Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Abdullah Gül ve Ali Bacan'ın kuracağı yeni partiye gidenlerin önünü kesmek için kurduğu Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliği ve YİK'ten alacağı 18 bin liralık maaşıyla tartışma konusu olan Bülent Arınç Manisa'da aile dostlarının maruz kaldığı baskı ve zulümlere seyirci. 

15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü öncesinden başlayan hukuk ihlalleri on binlerce aile gibi Ayyıldız ve Akdoğan ailelerini de mağdur etti.  

AKP'li trollerin saldırılarına maruz kaldığı esnada "Benim bir özgül ağırlığım var" çıkışı yapan eski Manisa milletvekili Bülent Arınç, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Şemseddin Ayyıldız, eşi ev hanımı Elif Ayyıldız ve Elif Ayyıldız'ın babası eğitimci-ilahiyatçı Ahmet Akdoğan'ın durumlarını görmezden geliyor.

Ayyıldız ve Akdoğan aileleri terör örgütü üyesi olmaktan yargılandı. Elif Ayyıldız, 24 Nisan 2018'de 7 yıl 6 ay, Şemseddin Ayyıldız 26 Haziran 2018'de 13 yıl 9 ay, Ahmet Akdoğan 31 Temmuz 2018'de 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dosyaları şu anda Yargıtay aşamasında bulunan Şemseddin Ayyıldız 60, Ahmet Akdoğan 74 yaşında. Hem hasta olmaları hem de yaşları itibarıyla cezaevi şartlarını kaldıramayacak durumdalar. 

24 Mayıs 2017'den bu yana Manisa E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Elif Ayyıldız, kronik şeker hastası. Şekeri binlere çıkıyor ve sürekli şeker komasına girdiği için sık sık hastaneye kaldırılıyor. 

Bugünlerde yine İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesi'nde. 

Komaya giren bir kadının sesini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları Komisyonu Üyesi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'ndan başka duyan olmadı.

Elif Ayyıldız'ın damadı Yavuz Uğurtaş, sosyal medya hesabından kayın validesinin hastalığı yüzünden yıllar önce sürücü ehliyetinin elinden alındığını ve bu durumda bir insanın iki yıldan fazladır hapishane şartlarında hayata tutunmaya çalıştığını belirtti. 

"Şimdi ise kaldığı hastaneden hapishaneye gönderecekler. Elif Ayyıldız acilen serbest bırakılmalı. Tutuklu hastalara bu işkence bitsin" çağrısında bulundu.

Hasta, hamile ve yaşlı tutuklular için hiçbir çaba ve girişimde bulunmayan AKP'li Bülent Arınç'ın eşi Münevver Arınç, hatta Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül, Ayyıldız ailesini yakından tanıyor.

Şemseddin Ayyıldız, 2015 yılı kasım ayında Manisa T Tipi Cezaevi'nden eşine mektup yazmış ve, "Şimdi değilse ne zaman?" diyerek Münevver Arınç ile Hayrunnisa Gül'den yardım istemişti.

"Canyoldaşım, eşim Elif! Başımızı eğdirecek bir şey yapmadığımı en iyi sen biliyorsun. Tüm haklarımı sana helal ediyorum, sende helal et!" diye yazan Şemseddin Ayyıldız mektubunda şöyle demişti:

"İnsan konuştuklarından sorumludur. Fakat sıra geldiğinde konuşmamak ve susmaktan da sorumludur. Sadece başörtülerini düşünen, tüm İslami değerlerini tesettüre bağlamış hamiyeti ve haysiyet-i İslamiye'ye önem vermeyen Müslümanlara basiret temenni ediyorum. Hassaten Hayrunisa Gül ve Münevver Arınç Hanımefendilere çok selamlarımı sunuyorum. Şimdi değilse ne zaman?"

Şemseddin Ayyıldız'ın eşine yazdığı, Oda TV'nin "Gül ve Arınç'a çok özel selam" başlığı ile haberleştirildiği bu mektup, Manisa Cumhuriyet Savcısı Korhan Sert tarafından hazırlanan iddianamede Elif Ayyıldız'ın aleyhine delil olarak kullanıldı.

Şemseddin Ayyıldız'ın yaşadığı zulüm ise 2015'te başladı. Hizmet Hareketi'ne yönelik cadı avında ilk tutuklananlardan biriydi Şemseddin Ayyıldız.

Manisa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi'ne ifadeye götürülürken polis arabasından iner inmez "terörist" diye yaftalanmasına yüksek sesle karşı çıkmıştı.

Şemseddin Ayyıldız, "Bu ahlaksızca zulmü bize reva görenleri Allah kahru perişan eylesin. Hırsızlık yapmadım, rüşvet yemedim. Elimde bile bıçağı aileme verirken tersinden veriyorum ki ürkütmemek için. Terörden tutuklanıyorum ben. 56 yaşına kadar ben bir din dersi öğretmeniyim. Allah'tan korkun be!" diye haykırmıştı.

17 Kasım 2015'ten bu yana Manisa T Tipi Cezaevi'nde bulunan Şemseddin Ayyıldız da cezaevinde sağlık problemleri ile boğuşuyor.

Kapatılan Bugün gazetesine o günlerde mülakat veren Elif Ayyıldız, eşinin durumunu anlatmış, kendilerine reva görülen zulmün beraber günde beş kez aynı kıbleye döndükleri insanların emriyle yapılmasının acılarını daha da arttırdığını dile getirmişti.

Eşinin kalp ameliyatı geçirdiğini anlatan Elif Ayyıldız, "Raporlu ilaçlarını dahi almayan insanlara ne kadar güveniriz? Nasıl rahat olabiliriz? Rabbim'den tez zamanda adaletin adil ismiyle tecelli etmesini bekliyoruz" demişti.

Şemseddin Ayyıldız savunmasında şunları söylemişti: "Buradaki iddialar zan ve yakıştırmadan ibarettir ve bunun faturası bana 2 yıldır tutukluluğuma mâl olmuştur. Hayatım boyunca fakir çocukların eğitimi ile uğraştım. Tüm bu hususların değerlendirilerek tahliyemi talep ediyorum."

7 Ağustos 2016'dan bu yana Ödemiş T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hücrede tutulan Ahmet Akdoğan'ın durumu, şeker hastası kızı Elif Ayyıldız'dan ve damadından farksız değil. Daha kötü.

Ahmet Akdoğan 31 Temmuz 2018'de savunmasında, "18 aydır tek başıma bir hücredeyim, psikolojim bozuldu. Dedem Sarıkamış'ta şehit oldu. 72 yaşından sonra bu iddialar beni mahvetti. Cezaevinde tam 8 hastalığım var. Hafızamı da kaybettim." demişti.

Kalp spazmı geçiren, yüksek tansiyon hastası bir insanın 3 senedir hücrede olması sosyal medyada defalarca kez kez gündeme getirildi. Ama yine Ahmet Akdoğan'ı yakından tanıyan Bülent Arınç'tan ses çıkmadı.

  

Bir buçuk yıl çalıştıktan sonra 1996'da istifa ettiği Üftade Koleji'nde müdürlük yaptığı için örgüt üyesi olarak suçlandığına işaret ederek, "O zaman örgüt diye bir şey yoktu." ifadelerini kullanmıştı.

Akdoğan şunları kaydetmişti: "Tansiyon ve değişik rahatsızlığım vardır. Ülserim, dizlerimde problem vardır. Oturup kalkmada müthiş ızdırap çekiyorum. Prostatım da vardır. Tahliyemi talep ediyorum... 73 yaşından sonra bu iddialar beni mahvetti. 24 aydır hücrede yaşıyorum. 73 yaşına giriyorum ahir ömrümde bu hayat benim psikolojimi ve sağlımı bozmuştur." 

Ahmet Akdoğan'ın eşi Melahat Akdoğan (66) da kendisiyle birlikte tutuklandı, o da üyelikten yargılandı ve 31 Temmuz 2018'de görülen karar mahkemesinde serbest bırakıldı.

Melahat Akdoğan o gün yaptığı savunmasında, "Ben suçlamayı kabul etmiyorum, örgüt falan bilmiyorum. Evde bir not kâğıdı çıkmış, onu polisler bana gösterdi. Ben hatırlayamadım, az evvel beyimin dediği gibi daha önceden eşimin Bülent Arınç ile tanışıklığı vardı." demişti.