NE BİR KURTARICI NE DE SİYASİ OLUŞUM
Kayseri’de “Şehitleri anma mitingi”nde çalan müzikle oynayan başı örtülü kadınlarımızı, aksakallı dedemizi görünce şunu düşündüm: Ne bir “kurtarıcı”, ne de “yeni bir siyasi oluşum”. Sabırla sürecin bitmesini beklemekten başka çare yok!
Niye mi? Çünkü, şu üç-dört yıldır siyasetin de, medyanın da, sivil toplumun da süreci normale taşıması için yeterince şansı oldu. Lakin bunu hoyratça harcadı. “Yesinler birbirini” dedi, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diye sustu, “Şunları bir bitirsinler de biz bunlarla nasılsa hesabımızı görürüz” analizleri yaptı. Hepsi ama hepsi duvara çarptı.
Siyaset, 7 Haziran 2015’te treni kaçırdı. Medyadaki büyük kırılmanın miladı da İPEK MEDYA baskınıdır. Püskürtülebilse böyle olmazdı. İçinde kendim olduğum için söylemiyorum. İlk defa o gün medyaya kayyım atandı, yasal dayanak olmadan medya basıldı, gazeteciler müsadere edildi, içeri tıkıldı. Sonrası çorap söküğü gibi geldi.
YENİ BİR SİYASİ OLUŞUM?
Kusura bakmayın ama Meral Akşener hareketi yola çıkabildi mi? Yarın bir başka hareket ortaya çıksa “terörize” edilmemesinin garantisi ne? Destek verecek halk mı? Kürt siyaseti hareketi tümüyle tasfiye ediliyor. Hendek kazılmayan Mersin’de bile belediye başkanları gözaltına alındı, tutuklandı. Partili Kürtler ses veremiyor! Neden? Sokağa çıktığı an tutuklanacak da ondan. Bugün, Doğu-Güneydoğu’da, hava karardıktan sonra ilan edilmemiş sokağa çıkma yasağı var. Gazetecilik bittiği için haber veren de yok!
ELÇİN SANGU
Hiç seyretmedim ama ülkenin en popüler dizi oyuncusu olduğunu biliyorum. Elçin Sangu, gazetelerde “hamile olduğu” yönünde haberler çıkınca, Twitter’da yazmış: “Oturup masa başında karaktersiz haberler uyduracağınıza cesaretiniz varsa askerlerimizin başına gelenlerden bahsedin.”
Günler oldu, IŞİD’in yaktığı “iddia edilen” Türk askerleri ile ilgili resmi açıklama yok. O arada, görüntülerin engellenmesi için internet ve sosyal ağlar felce uğratıldı, o ayrı. Modaya uyup “iddia edilen” dedim ama esasen görüntüler şüpheye pek yer bırakmıyor.
GÖRÜNTÜ ANALİZİ
19 dakikalık bir görüntü. İlk 12 dakikası propaganda. Bombalamalar farklı açılardan çekilip marşlarla kurgulanmış. Bir anlamda eylemlerin kamera arkası. Son 7 dakika askerlerimizin infaz edildiği “iddia edilen” bölüm. Çok sayıda profesyonel kamera ve drone’larla çekilmiş, bir film prodüksiyonu gibi. Görüntüler “Full HD” kalitesinde. Öyle ki, saçları bir numaraya vurulmuş askerlerin saç diplerine kadar bir netlik söz konusu. Yakın plan çekimler, kameraya kendi ağızlarından yapılan açıklamalar hayli açık. Hadi diyelim ki “inceleniyor”. Ne kadar sürerse sürün bu “inceleme” bitmeli ve kamuoyuna tatminkar bir izahat verilmeli. Unutturulmaya çalışılıyor, belki de başka bir olay gündemi değiştirsin isteniyor. Bilemem, kolay kolay hiçbir şeye “tarihi” demem. Ancak o görüntüler, mühim bir köşe taşı, onu biliyorum. Sorumlular kafasını ne kadar kuma sokarsa soksun, bir gün önlerine konacak. Tüm dünya, muteber yayın organları aracılığıyla izledi bunları. Kendini gerçeklere kapatmak da bir yere kadar!