Attığı tweetler sebebiyle tutuklanan Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, avukatlarının itirazlarını değerlendiren 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı ile tahliye edildi. Cezaevi çıkışanda konuşan Keneş, "Türkiye tam olarak demokrasi oluncaya kadar, gerçek bir hukuk devleti oluncaya kadar, temel hak ve özgürlükler dört başı mamur bir şekilde test edilinceye kadar ifade, düşünce, inanç ve basın özgürlüğü sorunsuz hale gelinceye kadar ben kendimi özgür hissetmeyeceğim." dedi.
Bülent Keneş, attığı tweetlerden dolayı tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konmuştu. Avukatları, Keneş'in tutuklanmasına itiraz etti. Avukat Hasan Günaydın, tutuklama kararını veren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'ne dilekçe verdi. İtirazı 8. Sulh Ceza Hakimliği değerlendirdi. Mahkeme, Keneş'in tahliyesine karar verdi.
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Keneş, tahliye sonrası yaşananlara ve sürece ilişkin açıklamalarda bulundu. Keneş, karara çok fazla sevinemediğini belirterek, şunları söyledi: "Tahliyem yapıldı ama kendimi özgür hissetmiyorum. Çünkü bir televizyon dizisi senaryosu gerekçe gösterilerek Türkiye'nin belki en iyi insanlarından biri olan Hidayet Karaca aşağı yukarı bir yıldır cezaevinde tutuluyor. Ben Hidayet Karaca serbest bırakılıncaya kadar kendimi özgür hissetmeyeceğim. Aynı şekilde darbecilere, cuntacılara, hırsızlara, rüşvetçilere, yolsuzlara korku salan, yaptığı haberlerle ve dosyalarla korku salan Mehmet Baransu aşağı yukarı 6-7 aydır burada tutuklu bulunuyor. Haksız, hukuksuz ve keyfi bir şekilde. Meslektaşım Mehmet Baransu özgür kalıncaya kadar ben kendimi özgür hissetmeyeceğim. Gene hem savcılık yaptığı dönemlerde korkusuzluğu ile bilinen hem de birkaç yıldır medyada hem cunta yapılarının hem terör örgütlerinin hem de alengirli ilişkilere girmiş olan muktedirlerin ve tabi ki hırsızların, rüşvetçilerin, terör örgütlerinin korkusuz üzerine giden bir meslektaşım olan Gültekin Avcı'da serbest kalmadan kendimi özgür hissetmeyeceğim. Benzer şekilde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet skandalının üzerine giden, kendi hukuki yetki ve görevlerini yerine getiren polis şefleri, polis memurları o kapsamda görev yapmış savcı ve hakimler özgür kalmadan ben kendimi özgür hissetmeyeceğim. Türkiye tam olarak demokrasi oluncaya kadar, gerçek bir hukuk devleti oluncaya kadar temel hak ve özgürlükler dört başı mamur bir şekilde test edilinceye kadar ifade, düşünce, inanç ve basın özgürlüğü sorunsuz hale gelinceye kadar ben kendimi özgür hissetmeyeceğim. İnşallah bu ülke bir gün gerek düşüncelerinden dolayı gerek fikirlerinden ve yazdıklarından dolayı insanların mahkum edilmediği, keyfi bir şekilde hapse atılmadığı bir ülke haline gelebilir. Bu ülkede birileri kendi anadilinde okuyup yazdığı, kendi gündelik hayatlarını devam ettirebildiği bir hale geldiği zaman gerçek anlamda hukuk devleti olduğu anda, ben kendimi özgür hissedeceğim. Yine de dışarıda olmak güzel."
ÖNCE SERBEST BIRAKILIP SONRA TUTUKLANMIŞTI
Keneş, tweetlerinde Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında Perşembe günü basın savcısı Umut Tepe'ye ifade verdi. Savcının tutuklanma talebiyle İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğine sevk ettiği Keneş, tutuklamanın ağır olacağı gerekçesiyle adli kontrol uygulanarak serbest bırakıldı. Savcı Tepe, ertesi gün Keneş'in tweet atmaya devam ettiği ve açıklamasında 'serbest bıraktıklarına pişman edeceğim' dediği gerekçesiyle serbest bırakılmasına itiraz etti. Bu gerekçeleri yerinde gören aynı mahkeme, aynı gün içinde bu kez tutuklanmak üzere yakalama kararı verdi. Akşam saatlerinde gözaltına alınan Keneş, emniyete götürüldü. Geceyi emniyette geçiren Keneş, Cumartesi sabah saatlerinde adliyeye getirildi. Öğle saatlerine kadar hakimin gelmesini bekleyen Keneş'i nöbetçi İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tutukladı.
AGİT: KENEŞ KARARI MEMNUNİYET VERİCİ
Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Medya Özgürlüğü Yüksek Temsilcisi Dunja Mijatovic, gazeteci Bülent Keneş'in tahliye kararı ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kararı memnuniyetle karşıladığını belirten Mijatovic, ifade özgürlüğünün eleştirel seslerin korunmasını da kapsaması gerektiğini ifade etti.
CİHAN