen ve bunun üst makamlarca ifade edilmesine karşın İzmir'de bilardo salonları, halı sahalar açıldı. Yorumlamakta zorluk çekiyoruz. Sonbaharı birinci dalganın ikinci piki ile karşılıyoruz. Sonbaharda mevsimsel özellikler sebebiyle gribal enfeksiyonlar göz önüne alınırsa gribal enfeksiyonlar ile ve koronavirüs vakalarında artış bekleniyor. Şimdiden tedbirler alınmalı, hazırlıklar yapılmalı. Örneğin vatandaşlarımız için yeterli dozda karşılayacak miktarda grip ilacı sağlanmalıdır. Pandeminin başında olduğu gibi hazırlıksız yakalanmamalıyız. Artık deneyimliyiz."
'Dün pozitif vaka sayımız 190'dı'
İzmir'de günde 3500-400 arası test yapıldığını ve ortalama her gün 200-250 arası pozitif vaka tespit edildiğini söyleyen Çamlı, "Dün pozitif vaka sayımız 190’dı. Vaka sayılarını belirleyebilmek için test sayılarının artması gerekiyor. Salgında en riskli grupların ve temaslı olguların Kovid-19 testi yapılmalı. Riskli grupların başında sağlık çalışanları geliyor. Sağlık çalışanlarımız içerisinde ilk dönemki kadar olmasa da pozitif vakalar olduğunu görüyoruz. Şoförlerden gişe memurlarına kadar hizmet sektöründeki insanlar dikkatle takip edilmeli. Ne kadar çok test, o kadar koronavirüs hastasını erken yakalamak demek. Çok fazla test yapılmalı. Test yapılan merkez sayısı artmalı. Bir takım merkezlere ruhsat verilebilir. Behçet Uz, Yeşilyurt Hastanesi gibi hastaneler bu alt yapıya sahip… Bu tür test yapan merkezlerin sayısı artarsa diğer hastanelerdeki yığılmaların önüne geçilecektir" diye konuştu.
Bazı hastanelerde Kovid-19 testi pozitif çıkan vakalarının evlerine toplu taşıma ile gönderilmesi hakkında konuşan Çamlı, "Bu konular çözüm getirilmesi gereken meseleler… Testi pozitif çıktı ama yatış gerekmiyor. Vatandaşın ulaşım imkanı yok. Güvenli bir şekilde evlerine ulaştırılmalı. Sağlık kuruluşu yapamıyorsa yerel yönetimin devreye girmesi sağlanmalı. Toplu taşımalarda kalabalık var. Herkes maske kullanmıyor, mesafeye dikkat edilmesinde sorunlar var. İhtiyacı karşılayacak altı yapı yok ise kurumlar arası işbirliği şart. Yerel yönetimlerle destek alınabilir" dedi.
'Neden 21 Eylül? Eğitim önemli ama insan sağlığını da düşünmeliyiz'
21 Eylül’de okulların açılmasıyla ilgili değerlendirmede bulunan Çamlı, şunları söyledi:
"Neden 21 Eylül? 21 Eylül’de ne olacağı düşünülüyor? Sorumlular biz vaka sayılarının şu sayının artına inerse ya da vatandaşın bulaş oranı düşer açarız demesi lazım. 21 Eylül’de vaka sayısı düşmezse gene de açacaklar mı? Bir kriter koymaları lazım. Eğitim önemli ama insan sağlığını da düşünmeliyiz. Yapı itibariyle fiziksel mesafeye uyulursa sınıfların 3’te 1 kapasite ile çalışması lazım. Böyle olunca en az iki kat derslik ve öğretmen lazım. Çalışma yapıldı mı? Şu an eski düzenle eğitim devam edemez. Lavabosu ya da çeşmesi olmayan okullar olduğu söyleniyor. Örneğin, öğrenci servisleri… Taşımalarda fiziksel mesafenin sağlanması lazım… Belli koşullar oluşmadan, yerine getirilmeden eğitim başlamamalı. Dünyada bunun kötü örnekleri de var."
'Vali Köşger'in yaklaşımı doğruydu'
Koronavirüs ile mücadelede başarının şeffaflık ilkesinin korunması ile geleceğini belirten Çamlı, "Bilgiler şeffaf bir şekilde paylaşılmalı. Örneğin geçtiğimiz günlerde Sayın Vali Köşger, ‘Eskiye oranla daha kötü durumdayız’ dedi. ‘Tedbir almalıyız’ diyerek vatandaşı uyardı. Doğru yaklaşım. Gerçek kamuoyu ile paylaşılmalı. Herkes olanı biteni görüyor. Hastaneleri, çevresindeki vakaları… Vatandaş olayın ciddiyetini bilmeli. O yüzden ben daima toplumun doğru yönde bilgilendirmek, uyarmak gerektiğine inanıyorum. Ancak İl Hıfzıssıha Kurulu'nda olmamıza rağmen süreç karşılıklı görüş alış verişi ile yürümüyor. Biz kentte yüzlerce sağlık çalışanını temsil eden bir kurumuz. Sürece katkı sağlamak istiyoruz. Mutlaka görüşlerimiz dinlenmeli” dedi.