Ankara’da başbakanlık muhabirliği yapan Mustafa Dönmez ve İstanbul’da emniyet muhabiri olan Ufuk Köroğlu, o sabah yaşananları kitaplaştırdı. “17 Aralık: Sıfır Noktası” isimli kitapta gündem sarsan operasyonun ayrıntıları dakika dakika anlatıldı. Taraf'ın haberine göre Kitapta 17 Aralık’ı 18 Aralık’a bağlayan geceyle ilgili ayrıntılara yer verildi. Kitaba göre, saat 01.00’da, emniyet müdürleri Nazmi Ardıç ve Yakub Saygılı evlerine gitti. 02.00’de İçişleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ı aradı. İki şube müdürünü görevden alma talimatı verdi. O an boş bir kağıt bulmakta zorlanan Çapkın, peçetenin kenarına görevden alınanların yerine atanacak müdürlerin isimlerini yazdı. Ömer Burak Aktaş Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne, Hakan Sıralı da Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirilmişti. Tasfiye onlarla sınırlı değildi. Teknik dinleme yapabilen Asayiş Şube Müdürü Ertan Erçıktı, Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse ve Kaçakçılık Şube Müdürü Tuğrul Turhal da görevden alınmıştı. Saat 02.30’da ise Çapkın’ın bir peçetenin kenarına yazdığı isimler, aynen o şekilde İstanbul Emniyeti Personel Şube Müdürlüğü’ne ulaştı. Saygılı ve Ardıç, operasyondan 20 saat sonra görevden alınmış oluyordu.
OPERASYON ÜLKEYE BÜYÜK GELDİ
18 Aralık’ta ise operasyona müdahaleler başladı. Ertesi sabah, 08.00’de Ardıç uyanıp kahvaltısını yaptı. Arabayla şubeye giderken telefonu çaldı. Arayan, Hüseyin Çapkın’dı. Çapkın, “Bir tasarruf uygulamak zorunda kaldık” dedi. Nazmi Ardıç, “Biliyorum efendim. Şu anda ilişik kesmek için gidiyorum. Size bu tasarrufla ilgili bir kırgınlığımız yok. Hakkınızı helal edin” karşılığını verdi. Çapkın, hemen arkasından, “Operasyon bu ülkeye bir kaç numara büyük geldi. Savcılarla görüşseniz de biraz küçültsek…” talebinde bulundu. Ardıç’ın cevabı şöyle oldu: “Hiçbir soruşturmada böyle bir şey yapmadık. Bunda da yapmayız. Kaldı ki atamam çıkmış, 15 dakika sonra ilişik keseceğim. Benden sonra gelen arkadaşa söyleyin.”
NE GÖRDÜYSENİZ ANLATIN
Hüseyin Çapkın, Başbakan ve bakanlardan gelen talebi Saygılı’ya da iletti. Cevap yine olumsuzdu. Görevden alınan Saygılı, özel kalem memuru, katta çalışan hizmetlileri, teknisyenleri ve şoförünü odaya çağırdı. Oturmalarını istedi. Durumu anlattı. Haklarını helâl etmelerini istedi. Ardından şu ricada bulundu: “Bundan sonra özel hayatımı didik didik edecekler. Şubede neler yaptığımı, nasıl çalıştığımı araştıracaklar. Sizden ricam, bunca yıldır ne gördüyseniz aynen anlatın. Ne bir fazla ne bir eksik… Kimseyi korumayın. Yalana ve iftiraya meydan vermeyin yeter. Sadece şahit olduklarınızı anlatın.”
AYSUN YAZICI - TARAF