63 ve 64. hükümetlere de başkanlık etti.
624 günlük başbakanlık döneminde terör büyük artış gösterdi.
Hemen her gün şehit haberleri geldi.
Dış politika duvara tosladı.
Başta turizm sektörü olmak üzere ekonomi dibe vurdu.
TEM Şube, kreşleri bastı
Güneydoğu’da şehirler harabeye döndü.
Terör şehir merkezlerine taşındı. PKK ve IŞİD, İstanbul ve Ankara’da tonlarca bomba patlatıp sivil vatandaşları katletti.
Ancak siyasi iktidarın gündeminde terörle mücadeleden çok özel okullar, hastaneler ve medya vardı.
Okulların tabelaları santim santim ölçüldü. Kreşler TEM polisleri tarafından uzun namlulu siahlarla basıldı.
80 yaşındaki hayırseverler tutuklandı. Muhalif medyaya yönelik gasp operasyonları yapıldı, 2 binin üzerinde gazeteci işsiz kaldı.
Kayyımlar marifetiyle milletin malına çöküldü. Dolar tarihi rekorlar kırdı. TL değer kaybetti. İşte Davutoğlu’nun karnesi:
Terör şehirlere taşındı
Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık yaptığı dönemde terör Türkiye’nin her yerine yayıldı.
PKK ve IŞİD’in güvenlik güçlerine yönelik birçok kanlı saldırı gerçekleştirdi.
10 Ekim 2015’te Ankara Garı’na IŞİD’in düzenlediği canlı bomba saldırısında 109 kişi can verdi.
Diyarbakır’daki HDP mitinginde 5 kişi, Suruç’ta 34 kişi, İstanbul Sultanahmet’te 13 kişi, Ankara’da Devlet Mahallesi’nde 29 kişi, Ankara Güvenpark’ta 38 kişi, İstanbul İstiklal Caddesi’nde 5 kişi, Suriye’deki IŞİD mevzilerinden atılan roketlerle Kilis’te 21 kişi hayatını kaybetti.
Toledo dedi, harabe kaldı
Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Hakkari, Elazığ, Muş ve Batman’ın 30’a yakın ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilan edilip hendek operasyonları düzenlendi.
Aylarca süren sokağa çıkma yasağı yüzenden yüzbinlerce insan göç etmek zorunda bırakıldı.
Çatışmalarda şehirler harabeye döndü. Davutoğlu, “Diyarbakır Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo (İspanya) gibi mimari dokusuyla herkesin görmek istediği bir yer haline gelecek.” demişti.
Ancak Sur’dan geriye habare bir şehir kaldı.
Akademisyenlere linç
Kendisi de profesör olan Ahmet Davutoğlu’nun döneminde, “Bu Suça Ortak Olmayacağız.” başlıklı bildiriye imza attıkları gerekçesiyle 1.128 akademisyene karşı linç kampanyası başlatıldı.
Evi basılan onlarca akademisyen gözaltına alındı.
Birçoğu üniversitelerden ihraç edildi. İmzacı akademisyenlerden 4’ü ‘terör örgütü propagandası yapmaktan’ tutuklandı.
Can ve mal güvenliği kalmadı
Can ve mal güvenliği kalmadı. Okul, hastane, medya kurumları, banka ve holdinglerin de aralarında bulunduğu 256 şirkete hukuksuzca el konuldu.
Son bir yılda 138 eğitim kuruma kayyım atandı.
Hayırseverlerin de içinde olduğu 3 bine yakın kişi gözaltına alındı, 600’ü tutuklandı.
Gazete ve televizyonlar, kayyım eliyle gasp edildi
“Basın özgürlüğü kırmızı çizgimdir.” diyen Ahmet Davutoğlu döneminde 16 gazeteci tutuklandı.
Tutuklanan gazeteciler arasında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Eski Bugün Gazetesi Köşe Yazarı Gültekin Avcı, Taraf Gazetesi Yazarı Mehmet Baransu da bulunuyor.
Gazeteler ve televizyonlar kayyımlar eliyle gasp edildi.
İlk olarak 26 Ekim 2015 tarihinde İpek Medya Grubuna kayyım ataması yapıldı.
Atanan kayyımlar Bugün Gazetesi, Bugün TV, Millet Gazetesi ve Kanaltürk televizyonunda çalışan gazetecileri işten çıkardı.
Samanyolu Yayın Grubu, hukuksuzca TÜRKSAT’tan çıkartıldı.
4 Mart 2016’da Zaman’ı da bünyesinde bulunduran Feza Gazetecilik A.Ş.’ye kayyım atandı. Toplam 1160 gazeteci işsiz bırakıldı.
Hukuk devletinde ‘helalleşme’ olamaz
Gazeteci Yazar Mehmet Altan: “Sayın Davutoğlu’nun helalleşmesi zor.
Karnesi çok zayıf. Hukuk devletinde helalleşme olamaz.
Hukuku uymayan o kadar çok şey yaptı ki!
Hukuku yok ederek, insanları öldürerek, sindirerek, demokrasinin askıya alınmasına zemin hazırlayarak ve buna direnmeyerek öyle büyük hata ve haksızlıklar yaptı ki helalleşme talebi olsa da bu helalliği alamaz.
AKP kendi programını, tüzüğünü ve anayasayı çiğniyor. Kendini bir kıyma makinesinde yok ediyor…
Bu yüzden artık AKP diye bir parti yok. Recep Tayyip Erdoğan, ‘Davutoğlu’nu yok edeceğim’ derken, birçok şey gibi AKP’yi de yok edip, öldürdü.”
‘0 sorun’ dedi, komşu kalmadı
Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlığı döneminde Ahmet Davutoğlu’nun ‘sıfır sorun’ politikası iflas etti.
Ancak bu politikanın yerine yıllar içinde sıfır komşu aldı.
Süleyman Şah taşındı
Türkiye’nin kendi sınırları dışındaki tek toprağı olan Suriye’nin Halep ili Eşme köyünde bulunan Süleyman Şah Türbesi, güvenlik problemleri ve IŞİD terörü gerekçesiyle 22 Şubat 2015 gecesi Türkiye’ye taşındı.
Türbe ve yakınındaki karakol patlayıcıyla havaya uçurulurken operasyonda bir asker şehit oldu.
Mülteci krizi derinleşiyor
Bu dönemde en büyük sorunlardan biri mülteci krizi oldu.
3 milyon civarında mültecinin yaşadığı Türkiye, AB ile geri iade anlaşması imzaladı.
Bunun karşılığında imzalanan vize muafiyeti anlaşması ise ‘rüşvet’ eleştirilerine neden oldu.
Türkiye’nin mültecileri göndermemesi karşılığında AB’nin vermeyi vaat ettiği 3 milyar Euro ise belirsizliğini koruyor.
Dolar 2.16 TL’ydi, şimdi 3 TL
Ahmet Davutoğlu başbakanlık koltuğuna oturduğunda dolar kuru 2.16 liraydı. Aradan geçen 20 ayda dolar 3 lirayı buldu.
Aynı dönem Euro 2.80’den 3.36’ya çıktı. Türk lirası resmen eridi. İşsizlik 2014’te 10.1 seviyesinde iken bu ay itibariyle 10.9’a tırmandı.
2015’in ilk çeyreğinde Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı yaklaşık 5 buçuk milyon kişiydi.
Bu sayı 2016’nın ilk dört ayında 4 milyon kişiye düştü.
Rusya ile yaşanan uçak krizi sonrası hem turist sayılarında hem gelirlerde hem de Rusya’ya yapılan meyve sebze ithalatında büyük düşüş yaşandı.
Rus turistlerde yüzde 59 oranında bir azalma oldu.
Yatırımcılar kaçıyor
Merkez Bankası verilerine göre 2015’te Türkiye’den yurt dışına 69 milyar dolar para çıkışı yaşandı.
Söz konusu paranın 29.5 milyar doları doğrudan yabancı sermaye stokundan gitti.
Yerli yatırımcı da tıpkı yabancı yatırımcılar gibi sermayelerini yurt dışına kaydırmayı tercih etti. 5.1 milyar dolarlık yerli kaynak, geçtiğimiz yıl Türkiye’den ayrıldı.