Hayati risk taşıyan böbrek rahatsızlığına rağmen ameliyat edilmeyen tutuklu komisere yapılan insanlık dışı uygulamaya tepki yağdı.

Yolsuzluk operasyonundan sonra görevden alınarak kasım ayında tutuklanan komiser Ahmet Özdil’in acilen böbrek ameliyatı olması gerekmesine rağmen tedavi dahi edilmediği ortaya çıkmıştı.

Bugün gazetesinden Cihan Acar'ın haberine göre Silivri Cezaevi’nde bulunan Özdil’in rahatsızlığıyla ilgili verdiği 10 dilekçeden 9’unun yırtılarak kayda dahi alınmadığı belirlendi. İnsanlık dışı muamele büyük tepki çekti.

KÖTÜ MUAMELE

İnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Avukat Hasan Anlar: Sağlık sorunu yaşayan her tutuklu dışarıdaki insan gibi faydalanabilmelidir.
Eğer kişinin bu hakları elinden alınıyorsa kişiye hukuki ve bürokratik bir engel çıkartılıyorsa biz bunu kötü bir muamele olarak değerlendiriyoruz. Bu halin süreklilik arz etmesi durumunda bu işlemin sistematik işkence yöntemi olduğunu düşünüyoruz.

YAŞAM HAKKI İHLALİ

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi CHP’li Mahmut Tanal: Bu haberle birlikte Cumhuriyet Savcılıkları resen suç ihbarı kabul edip harekete geçmesi lazım. Yaşam hakkı devletin güvencesi altında olan birinin böyle bir durumda olmasının affedilebilir bir yanı yok. Konuyu araştırıp suç duyurusu için harekete geçeceğiz.

AİHM MAHKUM EDER

İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanı Yrd. Doç. Günal Kurşun: Bu çok büyük bir insan hakkı ihlali. Evrensel hukuk ilkeleri uyarınca cezaevindeki insanların kıllarına zarar gelse bunun hesabı devletten sorulmalıdır.

Bu konuda onlarca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı var. Sağlık hakkını ilgilendiren tüm haklarla ilgili iç hukukta çözüm bulunamazsa AİHM'e giderse ihlali tespit edip Türkiye'yi mahkûm eder.

UTANÇ KAYNAĞI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu: Eğer tutuklu komiserin kimliğinden ötürü aleyhindeki iddia nedeniyle tedavi görmesi engelleniyorsa, zamanında tahlilleri yapılmıyorsa, bilerek yanlış hastaneye sevk ediliyorsa bu bunu yapanlar bakımından bir utanç kaynağı ve suçtur. O komiserin acı çekerek cezaevinde tutulması ne yaşam hakkına ne de insan haklarına uymuyor

HAYATA KAST SUÇU

Boğaziçi Hukukçular Derneği üyesi Avukat Kemal Bayrak: TCK'da yer alan hayata kast ve fena muameleye giren bir durum. Burada Anayasa ile teminat altına alınan sağlık ve hayat bütünlüğünden yararlanma gibi devletin yükümlülükleri var. Burada işkenceye varan bir davranış söz konusu. Komiserin sağlık hakkını elinden almak hayata kast suçudur.