Bunu da yaptılar: Yayınevini beğenmedikleri Kur'an-ı Kerim'in imhasına karar verdiler

Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde tutukluların koğuşunda bulunarak el konulan Kuran-ı Kerimlerin, KHK ile kapatılmış yayınevinde basıldığı gerekçesiyle imhasına karar verildiği ortaya çıktı.

SHABER3.COM

İktidarı boyunca alabildiğine din sömürüsü yapan Erdoğan, seçim meydanlarında eline Kuran-ı Kerim’i bile alıp salladı. Ancak aynı iktidar döneminde, dini kitaplar suç unsuru sayıldı. Cezaevinde yasak yayın kapsamında el konulan Kuran-ı Kerim’in, KHK ile kapatılmış yayınevinde basıldığı gerekçesiyle imhasına karar verildi.

Bold Medya’dan Necdet Çelik'in özel haberine göre, skandal olay, Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde yaşandı. 17-25 Aralık sonrası Emniyet’e yönelik operasyonlarda tutuklanıp cezaevine konan Hüseyin Nohut ve arkadaşlarının kaldığı koğuşlarda 17 Ağustos 2017’de arama yapıldı.

KUR'AN-I KERİM'E YASAK YAYIN MUAMELESİ
Aramalar sırasında KHK ile kapatılan kurumlar arasında yer alan Define Yayınevi’nde basılmış 16 adet Kuran-ı Kerim’e el konuldu. Yasak yayın bulundurma kapsamında soruşturma açıldı, mahpuslardan savunma istendi.

Hüseyin Nohut, 5 sayfalık savunmasında 15 Temmuz sonrasında cezaevine ziyaretçilerin kitap getirmesinin yasaklandığını hatırlattı. Yasak kapsamında cezaevinden dışarı kitap çıkışına da izin verilmediğine vurgu yapan Nohut, yasağın kısa süreliğine sona erdiği Temmuz 2017’de kendisinin dışarıdan 2 okuma kitabı istediğini belirtti.

Savunmasında hukuk dersi de veren eski emniyet amiri Hüseyin Nohut, ‘’KHK ile yayınevi kapatıldı; kitapların toplatılmasına dair hüküm yok. Üstelik yasaklı yayının toplatılması, anayasanın 28. maddesi ile düzenlenir.’’ ifadelerini kullandı.

SAVCI: KURAN-I KERİMLERİN İMHASINA…
Ne yapacağını şaşıran savcı Atacan Özata, Define Yayınları’nın 27 Temmuz 2016 tarihli KHK ile kapatıldığına dayanarak Kuran-ı Kerimlerin imha edilmek üzere Silivri Müftülüğü’ne gönderilmesine karar verdi.



KENDİ KAZDIKLARI KUYUYA DÜŞECEKLERDİ
Yaşadığı trajikomik olayı, eziyet maksatlı onlarca hukuksuzluktan biri olarak gören eski emniyet amiri Hüseyin Nohut, Bold Medya’ya şu değerlendirmede bulundu: ‘’O güne kadar koğuşlarda defalarca arama yapıldı halbuki. Kitapların ilk sayfasında kuruma kabul mührü var. Kendi uydurdukları suçun ortağı olma ihtimali belirince, açtıkları idari soruşturmayı apar topar kapattılar. Savcılık tarafından açılan adli soruşturmada cezaevi kütüphanesinde çalışan memurların ifadesi de alındı. Savcı da ‘Kur’an-ı Kerimlerin şüphelilere ait olduğu tespit edilemediğinden’ diyerek takipsizlik vermek zorunda kaldı. Ancak zaten Kur’an-ı Kerimlerin imha edilmesine karar vermiş olması ülkenin ve yargı sisteminin içine düştüğü durumu özetler nitelikteydi.”

Hüseyin Nohut, bu skandal sonrasında birkaç kez daha koğuşta özel olarak kitap araması yapıldığını sözlerine ekledi.

Son 10 yılda ağır hukuksuzlukların yaşandığı Türkiye, hukukun üstünlüğü endeksinde 142 ülke arasında 117. sıraya kadar gerilemiş durumda.
<< Önceki Haber Bunu da yaptılar: Yayınevini beğenmedikleri Kur'an-ı... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER