İHH Başkanı Bülent Yıldırım, gerçek bir ders vermeden İsrail'i affetmek diye bir şeyin söz konusu olamayacağını söyledi. Yıldırım, "Zaten İsrail'i affetmek demek, katilleri affetmek demektir. Mescid-i Aksa'yı yıkmak isteyenleri affetmek demektir. Mescid-i Aksa'da masum kızları, çocukları bize saldırıyor bahanesiyle üzerine kurşunlar yağdırarak şehit edenleri affetmek demektir." dedi.

Mavi Marmara davasının 11. duruşması öncesi İHH Başkanı Bülent Yıldırım ve avukatlar, İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı. Alanda toplanan kalabalık, 'Filistin halkı yalnız değildir, Hamas'a selam, direnişe selam' şeklinde slogan attı. O gün 16 kişinin şehit edildiğini ifade eden Yıldırım, "O gün Mavi Marmara'da 10 kişi şehit edilmedi, 16 kişi şehit edildi. O nedenle İsrail şunu çok iyi bilmelidir. İşlerin normalleşmesi, Büyükelçilerin atanması sizi kurtarmayacak. Her ülkenin ordusunun hafızası vardır. Türkiye ordusunun hafızasında da İsrail'in İskenderun limanına saldırıp 6 kişiyi öldürttüğünü unutmayacağını bilmelidir. Bu konuda da bu mahkemeler devam ediyor. Ayrıntılar ortaya çıktıkça içerideki ve dışarıdaki tüm İsrail severler deşifre olacaktır. Türkiye'de ilk defa Deniz Kuvvetleri'ne saldırı olmuştur." ifadelerini kullandı.

'Gerçek bir ders vermeden İsrail'i affetmek diye bir şey söz konusu olmaz.' diyen Yıldırım şu ifadeleri kullandı: "Zaten İsrail'i affetmek demek katilleri affetmek demektir. Mescid-i Aksa'yı yıkmak isteyenleri affetmek demektir. Mescid-i Aksa'da masum kızları, çocukları bize saldırıyor bahanesiyle üzerine kurşunlar yağdırarak şehit edenleri affetmek demektir. 4-5 yaşındaki çocukların kollarını kırarak hapislere atanları affetmek demektir. Hiç acımadan en gelişmiş silahları,bombaları Uluslar arası hukukla dalga geçercesine dünyanın gözüne baka baka insanları katledenleri affetmek demektir."

Mavi Marmara davası avukatlarından Cihat Gökdemir ise, "Bugünde 10 civarında gemide mağduriyet yaşamış veya yaşanan mağduriyetlere şahit olan arkadaşların ifadeleri alınacak. Bizim için İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaların önemi malum. İslam dünyası için malum. Dünyadaki ezilen diğer milletler için malum. Zira bu davayı açmadan henüz şikayetçi olmadan önce herkes 'İsrail yargılanamaz, dava bile açılamaz' diyorlardı. Dava açıldıktan sonra ise bu bir tiyatro diyorlardı. Ama biz 6 yıllık süreçte gördük ki, hem Türkiye'deki, hem Hollanda'daki hem geminin diğer yolcuların kendi ülkelerinde açtığı davalardan dolayı İsrail çok büyük tedirginlik yaşıyor." şeklinde konuştu. CİHAN