Borsa İstanbul yönetimi, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, Bank Asya hisselerinin TMSF tarafından devralınmadığını belirterek, “Söz konusu payların mülkiyet hakkına ilişkin hukukî durum BDDK’nın 30 Mayıs 2015 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararından önceki haliyle devam etmektedir.” ifadelerine yer verildi. Borsa’dan gelen bu açıklama, TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül’ün, “Bankanın öz varlığı artıda. Hem hakim ortakların hem de borsa ortaklarının hisselerine dokunmayacağız.” sözlerinin devamı olarak yorumlandı. Böylece BDDK’nın kararının hukukî mesnedi olmadığı için uygulanamayacağının anlaşıldığı belirtiliyor.

Borsa İstanbul’un Bank Asya’nın sahibinin hâlâ eski ortaklar olduğunu onaylayan KAP açıklaması, bankaya seçim öncesi çökme operasyonun ne denli büyük bir hukuk garabeti olduğunu gösteriyor. Yüzde 18,3 ile sermaye yeterliliği sektörün çok üzerinde olan Bank Asya’yı fona devretmek için hukuki zemin bulunamıyor.

Bir bankanın fona devredilmesi ancak bankanın öz kaynaklarını kaybetmesi durumunda mümkün oluyor. Yani ortakların bankaya koyduğu sermaye ortada olmadığından fon bankanın hisselerini zararlara karşılık alır. Kanuni uygulama bu şekilde olmasına rağmen 3 Şubat’tan beri yönetim TMSF’nin elinde. Dolayısıyla fon son çeyrekte 12,9 milyon lira kâr açıklayan ve kasasında 1,7 milyar lira öz kaynak olan Bank Asya’nın hisselerini devralamıyor. Uzmanlar, hissedarların idari mahkemelere başvururken bu noktaların altını çizeceğini vurguluyor.

Amerika’da yaşayan Türk akademisyenler, Bank Asya’ya ‘siyasi’ olarak yapılan müdahalenin ekonomik sonuçları olacağına dikkat çekiyor. Quinnipiac Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. osman kılıç, “Hukukun gelmediği veya işlemediği hiçbir ülkeye yatırımcılar uzun vadeli yatırım yapmazlar.” derken Alaska Anchorage Üniversitesi Yönetim ve Kamu Politikaları Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Karahan da “Türkiye’de adaletin, mülkiyetin temeli olmadığı bir dönemde yaşıyoruz.” ifadesini kullanıyor.

Borsa İstanbul’un açıklaması şöyle: “Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) alınan bilgiye göre, Asya Katılım Bankası AŞ’nin (Banka) paylarının mülkiyeti TMSF’ye intikal etmemiş olup, söz konusu payların mülkiyet hakkına ilişkin hukuki durum Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) 30 Mayıs 2015 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararından önceki haliyle devam etmektedir.” BDDK’nın 30 Mayıs’ta Resmî Gazete yayımlanan kararı ise şu ifadelerle açıklanmıştı: “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 29 Mayıs 2015 tarih ve 6318 sayılı kararıyla; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında Asya Katılım Bankası AŞ ile ilgili olarak yapılan denetlemeler neticesinde, bankanın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, zararın mevcut ortakların sermayesinden indirilmesi kaydıyla, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla kanunun 71’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince TMSF’ye devredilmesine karar verilmiştir.”