Birleşmiş Milletler (BM) uzmanları, İsrail'e silah ve mühimmat sağlanmasıyla ilgili uyarıda bulundu.
Uzmanlar, geçmişteki vakalar göz önünde bulundurulduğunda söz konusu savaş materyallerinin Gazze'de uluslararası hukuk ihlal edilerek kullanılmasının beklenebileceğini ve böyle bir risk bulunduğunda silah ihracatının yasaklandığını belirtti.
DW Türkçe'nin haberine göre "İsrail'in azımsanmayacak sayıda vakada insani savaş kanunlarını ihlal ettiğine dair yeterli kanıt bulunduğunu" ifade eden 30'u aşkın özel raportör ve uzmanın imzasının bulunduğu ortak bildiri, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından yayımlandı.
Ortak bildiride, 7 Ekim 2023'teki saldırılar ve Gazze Şeridi'nden İsrail'e ayrım gözetmeksizin fırlatılan roketler nedeniyle Hamas ve bu örgütle bağlantılı gruplara silah ve istihbarat sağlanmasının da uluslararası hukuka göre yasak olduğu vurgulandı.
Devletlerin uluslararası insani hukukun ihlal edilmesini engellemek için ellerinden geleni yapmakla yükümlü olduğu ifade edilen bildiride, Gazze Şeridi'nde soykırım riskinin "makul" seviyede olduğuna hükmedilen 26 Ocak 2024 tarihli Uluslararası Adalet Divanı kararının da İsrail'e silah ambargosu uygulanması ihtiyacını kuvvetlendirdiği belirtildi.
BM uzmanlarının ortak bildirisinde Belçika, İtalya, İspanya, Hollanda ve Japon şirketi Itochu'nun İsrail'e silah sevkiyatını durdurduğu aktarıldı.
Ancak İsrail'in en büyük askeri desteği ABD ile Almanya'dan aldığı ve 7 Ekim'den sonra bu ülkelerden sevkiyatların arttığı belirtilen bildiride, diğer silah ihracatçıları arasında Fransa, İngiltere, Kanada ve Avustralya sayıldı.
Hamas ve beraberindeki Filistinli grupların 7 Ekim'de İsrail'in güneyine düzenlediği saldırılarda, birçoğu sivil olmak üzere yaklaşık bin 200 kişi öldürülürken 240 civarında kişi de kaçırılmıştı. Gazze Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in bu tarihten sonra Hamas kontrolündeki bu bölgeye düzenlediği hava saldırılarında ve kara operasyonunda ise şu ana kadar çoğu kadın ve çocuk, 29 bin 500'ten fazla kişi öldürüldü.
Mossad Başkanı Paris'te
Gazze'deki savaşa yönelik ateşkes görüşmelerinin yeniden başlamasına ilişkin girişimler kapsamında bugün bir İsrail heyeti Fransa'nın başkenti Paris'e gitti. İsrail dış istihbarat servisi Mossad'ın Başkanı David Barnea'nın liderliğindeki heyette iç istihbarat kurumu Şin Bet'in başında bulunan Ronen Bar da yer alıyor.
Hamas, Kasım ayındaki bir haftalık ateşkes sırasında 240 Filistinli mahkûma karşılık 100'den fazla rehineyi serbest bırakmıştı. İsrail, Hamas'ın elinde şu an 136 rehine olduğunu tahmin ediyor. İsrail ordusu bu rehinelerden 31'inin ölü olduğunun düşündüldüğünü açıklamıştı.
Mossad Başkanı Barnea geçen ay sonunda da Paris'te ABD'li ve Mısırlı mevkidaşlarının yanı sıra Katar Başbakanı ile yeni bir ateşkes anlaşmasına dair planları ele almıştı.
Söz konusu planın altı hafta sürecek bir ateşkes sırasında 200 ila 300 Filistinli mahkûma karşılık 35 ila 40 rehinenin serbest bırakılmasını öngördüğü belirtiliyordu.
Daha sonra Mısır'da Hamas lideri İsmail Haniye'nin de katılımıyla görüşmeler gerçekleştirildi. Filistinli militanlar, Haniye'nin Perşembe akşamı Mısır'ın başkenti Kahire'den ayrıldığını belirtti.
Henüz sonuç alınamayan ateşkes görüşmelerinde şu ana kadar özellikle İsrail'in operasyonlarına son vermesi, yerlerinden edilen insanların evlerine geri dönebilmesi ve rehine-mahkûm takası konularına odaklanıldı.
Hamas, kalıcı bir ateşkes sağlanmasını ve İsrail askerlerinin Gazze'den çekilmesini istiyor. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise "tuhaf" olarak tanımladığı bu talepleri reddediyor.
Netanyahu, İsrail hükümetinin çatışmalara ara verilmesi fikrine açık olduğunu ancak "mutlak zafer" kazanana ve Hamas'ı tamamen ortadan kaldırana dek askeri baskıyı sürdüreceklerini belirtiyor. Netanyahu ayrıca, İsrail'e yönelik Hamas saldırılarına katılmış olan Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasına karşı çıkıyor.