Birleşmiş Milletler Haksız Tutuklama Çalışma Grubu, Hakim Melike Göksan ve Mehmet Fatih Göksan'ın başvurularını karar bağladı.
Karar Türkiye'deki haksız şekilde tutuklanan binlerce mağdur için de emsal niteliği taşıyacak tespitler taşıması bakımdan önemli
Öncelikle BM Türkiye'de binler kişinin haksız yere tutuklanmasına gerekçe yapılan ByLock uygulamasını kullanmanın haberleşme ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu, başvuranların bu nedenle tutuklanmalarının Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 19. maddesine aykırı olduğuna karar verdi.
Birleşmiş Milletler ayrıca başvuranların Kategori-V sınıfında ( yani dini inanç, siyasi görüş, ırk, milliyet, cinsiyet gibi farklılıklar nedeniyle sistematik tutuklama uygulaması) ihlale maruz kaldıklarına hükmetti.
Birleşmiş Milletler Çalışma Grubu, tutuklama tarihinde başvuruculara, tutuklanmalarına sebep olan olaya ilişkin, olgusal ve spesifik gerekçelerin belirtilmesi gerektiğini ama bunun yapılmadığını, bu nedenle Hükumetin suçlama konusunda şüpheliyi bilgilendirme edimini ihlal ettiğine karar verdi.
Kararda “Hükumet ayrıca Başvurucuların, ByLock programını kullandıklarına dair iddianın tutuklamayı nasıl ve niçin meşru kılacağına dair hiçbir bilgi sunamamıştır. Bu şartlar altında tutuklama kararı gerekli ve makul sayılamaz. Dolayısıyla, tutuklama kararı; başvurucuların BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 3 ve 9. maddeleri ile, BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 9/1-2 maddelerini ihlal etmiştir. (para. 69)” tespitine yer verildi.
Yine kararda, Başvurucuların 10 yıl önce Gülen Grubu’nun sohbetlerine katıldığı, Bylock program kullandığı iddiasının tutuklama kararını meşru ve gerekli kılmayacağı ifade edilmiştir.
Karardaki bir başka tespit de “Başvurucular, Bylock programını kullandığını inkar etmekle birlikte, kullanmış olsalar dahi bu ifade özgürlüğün kullanılması niteliğinde bir eylemdir. Bu nedenle, tutuklama kararı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. maddesini de ihlal etmiştir.” şeklinde ifade edildi.
Birleşmiş Milletler Haksız Tutuklama Çalışma Grubu ayrıca verilen karar bakımından önem arz eden iki tanığın duruşmada hazır edilmemesi ve iddianameye eklenen delillerin cezaevinde Başvuruculara verilmemesinin BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 14/3(b-e) maddesini yani Başvurucuların adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine de karar verdi.
Birleşmiş Milletler Haksız Tutuklama Çalışma Grubu, Başvurucuların dini inanç, siyasi görüş, ırk, cinsiyet, milliyet temelinde bir farklılıktan kaynaklanan ayrımcılığa maruz kaldıklarına ve bu nedenle sistematik bir tutuklama kampanyasının kurbanı olduklarına karar verdi.
Haksız Tutuklama Çalışma Grubu sonuç olarak, Başvurucuların derhal tahliye edilmesini, haklarının tazmin edilmesini ve sorumlular hakkında soruşturma açılmasına da karar verdi.
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi; eski hakim Mehmet Fatih Göksan’a 9 yıl 9 ay ve eşi eski hakim Melike Göksan’a 7 yıl 6 ay hapis cezası vermişti.